Title of a News Article

Bu kez İspanyol asıllı iş adamını dolandırdılar

.

Bu kez İspanyol asıllı iş adamını dolandırdılar
banner206
Telefonla aradıkları İstanbul'da yaşayan İspanyol asıllı işadamına kendilerini 'MİT görevlisi' olarak tanıtan ve villasını sattırarak temin ettirdikleri 500 bin doları Şanlıurfa'da almaya çalışan 2 şüpheli, polis tarafından yakalandı. İşadamının kızı Liz Leventer, "Babam 50 bin lira ile 120 bin doları dolandırıcılara verdi. Ben de 500 bin doları vermek için gelmiştim. Özel güvenlik görevlisi şüphelenip polise haber verince 500 bin doları dolandırıcılara kaptırmaktan son anda kurtulduk" dedi.

Şanlıurfa'da yaşayan Selahattin A. ile Hasan Y., rastgele çevirdikleri telefonda karşılarına çıkan kişi İstanbul'da yaşayan İspanyol asıllı işadamı Moşe Leventer'e, 'MİT görevlisi' olduklarını söyledi ve kimlik bilgilerinin PKK'nın eline geçtiğini söyledi. Bunun üzerine panikleyen Leventer'e, telefondaki kişiler, kimlik bilgilerinden banka hesaplarına ulaşıldığını ifade etti. MİT görevlisi olarak tanıdığı kişiler Leventer'e, PKK'lıların banka hesabındaki parayla satın aldığı bombaları IŞİD'e karşı kullanacağını ve bunların yakalanması için operasyon düzenleyeceklerini söyledi. Duydukları karşısında şoke olan Leventer, MİT görevlisi olduğuna inandığı kişilerin yönlendirmesi ile operasyon için paraya ihtiyaç duyulduğunu ve hem parayı temin etmesini hem de telefonu açık tutulması istendi. Dolandırıcıların söylediklerine inanan İspanyol asıllı işadamı Moşe Leventer, bankaya giderek 50 bin lira ile 40 bin dolar para çekti ve bu sırada yanına gelen kişiye teslim etti. Ancak telefondaki kişiler Leventer'e paranın yetmediğini ve acil olarak yüklü miktarda para bulmasını istedi.

SAHİL KENARINDAKİ LÜKS VİLASINI SATTI

Nakit parası olmadığını söyleyen işadamı Moşe Leventer, sahil kenarında bulunun lüks villasını 580 bin dolara sattı. 580 bin doları bankadan çeken işadamı 80 bin doları, yine yanına gelen kişiye elden teslim etti. Dolandırıcıların yönlendirmesi ile Leventer, geri kalan 500 bin doları ise şifreli bir çantaya koyarak, kızı Liz Leventer'e teslim ederek uçakla Şanlıurfa'ya gönderdi. Şanlıurfa'ya gelen Liz Leventer, taksiye binerek, Eyyübiye Mahallesi'nde bulunan Harran Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu yakınlarında indi. Burada dolandırıcıların gelmesini bekleyen Liz Leventer'i fark eden üniversitenin özel güvenlik görevlileri, durumdan şüphelenerek polisi aradı. Bu sırada uzaktan Liz Leventer'i izleyen ve güvenlik görevlisi ile konuştuğunu gören dolandırıcılar telefonla genç kızdan uzaklaşmasını istedi. Ancak, ihbar üzerine bölgeye gelen sivil plakalı araçtaki polisler yürüyerek uzaklaşan Liz Leventer'e çantasında ne olduğunu sordu. Leventer'in, 'bomba var' yanıtı vermesi üzerine polisler, genç kadını araca alarak Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürmek için yola çıktı.

DOLANDIRICILAR POLİS ARACININ ÖNÜNÜ KESTİ

Yaşananları uzaktan takip dolandırıcılar ise kadının biniği aracın peşine düştü. Bir süre sonra aracın önünü keserek kadını almaya kalkan dolandırıcılar, polisler tarafından gözaltına alındı.

500 bin doları son anda dolandırıcılara kaptırmaktan kurtaran Liz Leventer, polislere teşekkür etti. Şüpheliler Hasan Y. ile Selahattin A. gözaltına alınana kadar dolandırıldıklarını anlayamadığını belirten Liz Leventer şöyle dedi:

"Cuma günü bizim eve bir telefon geldi. Bize benim ve babamın kimliklerinin PKK ve IŞİD tarafından kullanıldığı söylendi. Bizim kimliklerimizin üzerine resimler yapıştırıldığını, bizim bankadaki paralarımızla PKK'nın bomba alarak IŞİD'e karşı kullanacağı ifade edildi. Bunun için evlerimiz ve gayrimenkullerimizin satılması istendi. Daha sonra babamla görüntülü bir kamera vasıtasıyla bir görüşme yapıldı. Daha sonra bize kendilerinin önerdiği bir markadan 2 adet cep telefonu ile ilave şarj ve yedek batarya aldık. Sürekli yaptığımız görüşmede bu kez bize şifreli bir el çantası almamızı istediler. 600 sayfanın alabileceği bir çanta aldık. Bu çantaya 500 bin doları koyduk. Dün beni tekrar arayan bu kişiler, kredi kartımın şifresi benden alarak, Şanlıurfa'ya uçak bileti kesti. Uçaktan indikten sonra sürekli beni arayarak, yönlendirmeye çalıştılar. Bir taksiye binip Meslek Yüksekokulu önünde indim. Babam bu parayı denkleştirmek için sahil kenarında bulunan 1 milyon değerindeki villayı 580 bin dolara satmak zorunda kaldı. Babam 50 bin lira ile 120 bin doları da elden bu dolandırıcılara verdi. Ben de 500 bin doları vermek için gelmiştim. Özel güvenlik görevlisi şüphelenip polise haber verince 500 bin doları dolandırıcılara kaptırmaktan son anda kurtulduk." 

Güncelleme Tarihi: 20 Ocak 2016, 23:42
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner195