28 Şubat döneminde “Vasat Terör Örgütü lideri” iddiasıyla yargılanıp 12 yıllık hapse mahkum edilen Şahımerdan Sarı'nın avukatlarından Halis Yetkiner, bir süre önce Sarı adına destek amaçlı açılan bir internet sitesine çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Yetkiner, siteye verdiği röportajda Şahımerdan Sarı'nın, dönemin yargı ve emniyet teşkilatlarında bulunan “Paralelciler” tarafından düzenlenen iddianame ile tutuklandığını ve bu tutuklamanın FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen'in talimatıyla gerçekleştiğini belirtti. Yetkiner şu ifadeleri kullandı:

“Ben Şahı Merdan Hoca'nın da davasına girdim. Biliyorsunuz Şahı Merdan Sarı ailesi Seyyid ailesidir. Ehl-i Beyt'e o zulüm neden yapılıyordu? Biat etmedikleri için… Yezid'in hukuksuzluğuna, kanunsuzluğuna boyun eğmedikleri için… Sarı ailesi de büyüğüyle alim, fazıl insanlardır. Bu Vatikan misyonunu kendilerine misyon edinmiş olan şebekeye biat etmediği için hedef alındı.”

Şahımerdan Sarı'nın şu an Erbil'de hapiste olduğunu söyleyen Yetkiner, yakın zamanda bir TV kanalında Fetullahçı yapılanma hakkında açıklamalarda bulunduktan sonra, Kuzey Irak'ta bulunan FETÖ mensupları tarafından tekrar gözaltına alındığını belirtti. Yetkiner şunları ilave etti: “7-8 aydan beri bir insan, suçu açıklanmaksızın hapis ve yargılanmıyor, hakim huzuruna çıkarılmıyor.”

Şahımerdan Sarı cezaevinden çıktıktan sonra çeşitli vaazlarda “dinlerarası diyalog”a sert eleştiriler getirdiği için dönemin Emniyet ve yargı teşkilatlarında aktif FETÖ mensupları tarafından hakkında yeni bir iddianame düzenlendiğini ve bu iddianamenin tamamen asılsız suçlamalarla doldurulduğunu ifade eden Av. Yetkiner, “hükümet yetkililerine sesleniyorum; bu zulme mani olmak görevdir.” dedi.

Sarı, daha önce verdiği bir başka röportajda da kendisinin Sadullah Ergin'in Adalet Bakanlığı döneminde hedef alındığını belirtmişti. Eski bakan Ergin'in, FETÖ/PDY mensuplarına tanıdığı iltimas nedeniyle bakanlığına son verildiği kamuoyuna yansımıştı.

Av. Yetkiner, Türkiye'deki diğer cemaatler hakkında da dikkat çekici açıklamalarda bulundu:

“Vatikan'a gidip biat etti. Vatikan ve ABD'nin nam hesabına… Diğer İslami cemaatleri de biata davet etti. Etmeyenleri de, terörist ilan etti. Eğer 17-25 Aralık darbesi -her işte bir hayır vardır- başarılı olsaydı, sırada İskender Paşa cemaati, İsmailağa cemaati vs. hepsi vardı. “Ilımlı İslam” adıyla Vatikan'ın misyonuna biat ettirmekti maksatları… Ilımlı İslam, yani içi boşaltılmış, protestanlaştırılmış, birtakım ritüellerden oluşan kilise havasında ibadethanelere varacak kadar bir organizasyon… Şahı Merdan Sarı hocanın suçu da bu biatı yerine getirmemek.” (zaman)