Title of a News Article

Bir şehrin iki yüzü!

 Bir şehrin iki yüzü!
banner206

Mersin'in kent merkezi ve kuzeyinde modern yerleşim yerleri ve sosyal yaşam alanları yer alırken, diğer yanda ise ilkel koşullarda yaşam, kentin iki yüzünü yansıtıyor.

Merkez Akdeniz ve Toroslar ilçesine bağlı Siteler, Gündoğdu, Yenipazar, Güneş, Kurdali, Mevlana, Çay, Çilek, Özgürlük, Demirtaş ve Turunçlu mahallelerinde yaşayan Doğu ve Güneydoğulu vatandaşlar, şehri arka yüzünde oluşturdukları mahallelere Güneydoğu kültürünü taşıdı. Zorunlu göç ve ekonomik nedenlerden dolayı hayatlarını sürdürmek için 1 milyon 700 bin nüfuslu Mersin'e gelenler, aldıkları boş arazilere yan yana kurdukları evler ile sokaklar oluşturdu.

Çoğunlukla Siirt, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Van'dan göç ederek kente gelen ve akrabalarının yanında yaşamaya başlayanlar, zamanla halk arasında 'Siirtliler Mahallesi', Diyarbakırlılar Mahallesi, 'Mardinliler Mahallesi' denilen sokakları kurdu. Güneydoğu'yu anımsatan bir bölgede yaşayanlar, kendi kültür ve yaşam tarzlarını da Mersin'e taşıdı. Bir yanda kent merkezi ve kuzeyinde kurulu olan modern yerleşim yerleri ve sosyal yaşam alanları yer alırken, diğer yanda ise kentin arka sokaklarındaki ilkel yaşam koşulları kentin iki yüzünü oluşturuyor. Doğu kültürü olan tandırı evlerinin damlarına kurarak kendi ekmeklerini kendileri yapanlar, geçimlerini yevmiye ile tarlalarda ve diğer iş kollarında çalışarak sağlıyor.

 

MADALYONUN DİĞER YÜZÜ

Öte yandan özellikle kentin kuzeyinde oluşturulan yeni yapılar, kente modern bir hava kazandırıyor. Birçoğu Deniz Gören ve akıllı ev sistemi ile donatılan binalar, 400 bin lira ile 700 bin lira arasında satışa sunuluyor. Yeşil alanları, deniz manzarası ve modern yaşam alanları ile dikkat çeken Kuzey Mersin'de, kentin arka sokaklarındaki ilkel şartların tam tersi mevcut. Kentin arka sokaklarında yaşayan insanlardan bazıları denizi göremezken, Kuzey Mersin'de yer alan her modern siteler yüzme havuzuna sahip. Doğu ve Güneydoğulu vatandaşların yaşam koşulları ve maddi imkanları sınırlı olduğu için Doğulu bazı çocuklar sokakta plastik ve kağıt karton toplarken, kentin modern bölgelerinde ise sayısız çocuk oyun alanı bulunuyor.

 

GÖÇTE İLK TERCİH ÇUKUROVA

Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2013'te yaptığı 'İkamet edilen ile göre nüfusa kayıtlı olunan il verilerine göre, diğer illerde nüfusa kayıtlı olup Mersin'de ikamet eden 704 bin 702 kişi bulunuyor. Bunlardan 382 bin 738'ini, kente Doğu ve Güneydoğu illerinden gelen kısmı oluşturuyor. Doğudan yoğun göç alanların yoğunlukta yaşadığı merkez HDP'li Akdeniz İlçesi Belediye Başkan Yardımcısı Bedrettin Gündeş, Çukurova'nın ulaşım ve iklimi nedeniyle en çok tercih edilen yer olduğunu söyledi. Buna karşın Mersin'in alt yapı ve planlama olarak göçe hazırlıklı bir kent olmadığını belirten Gündeş, "Göç edenler kent merkezine girmeden, kent varoşlarında barınmaları için kendi olanaklarıyla ev yapmaya başladılar. Her gelen kendi akrabalarının yanına yerleşti. Altyapı olmayınca Mersin'de kendi köylerinden daha kötü koşullarda yaşamak zorunda kaldılar. Bu vatandaşlar kendi mahallelerini, kendi yaşam alanlarını yarattılar. Çay, Çilek, Özgürlük Mahallesi ele alındığında özellikle Şanlıurfalıların Mardinlilerin yoğunlukta olduğu bir bölge. Bu mahallelerdeki 70 bin nüfusun yaklaşık 40 bini özellikle 12 Eylül'den sonra göç edenlerden oluşuyor. Şevket Sümer Mahallesi, Demirtaş Mahallesi, Güneş Mahallesi ve Yenipazar Mahallesi'nde göç ile gelen vatandaşlar çoğunlukta. 1980'den sonra buraya göç edenlerin sayısı 200 ile 250 bin arasında" dedi.

 

SOKAKLARDA GÜNEYDOĞU HAVASI VAR

Göç edenlerin yaşadığı bölgede yoksulluğun yüksek seviyelerde olduğunu kaydeden Gündeş, "Yıllardır sosyal ve istihdam olanakları yaratılmadığı için bahçelerde yevmiye ile çalışıyorlar. Aldıkları para karınlarını doyurmaya bile yetmiyor. Yokluk içinde olan bir ailenin de, yaşamını ve evinin etrafını düzeltme şansı yok. Evleri yan yana dizmiş maddi imkanı olanlar, sokaklar ve caddeler öyle oluşmuş. Mersin'in iki yüzü var. Bir görünen yüzü bir de görünmeyen yüzü. Güneydoğu'nun geri kalmış mahallelerinde yaşanan problemlerin aynısı buradaki mahallelerde var. Siz Güneş Mahallesi'nde gezdiğiniz zaman, kendinizi Diyarbakır'ın geri kalmış bir mahallesinde geziyormuş gibi hissediyorsunuz. Hiçbir sosyal ve kültürel değişiklik yok. Oradaki yapı burada da devam ediyor. Sosyal devlet mantığı ile onların konut sahibi olabilmeleri için, yaşam koşullarının iyileştirilmesi için mutlaka istihdam olanakları yaratılmalı" diye konuştu.

 

'TOPRAKLARIMIZA DÖNMEK İSTİYORUZ'

Siirt'ten 20 yıl önce kente göçle gelen 7 çocuk babası Hüsnü Şen, köylerine dönmek istediklerini belirterek şöyle dedi:

"Devletin maddi ve kültürel açıdan destek sunmasını bekliyoruz. Bizler topyekun kendi topraklarımıza geri dönmek istiyoruz. Devlet bunu elverişli bir hale getirirse memleketimize döneriz. Yüzlerce hektarlık arazilerimiz var ama o araziler susuz. Kendi mülkiyetlerimizi Ormana çevirmişler. Kendi ektiğimiz tarlalarımıza bu gün tapu vermiyorlar, hazine malı diyorlar. Devlet bölge halkına yardımcı olursa, sulanacak araziler haline getirirse, koruculuk sistemi anlayışı, ağalık sistemi ve dini mezhepler üzerinde şıhlık tasfiye edilirse biz halk olarak köyümüzde yaşamak istiyoruz."

Güncelleme Tarihi: 02 Eylül 2014, 13:01
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner195