İşte Başkan Atilla'nın konuşmasının satır başları...

AK Parti daha çağdaş, daha demokratik bir Anayasa yapalım diyor ancak muhalefet engel çıkarıyor. Böyle bir muhalefetle nasıl yol kat edeceksiniz.

Anayasa değiştirilmesi için bir komisyon kuruldu CHP kalktı komisyonu terk etti. Varsa bir çözüm öneriz getirin. Neden komisyonu terk ediyorsunuz. 

Türkiye eski Türkiye değil. Benim ailem de darbe mağduru. Ben 1965 doğumluyum. 1960 benim babam demokrat partiden belediye başkanıydı. Babam darbe dolayısıyla görevinden alınıyor. 3.5 yıl ceza evinde kaldı. Ailemin sürgünü Eskişehir'e çıkarıldı. Bu ülkede hemen hepimiz darbe mağduruyuz. Ama her ne hikmetse bu darbe anayasasını bir türlü değiştiremedik. Bu darbe anayasasının acilen değişmesi lazım. 

Türkiye eskiden kendi kabuğunu kırmayan dışarıyla irtibatı olmayan kendi halinde bir ülkeydi. Bugün Türkiye Ak Partiyle beraber şaha kalktı. Artık bende varım diyor. Ancak bu Anayasa ülkenin önünde büyük bir engel olarak duruyor. 

Bir an önce başkanlık sistemine geçilmeli. Mevcut durumla ülke patinaj yapıyor. Seri kararlar alınamıyor. 

Muhalefetin şu anki duruşu, Ak Parti ne derse onun zıddına hareket edeceğiz şeklinde. Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapıyorlar. 

Türkiye'deki muhalefet Türkiye'nin ilerlemesini, büyümesini istemiyor. Özellikle CHP. Bakın bir CHP'li millet vekili kalkıp diyor ki, eğer Türkiye ile İran savaşırsa ben İran'dan yana savaşırım. 

Bir de kalkıp diyorlar Cumhurbaşkanı diktatörlük yapıyor. Eğer Cumhurbaşkanımız diktatör olsaydı bir milletvekili kalkıp böyle bir şey söyleyebilir miydi? Bunun dünyada hiç bir örneği yok. 

Seyfi Uzunkök: PKK'dan ve ölümden korkmuyor musunuz?

Bizler Allah'a iman etmiş insanlarız. Korkunun da ecele faydası yok. Birilerinin bu davaya sahip çıkması lazım. Birileri bu ülkede cesur olmalı. Birileri cesur olmalı ki bu ülkenin kaderi değişsin. 

PKK'lılar PYD'liler İslam ve İslam'ın şiarlarıyla dalga geçiyorlar.

Ben Kürt değil Arabım ama Kürtleri aşırı derecede severim. Kürtler çok mert insanlardır. Kürtler dinine de çok bağlı insanlardır. İşte PKK'nın amacı da Kürtleri İslam'dan uzaklaştırmaktır. 

PYD/PKK bugün Kürt gençlerini Sosyalizmle, Komünizmle ve sözde Zerdüştlük ile zehirlemektedirler. Kürtler devletine, dinine, namusuna, toplumuna bağlı bir millettir. Bakın PKK ediyor etmiyor Kürtleri ülkeden et ve tırnak misali ayıramıyor. 

Şu anda Sur'undan tutun Cizre'sine kadar nerede bir cami varsa yakıldı yıkıldı. Kim yaktı camileri? Güneydoğu'da yakılan yıkılan camilerin tamamını PKK'lılar yaktı. 

Devlet için katil devlet diyorlar. Bu devlet nasıl katil oluyor? Bugün olay çıkan yerler Kürtlerin yaşadığı yerler değil mi? Buralardan göç eden insanlar nereye göç ediyorlar? Tabii ki de batıya göç ediyorlar. Hiçbir Kürt vatandaşı PYD'nin elinde olan Suriye'deki veya Irak'taki yerlere gitmediler. Devlet katil olsaydı vatandaş Adana'ya, Mersin'e, Ankara'ya, İstanbul'a gider miydi? El insaf. 

Bazı dostlarımız diyorlar ki neden operasyonlar uzadı. Devlet eski devlet değil. Operasyonların uzamasının sebebi devlet hassas davranıyor. İğle ile kuyu kazıyorlar. Devlet eski devlet olsaydı operasyonlar 3 ay değil 3 gün sürerdi. Yoksa devlet aciz mi tabii ki değil.

Kürt halkının desteğiyle bu operasyonlar en kısa zamanda bitecek. Zaten bugün Kürtler operasyonlara destek vermemiş olsaydı Doğu ve Güneydoğu'da kan gövdeyi götürüyor olacaktı. 

Demirtaş geçenlerde ne dedi? Halka dedi Sur'a yürüyeceğiz. Diyarbakır nüfusu ortalama 2 milyon kişidir. 2 bin kişi bile toplayamadı. Kürtler HDP'ye, PKK'ya bir mesaj verdi. Dedi ki sen yanlış yoldasın. Ben sana emanet oy verdim. Benim oyumla terörizm yapamazsın. Aynı Kürt halkı bu kez Ankara'ya da bir mesaj verdi. Dedi ki bakmayın biz bunlara 1 kasım da oy verdiysekse de bizler terörist değiliz. 

 Eğer kürt halkı PKK'ya ve hendek operasyonlarına destek vermeseydi inanın ki ülke bölünürdü.