Title of a News Article

Başka Urfa yok beyler...

 Terör travması normalleşerek atlatılır…

Şanlıurfa Türkiye’nin ve Ortadoğu coğrafyasında Su ve Tarım potansiyeli bakımından önemli bir yerleşim kenti olduğundan dolayı dikkatle izlenmesi gerekiyor.  Suriye’de Baas partisinin uyguladığı baskıları sonucu  ve Arap baharının son halkası ile iç savaş çıkmış ve bu savaştan en çok etkilenen ise kuşkusuz Şanlıurfa olmuştu.  Şanlıurfa halkı Ensarlık görevini bugüne kadar fazlasıyla  yerine getirmiş ve yarım milyon Suriye’li ile aynı sokakta yaşamayı sürdürüyor. 

Uzun süredir yanı başında devam eden Suriye’de ki gelişmelerden dolayı sosyal-kültürel ve ekonomik olarak sarsıntı yaşayan Şanlıurfa’nın tabir yerinde ise havası psikolojisi  değişti. Suriye’ lilerin meydana getirdiği travmanın etkisi tam giderilmeye başlandı derken, yanı başımızda bir iç savaş patlak verdi.  Komşu İl’lerimiz de ki bazı ilçelerde insanlar evlerinden edildi. Devlet ve PKK’nın silahları arasında sıkışan halk evlerini terk etti.  PKK’nın eylem ve söylemlerine destek vermeyen halk huzur ortamı sağlanıncaya kadar başta ilimiz Urfa  olmak üzere, Türklerin yoğun olarak yaşadığı Adana, Mersin, Antalya ve diğer batı illerine gitmek zorunda kaldılar.  Evlerini terk eden Kürt kökenli kardeşlerim yanı başında ki Kuzey Irak’a gitmemeleri Türklere bir mesajdır. Kürtlerin Türklerle bir sorunu yoktur…

Gelelim son günlerde ki algı operasyonuna…

Türkiye‘nin Başkenti Ankara’da Meclisin yanı başında iki kez bombalı eylem yapıldı, ardından ise Taksim meydanında masum insanların canına kıyıldı. Bu eylemi yapanların amacına halk olarak çanak tutuyoruz.  Güneydoğu’da  İnsanlar  eli silahlı örgütten dolayı evinde oturamazken, Urfa dahil diğer kentlerde insanlar evlere hapis oldu… Terörün algı operasyonu başarılı oldu…

Yaşanan bu terör saldırıları toplum üzerinde Endişe,korku, tedirginlik ve güvensizlik oluşturdu. Terör olayları, saldırılar ve savaşların toplumlarda travmaya yol açtı. Kısa sürede yaşanan bu travmaları normalleşerek aşılabilinir. Ne yapmalıyız?  Normal yaşantıya devam etmek gerekir. Zor da olsa çoluk çocuğu ile birlikte dışarı çıkmalıyız, toplumsal ilişkilere devam etmeliyiz, sokaklarda kalabalık olup, Sizden korkmuyoruz mesajını vermeliyiz…

Terör olaylarının sadece olaylara maruz kalan kişileri değil, toplumu da derinden etkileniyor. “Terör toplumda en çok kimsesizlik ,çaresizlik ve korku hissi yaşatır, Bir karabasan gibi toplumun bütün kesimlerini etkiler. İnsanların en temel duygularından biri güvende olma ihtiyacıdır. İnsanların normalleşmesi için Devletin şefkatli eline ve varlığına ihtiyaç vardı’

Urfa, 'Bin yıldır, Kürt-Türk , Arap , Sunni ve Alevisi ile kardeşçe yaşamayı başarmış bir kent. Bu kent 90’lı yıllarda dahi bu kadar sarsılmamıştı. Sokaklar ve alış-veriş merkezleri boş, insanlar evine mahkum edildi. Bu davranış biçimi Urfa’yı yönetenler  ve Urfalıya yakışmıyor. Bunun için bazı önlemler alınmalıdır. Başta İl’miz Valisi İzzetin Küçük,   Vekiller, BŞB Nihat Çiftçi  başta olmak üzere Emniyet Müdürü Eyüp Pınarbaşı ile Jandarma Alay Komutanı Albay  Selman Kömürcü, mesaisinin bir bölümünü halkın içerisinde geçirmelerini tavsiye ediyorum.  Urfa’da ki STK’lar ise çiğköfte partilerini  bir kenara bırakıp tek bir ağızdan ortak hareket etmelerini bekliyorum.'

Urfa’yı farklı kılmak lazım, Urfa’ya sahiplenmek lazım, Urfa gençliğine sahip çıkmak lazım…

Çünkü başka Urfa yok…

 

 

 

 

 

YORUM EKLE

banner195