Title of a News Article

İktidar GAP'ı unuttu mu?

İktidar GAP'ı unuttu mu?
banner206

İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı Mehmet Salim Ensarioğlu, kurumsal devlet anlayışının, parti ile özdeşleştirilen devlet anlayışına kurban edilmesinden, üretim ve sosyal barışta hayati önem taşıyan Güneydoğu Anadolu Projesi'nin de nasibini aldığını söyledi.

GAP'ın son dönemde neredeyse rafa kaldırıldığını belirten Ensarioğlu, "Bugün sulamada ve enerjide bırakın üretim verimliliğini katlamayı, ülkede üretimin neredeyse sıfırlandığı bir noktaya geldik" dedi. 

İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı Mehmet Salim Ensarioğlu, partizan ve şahsiyetçi yaklaşımlarla, kurumsal devlet anlayışının, parti ile özdeşleştirilen devlet anlayışına kurban edilmesinden, hem üretimde hem de sosyal barışta hayati önem taşıyan GAP'ın da (Güneydoğu Anadolu Projesi) nasibini aldığını söyledi. Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı ve maliyetli projesi olan ve bu yıl tamamlanacağı vadedilmiş GAP'ın son dönemde neredeyse rafa kaldırıldığını belirten Ensarioğlu, şöyle dedi:

"1961 yılında memleketim Diyarbakır'da GAP'a temel olan Fırat Havzası'nda su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesiyle ilgili çalışmalar yürütülmüştü. Ardından 1964 yılında bu havzada bulunan sulama ve enerji potansiyelini belirleyen 'Fırat Havzası İstikşaf Raporu' geliştirilmiş, 1977 yılına geldiğimizde artık Fırat ve Dicle Havzası'ndan ne şekilde faydalanılacağı açıklık kazanmış, 1977 yılında bu 2 havzayı kapsayan GAP'ın ülkemizin üretim verimliliğini katlamada bir umut kaynağı olarak ortaya çıkmıştı. Bugün gerek sulamada gerek enerjide bırakın üretim verimliliğini katlamayı, ülkede üretimin neredeyse sıfırlandığı bir noktaya geldik. Millet olarak bugün faturalarını ağır şekilde ödemeye başladık. Hatalı ekonomik adımlarla geldiğimiz bu noktada, devlet olarak ciddi kaynaklar aktardığımız GAP ne oldu da gündemden düştü? GAP, rutin çalışmalar yürüten hantal bir yapı değil, ülkemizin en verimli topraklarının üretime en yüksek derecede aciliyetle kazandırılması için aciliyetle tamamlanması gereken bir projedir. GAP'ın hesabını sormak vakti geldi. Salim Ensarioğlu, GAP'ın aciliyetle tamamlanması gereken bir projeyken son dönemlerde gündeme göre vaatlerde bulunulan, beğenilmediğinde rafa kaldırılan, en düşük mertebede artık rutin yürütülen hantal bir yapıya büründüğünü ifade etti. Ekonominin çılgın projelerle darbe yiyen gündemlerle yorulduğunu ifade eden Ensarioğlu, şöyle dedi: "Yerinin yanlış tayin edilmesinin doğurduğu sıkıntılar konuşulan İstanbul Üçüncü Havalimanı mı, bugün deprem ihtimalinde büyük tehlike doğuracağı uzmanlarca anlatılan çılgın proje 'Kanal İstanbul' mu GAP'tan daha öncelikli idi? Ülkemizin artık ayakları toprağa sağlam basan, toprağa ihanet etmeyen ekonomik adımlara ihtiyacı var. Özellikle de terörle mücadelenin yürütüldüğü, ülkemizin en verimli topraklarına sahip bölgeyi kapsayan GAP'a. Bölgesel kalkınma ve sürdürülebilir güvenlik bakımından GAP kilit bir öneme sahip. Terörle mücadele sadece silahlı mücadele demek değil. İstihdam sağlanması, eğitim olanaklarının iyileştirilmesi, gençler için özellikle sporun öne çıktığı sosyal elverişli ortamın sağlanması, kısacası 1989 yılında hazırlanan Master Plan ile GAP'ın da kapsamına alınan bu alanlar vesilesi ile bölgesel kalkınma politikaları yürütülmesi terörle mücadelenin en önemli ayağıdır. Bölgesel kalkınmayı ihmal ettiğiniz, buna hizmet edecek en önemli ve tek kapsamlı projeyi ihmal ettiğiniz sürece, devamlılığı sağlanabilecek güvenlik çözümü diye bir şey yoktur."

CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK PROJESİYDİ!

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) için yapımına başlanıldığında Cumhuriyet tarihinin en büyük ve en maliyetli, bugüne kadar hazırlanan bölgesel kalkınma plan ve programları arasında en etkin uygulanan projeydi. Proje alanı Fırat-Dicle Havzası ile yukarı Mezopotamya ovalarında yer alan 9 ili (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak) kapsıyor.

GAP'ın temel hedefleri Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sahip olduğu kaynakları değerlendirerek, yöre halkının gelir düzeyini ve yaşam kalitesini yükseltmek, bu bölge ile diğer bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını gidermek, kırsal alandaki verimliliği ve istihdam olanaklarını artırarak ulusal düzeyde ekonomik gelişme ve sosyal istikrar hedeflerine katkıda bulunmaktı.

GAP, 1970'lerde bölgenin su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesine dayalı bir program olarak ele alındı, Fırat- Dicle Havzası'nda sulama ve hidroelektrik enerji üretimine yönelik 22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ile 1.8 milyon ha alanda sulama yatırımlarının yapımı planlandı. Proje'nin, enerji santrallerinin toplam kurulu gücü 7476 MW olup, yılda 27 milyar kilovat-saat enerji üretimi öngörüldü.

GAP, 1989 yılında hazırlanan Master Plan ile tarım, sanayi, ulaştırma, eğitim, sağlık, kırsal ve kentsel altyapı yatırımlarını da içine alan bir bölgesel kalkınma projesine dönüştü. Proje, gelecek kuşaklar için kendilerini geliştirebilecekleri bir ortam yaratılmasını amaçlayan sürdürülebilir insani kalkınma felsefesi üzerine kuruldu. Kalkınmada adalet, katılımcılık, çevre korunması, istihdam, mekansal planlama, alt yapı geliştirilmesi, yatırım uygulamalarında kamu-özel sektör ve halk katılımının sağlanması GAP'ın temel stratejileridir.

GAP, çok sektörlü, sürdürülebilir insani gelişmeye dayalı, Bölge'nin rekabet gücünü artırmayı, ekonomik ve sosyal bütünleşmeyi güçlendirmeyi hedefleyen, entegre bir bölgesel kalkınma projesi olarak kalkınma planlarında yer aldı.

"GAPTIRILMADI AMA UYUTULDU"

Salim Ensarioğlu, GAP kapsamında 22 baraj ile 7.302 MW kurulu gücünde 19 hidroelektrik santral ile yılda 26.9 milyar kWh hidroelektrik enerjisi, GAP Bölge Kalkınma Planı ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün GAP Programı'nda 1.8 milyon hektar alanın sulanmasının hedeflendiğini söyledi.

Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, bu büyük proje için zamanında, "GAP'ı gaptırmam" dediğini hatırlatan Ensarioğlu, şöyle dedi:

"GAP, bugün belki 'gaptıralmadı' ama daha kötüsü oldu, uyutuldu. Resmi rakamlara göre GAP kapsamındaki enerji projelerinde yüzde 78, GAP Eylem Planı sulama projelerinde ise yüzde 53 gerçekleşme sağlandı. GAP'ın sulama hedefleri ötelendikçe, bölge halkında da 'Ülke geneline enerji var, bölgeye sulama yok' algısı oluştu. Bölgemizin kimlik siyasetine, benden olan olmayan anlayışına ihtiyacı yok. Zira tek muteber kimlik 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı' kimliğidir, parti kimliği değil. Bölgemizin hamasi siyasetten uzak, samimi ve istikrarlı ekonomik adımlara ihtiyacı var. Bölge insanının olduğu kadar, ülkemizdeki tüm vatandaşların bugün soracağı iki soru var GAP'a dair: Sayın Cumhurbaşkanının 2008 yılında Diyarbakır'da GAP Eylem Planını açıklarken dile getirdiği bölge halkına vaatleri ne oldu? AKP'li Bakan'ın 2019 yılında tamamlanacağını söylediği GAP, hangi bahanelerle tamamlanmadı?"

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner195