Dostlar bana ister kızın, ister darılın, isterseniz hak verin.  Çoktandır beni, benim gibi eminim bir çoğunuzu rahatsız eden,  şu SURİYE’ li sığınmacıların büyük bir kısmı olmasa da, hiçte azımsanmayacak bölümünün, bize ters gelen tutum ve davranışları konusunda, toplumun büyük bir  kesiminin hislerine tercüman olacağımı umduğum yanlışlıkları müsaadenizle yazmak istiyorum.

       Özelikle  aşağı çarşıda dolaştığım zaman, Suriyelilerin çokluğu beni şaşırtıyor. Sanki çarşımız Suriyelilerin işgali altında, bu da beni sebebini bilmediğim bir şekilde rahatsız ediyor. 

       Bayanlarının aşırı makyajları beni rahatsız ediyor. Onları değil de kendimi mülteci zannediyorum. Belki de bu beni rahatsız ediyor.

       Kafelerde barlarda hiçbir şey olmamış gibi, vurdumduymaz eğlenmeleri beni rahatsız ediyor. Suriye de bunlar için çarpışıp şehit olan asil insanlar aklıma geldiğinde, doğrusu acıyorum o asil insanlara ve bunlar için değmez diye düşünüyorum.

       Parkların, sokakların  ve caddelerin,  bunlar tarafından işgal edilmeleri beni rahatsız ediyor. 

       Trafik ışıklarında, cadde ve sokaklarda dilenmeyi  meslek edinmiş, gücü kuvveti yerinde Suriyeliler beni rahatsız ediyor.

       Serseri mayın gibi dolaşan Suriye plakalı araçlar beni rahatsız ediyor. Yeniliye bu arabaların Emniyet Müdürlüğünce kayıt altına alınmaları sevindirici bir gelişmedir.

       Geçenlerde Suriye plakalı lüks bir jipe binmiş iki Suriyeli genç,  ellerinde sigara, hippi saçlı yolun ortasından, yolu gasp etmiş gidiyorlardı, bir müddet arkalarından gittim, baktım yolu boşaltacakları yok, korna çaldım camımı açıp onlara bağırdım. Bildiğim bütün küfürleri ettim. Belki yanlış ettim ama, insanız işte bazen kendimizi dizginleyemiyoruz.  

       Doğrusu bunları bu kadar başı boş salıvermek doğru değildir. Bunlar eğer sığınmacı ise sınır bölgelerinde  bir kampta barındırılmaları gerekirdi. Bu yanlışlığın bedelini ağır ödeyeceğiz sanırım.

       Şu kesime de haksızlık etmeyelim ki. Memleketini canı, yaşlısı  ve çocuğu için terk etmiş, arında namusunda olup; Kampında Devletimizin şefkati altında bulduğu ile yetinen, Ülkesindeki iç savaşın bitmesini dileyen ve onun için Cenabı Allaha yalvaran, Ülkesindeki iç savaşın bitmesine müteakip ülkesine döneceği günü sabırsızlıkla bekleyen Suriyeli din kardeşlerimizin, başımızın üstünde yeri var. Bunu en kalbi ve samimi duygularımla söylüyorum.    

        Kalın sağlık ve esenlikle..