Title of a News Article

Menderes Atilla'dan flaş açıklamalar...

.

 Ceylanpınar Belediye Başkanı Menderes Atilla, A Haber Televizyonunda yayınlanan ve Erkan Tan'ın sunduğu "Arka Plan" programına katılarak gündemdeki konuları değerlendirdi. Lozan'dan FETÖ'ye, PKK'dan PYD'ye, Türkiye'nin yakın tarihinden 15 Temmuz darbe girişimine kadar birçok konunun konuşulduğu programda Başkan Atilla, her programda olduğu gibi yine çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

İşte Başkan Atilla'nın konuşmasının satır başları...

Tarihçi değilim ancak bir vatandaş olarak söylüyorum, Lozan Anlaşmasıyla topraklarımızın beşte dördünü kaybetmişiz. Lozan anlaşmasıyla 12 Adaları vermek zorunda kaldık, Musul ve Kerkük'ü aynı şekilde vermek zorunda kaldık. Telafer'de 400 bin Türkmen bulunuyor ve burada zulüm altındalar. Bana göre Lozan bir kazanım değildir.

Şu anda Doğu ve Güneydoğu'da yapılmak istenen ameliyat sevr anlaşmasındaki haritanın çizilmek istenmesidir. Türkiye toprakları üzerinde Sevr anlaşması uygulanmak isteniyor.  Ama Allah'ın izniyle muvaffak olamayacaklar.

Türkiye'nin yakın tarihine baktığım zaman ben belayı NATO'da buluyorum. Biz çoklu partili döneme geçtikten sonra 1950'de demokrat parti iktidara geldi. 10 yıllık iktidarı süresince sonrasında 1960'da darbe oldu. Bizler o tarihten gelip fotoğrafın bütününe bakmamız lazım. Meseleye lokal baktığımızda konuyu iyi anlayamayabiliriz. 1960 ihtilali neden ve kimler tarafından yapıldı? 1971 muhtırası oldu. Neden oldu?

Adnan Menderes, insanlar ayaklarına çarık bulamazken demokrat parti döneminde refah seviyesi yükseltilmeye çalışıldı. Buna rağmen menderese darbe yapmalarının altında çeşitli sebepler var. Bunlardan biri Menderes'in bugün Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın yaptığı gibi sanayileşme hamlesidir.

Bizler sanayileşmediğimiz ve halkın refah seviyesini yükseltmediğimiz müddetçe bir yere varamayız. Bugün bir ton buğdayın fiyatı 900 TL'dir. Bugün bir İpone telefon 3 bin TL. Yani bugün 7 dönüm araziyle uğraşacaksın onunla da bir İphone telefon alacaksın. Bu fiyattan masrafınızı da çıkardığınız zaman sizin 15 dönüm arazi işletmeniz gerekiyor ki bir İphone telefon alabilesiniz.

Daha sonra 1980 ihtilali oldu. Ben bunları NATO'ya bağlıyorum. Biz ne zaman NATO'ya üye olduk, NATO'nun içindeki gladyoda bizim gibi Müslüman ülkelerin üzerinde operasyon yapmaya çalışıyorlar. Sonra 28 Şubat süreci yaşandı. Laiklik elden gidiyor dediler ve yazdıkları senaryo ile 28 Şubat porst modern darbesini gerçekleştirdiler.

 

Türkiye'nin yakın tarihine baktığınız zaman her 10 - 15 yılda Türkiye'nin önü darbeler ve muhtıralarla kesilmek isteniyor. Bunları kim yapıyor? Benim fikrim senaryoyu yazan İngilizler, başrolde Amerikalılar ve oyuncularda Avrupa ülkeleri ile İsrail'dir.

Geçmişte Adnan Menderes'i asmaları, 15 Temmuz darbe girişimini yapmaya çalışmaları Türkiye'nin sanayileşmeye gitmesindendir. Geçmişte Türkiye'yi sömürüyorlardı.

15 Temmuz'dan önce PKK'nın bölgede yapmaya çalıştığı çukur siyasetinde vatandaşlar ve aşiretler kesinlikle PKK'nın yanında durmadılar. Örneğin, PKK'nın çukur siyasetinden bölge insanının sadece yüzde 10'u destek amacıyla sokaklara çıkmış olsaydı ne askeriye, ne polis bu kitlenin karşısında duramazdı. Bütün illerde böyle olacaktı. Ancak dikkat edilirse kendilerince başkent ilan ettikleri Diyarbakır'da bile halk PKK'ya destek vermedi.

15 temmuz'da da Doğu ve Güneydoğu halkı darbenin karşısında durdu. İnsanlar meydanlara çıktılar ve darbeyi lanetlediler.

PKK terör örgütü en büyük zararı kürtlere veriyor. Örneğin geçtiğimiz kış ayında bölge halkı evlerinden ve yurtlarından oldular. Benim nazarımda HDP eşittir PKK, PKK eşittir HDP. Bugün Murat Kayılan ne kadar teröristse Selahattin Demirtaş da o kadar teröristtir. ikisi arasında hiç bir fark görmüyorum.

Bölgede çukur siyaseti yürütürken bir algı oluşturmaya çalıştılar. Ne dediler, devlet insanları katlediyor dediler. Katil devlet dediler. Diyelim ki devlet bölgede halkı vurdu. Sınırın sıfır noktasında bulunan Nusaybin'de halk hemen sınırın diğer tarafından PYD'nin kontrolünde olan Kamışlı'ya neden geçmedi de batı illerine gitti? Çünkü PKK'nın bugün Kürtlere yaşattığını hiç kimse yaşatmamıştır.

PKK küresel güçlere hizmet eden bir örgüttür.

Türkiye'nin kredi notunu düşürdüler de ne oldu? iki gün piyasalarda bir hareketlilik oldu ancak şu anda her şey rayına oturdu. Allah'ın izniyle Türkiye ile baş edemeyecekler. Türkiye kamu oyu olarak hazırlıklı olalım. Bizi her taraftan vurmaya çalışacaklar. Ancak Recep Tayyip Erdoğan gibi büyük bir liderimiz olduğundan dolayı başaramayacaklar.

Panik atak olmayacağız ancak uyanık olacağız. Bize silah sıkacaklar, bize fetö'yü gönderecekler, DEAŞ'ı gönderecekler, PYD'yi gönderecekler. Ama inşallah yine başarılı olan biz olacağız, Türkiye Cumhuriyeti halkı olacak.

PYD'de PKK gibi taşeron bir örgüt. Kim parayı veriyorsa ona hizmet ediyorlar. Diyorlar ki yeni şekillenen Suriye'de biz de bir Kürt devleti kurmak istiyoruz. Böyle bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Aslında Kürtlerin bunu iyi anlaması lazım, böyle bir şey yok. Onlar büyük İsrail'in kurulmasına hizmet ediyorlar.

Bugün PYD içinde çarpışanların çoğu kürt gençleridir. Eğer bu gençlere deseler ki biz büyük israil'in kurulması için mücadele ediyoruz hiçbir genç onların yanında durmaz. Ancak yapmak istediklerine kılıf buluyorlar ve Kürt gençlerine, sana ülke kurduracağım, diyorlar. Nasıl FETÖ'yle beraber din algısı oluşturmaya çalışıyorlardıysa PYD ve PKK'yla da Kürt devleti kuracağız algısı oluşturmaya çalışıyorlar.

Atatürk olsaydı HDP'ye izin verir miydi? CHP bugün Atatürk ilkelerinden ayrılmış ve farklı franksiyonlara hizmet ediyorlar. Bakın CHP'nin içinde Mahmut Tanal ve Sezgin Tanrıkulu var. Ben türkiye kamuoyuna sunuyorum, Mahmut Tanal ile Sezgin Tanrıkulu CHP'nin milletvekilleri mi HDP'nin milletvekilleri mi? CHP bugün HDP'yi savundukları kadar kendi partisini savunmuyor.

Güncelleme Tarihi: 30 Eylül 2016, 11:31
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner195