Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, ‘Şehir ve İrfan Dergisi’ne röportaj verdi. Bakan Çelik, röportajında, terörden bahsederek, “Bedenini taşın değil, tankın altına koyan bu millete, emperyalistlerin ve onun işbirlikçisi PKK, Fetö, DAEŞ vb terör örgütlerinin oyunu sökmedi,  sökmeyecek” dedi.

Şanlıurfa Milletvekili, Bakan Faruk Çelik, Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Abdullah Ekinci ile bir röportaj gerçekleştirdi. Röportajında, 15 Temmuz Darbe Girişimi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Bakan Çelik, “Halkın gücü tankın gücüne galip geldi” yorumunda bulundu.

İşte Bakan Faruk Çelik’in açıklamaları…

Sayın bakanım, ülkemiz üzerinde her zamanki gibi kaos planları kurulmakta, sinsi tuzaklar kurulmakta. 15 Temmuz bu planlardan biri mi?

Tarihçilerin ilerde ciddi kafa yoracakları bir dönemden geçiyoruz.

Savaşların taşeronlar eliyle yapıldığı, Ortadoğu’da 100 yıl önce yazılan senaryonun revize edilmek istendiği, küresel güçlerin terör örgütleriyle mücadele adı altında, yandaş terör örgütlerini meşrulaştırdığı bir süreci yaşıyoruz.

Bugün Ortadoğu coğrafyası, geçmişte hiçbir sosyolojik hassasiyet gözetilmeden, emperyalistlerin masa başında çizdiği sınırların sancılarını yaşıyor.

Aynı hata bugün de tekrarlanırsa, Ortadoğu’da barış, hayallerde dahi mümkün olamayacaktır.

Türkiye, Ortadoğu’da toprak bütünlüklerini savunmaya devam edecek, güneyimizde yeni “fason tabelaların” asılmasına, terör koridorlarının kurulmasına fırsat vermeyecektir.

Esasında 15 Temmuz akşamı yaşadığımız darbe girişiminin temel amaçlarından biri de, Türkiye’yi içe kapatarak Suriye ve bölge denkleminin dışında tutmaktı.

Türkiye’yi sömürge haline getirmek ve emperyalizmin ileri karakolu yapmaktı.

Türkiye terörü yakından tanıyor.

30 yıldır mücadele ettiğimiz PKK devletin Anayasal sistemini doğrudan hedef alan bölücü bir terör örgütüdür.

15 Temmuzda yaşadığımız terör ise, Anayasal düzenin kılcal damarlarına kadar işleyen ve sistemin araçlarını kullanarak devleti işgal etmeye çalışan FETÖ terör örgütüdür.

15 Temmuz Darbe girişimini nasıl yorumluyorsunuz? Şanlıurfa’nın, milletimizin bu darbedeki duruşu nasıldır?

Halkın gücü tankın gücüne galip geldi.

Çok şükür ki milletimiz oynanan oyunu gördü ve Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla, hem oyun kuran hem de oyunbozan olarak meydanlara indi. Şanlıurfalı kardeşlerimiz de ilk andan itibaren sokaklardaydı. 15 Temmuz akşamı Urfalı kardeşlerimizin gösterdiği cesaret, şehrimizin şanına şan kattı.

Bedenini taşın değil tankın altına koyan bu millete darbenin sökmediğini bütün dünya görmüş oldu.

Milletimiz demokrasinin ve özgürlüğün bedelini 1960, 1980 ve 28 Şubat darbe süreçlerinde ağır ödedi.

Sandık her geldiğinde anti demokratik odaklara hesap sordu.

Ancak 15 Temmuz akşamı millet, hesabı vadeye yaymadı, 3 saatte cuntanın contasını bozdu, defterini dürdü.

Milletimiz, demokrasiye, Cumhuriyete, Cumhurbaşkanına, İstiklale ve istikbale sahip çıktı.

Devlet olarak diktatörlük ve demokrasi karşısındaki tavrımız nasıldır?

Böylece tüm dünya kimin diktatör, kimin zalim olduğunu kimin de demokrasiden yana ve milletiyle bir ve beraber olduğunu görmüş oldu.

Öte yandan yaşadığımız o karanlık geceye rağmen ekonomimizde en ufak bir sarsıntı olmadı.

Ordumuz büyük bir sarsıntı geçirmesine rağmen, bugün hem içerde hem dışarı da terör örgütlerine karşı başarılı bir mücadele veriyor.

Bütün bunlar ne kadar büyük bir millet, ne kadar güçlü bir devlet olduğumuzu gösteriyor.

Suriye’nin de Irak’ın da toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Bu nedenle sahada olmamız gerekiyor ve bunun da gereğini yapmaya çalışıyoruz.

Emperyalistler her zaman yaptığı gibi çıkarlarının peşinde. 

Türkiye oyunlarını bozduğu için içerden ve dışardan taşeronlarla saldırıyorlar.

Bölgenin, sömürgeci güçlerin silah satarak, enerji kaynaklarını sömürerek milyar dolarlar kazandığı savaş bataklığına dönüşmesini istemiyoruz.

İşte Türkiye’ye bu duruşunun bedelini ödetmek istiyorlar.

Terör örgütlerini bunun için üzerimize salıyorlar, Fetö terör örgütü bunun için hain darbe girişiminde bulundu.

Amaçları;

-        Türkiye’yi büyüyen değil, sömürülen ülke haline getirmek

-        Türkiye’yi içe kapatarak Suriye ve bölge denkleminin dışında tutmak

-        Ülkemizi rahat at koşturacakları ileri karakola dönüştürmek

Millet olarak geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da bu sinsi girişimlere izin vermedik, vermeyeceğiz.

Çünkü biz, Çanakkale ruhlu bir milletiz.

Çok şükür oynanan oyunu da görüyoruz, onlarla mücadele etmesini de biliyoruz.

Bedenini taşın değil, tankın altına koyan bu millete, emperyalistlerin ve onun işbirlikçisi PKK, Fetö, DAEŞ vb terör örgütlerinin oyunu sökmedi,  sökmeyecek.