Bir zamanlar başörtüsü davası verilirken hatırlarsanız herkes Gülen' in ağzına bakmıştı. Başörtüsü yasaklanmış, okullara başörtülü kızlar alınmıyordu. Acaba Gülen ne diyecek diye herkes merakla bekliyordu. Çünkü belli bir gücü olduğunun herkes farkındaydı. 28 Şubat dönemi... Derken hain Gülen ilk hainliğini yaptı. Belki ilk hainliği değildi, benim hatırladığım o. "Beceremiyorsanız bırakın", "şefaat hakkım olsa Ecevit' e ederdim", yok efendim darbeci askerler meleklermiş bilmem neler. Herkes şokta. O yetmiyormuş gibi bir de emir vermesin mi "başörtülü kızlar bu mücadele için başlarını açıp okula devam etsinler." 

Herkes bu defa tartışmaya başlamıştı. İslam mücadelesi için kadınların böyle kılık değiştirmesi caiz mi diye. Millet ne bilsin mücadelenin başka olduğunu. Ama o dönem çok iyi hatırlıyorum buna hak verenler olmuştu. Belliydi belli bir güce ulaşmaya çalıştığı ama amacın ne olduğunu kimse bilmiyordu.

Mutlaka siz de şahit olmuşsunuzdur. Belki de şahit olmadınız ama ben oldum. Askeri harp akademisine oğlu gittiği için başlarını açıp evlerinde ne kadar dini kitap varsa imha eden ailelere. Peki bunu yapan, bunu din adına yapan aileler başka ne yapmaz ki? Askeriyeden bilgi sızdırmak için kendilerini subaylara sunmaktan geri mi durur sanıyorsunuz? Ya da daha başka riyasızlıkları yapmaktan geri dururlar mı?

Ablalara başlarınızı açın diye hatta dekolte giyinebilirsiniz diye talimat veren Gülen, başka ne talimatlar vermiştir kim bilir? Aynen de öyle. Orduya sızmak için her yolu denediler. Gerektiğin de subayları baştan çıkarmaktan çekinmediler. Beyinleri yıkanmış bu kimseler bir de bu yaptıklarından sevap kazandıklarını düşünüyorlardı. Ne de olsa "hizmet uğruna" yapıyorlardı.

Eminim köpük banyosu yapan abiler de bunu "din adına yapmışlardır" Zafere giden yolda ne de olsa onlara göre herşey caiz. Başını da açar, arkasını da açar, kendini subaylara takdim edip onlardan bilgi de sızdırır... He yeri gelir eline cevşen alıp okumayı da bilir. Çok fonksiyonlular valla. İster al koluna baloya git, istersen mevlüde git. Her ortama ayak uydurabilirler.

Böyle zamanlarda ise bu tür yapıların bir tehlikesi daha var ki o da iyice yer altına çekilmeleri. Ne de olsa bukalemun gibi her renge bürünebiliyorlar. 
Kaynak:yazaron.com -Şiro Frensiz