Şanlıurfa'nın tanınmış isimlerinden birisi olan girişimci iş kadını Rahime Yaşar, İslam Turizmi Başkenti olmaya hazırlanan Şanlıurfa'nın sorunlarla karşı karşıya kalmaması için şimdiden eksikliklerin tamamlanması gerektiğini belirtti.

2019 Göbeklitepe Yılı olmasıyla turizmde önemli bir avantaj yakalayan Şanlıurfa, bu kez İslam Turizmi Başkenti olmaya hazırlanıyor. Göbeklitepe Yılına hazırlıksız yakalanan Şanlıurfa, konaklama sorunuyla karşı karşıya kaldı. Bu nedenle Şanlıurfa, turizmde elde ettiği avantajı yeterince değerlendiremedi. Yatak kapasitesinin yeterli olmamasından dolayı turistlerin birçoğunu Gaziantep'e kaptıran Şanlıurfa bu kez İslam Turizmi Başkenti olmaya hazırlanıyor.
Geçtiğimiz günlerde de İslam Turizmi Başkenti ile ilgili açıklamalarda bulunan Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, başvuru çalışmalarının tamamlandığını belirtmişti. Ancak 2019 Göbeklitepe Yılında Şanlıurfa'nın yatak kapasitesinin yetersizliği, ulaşımda yaşanan sorunlar Şanlıurfa'yı hazırlıksız yakalamıştı. Bu nedenle 2021-2022 yıllarında İslam Turizmi Başkenti olmaya aday Şanlıurfa'nın tekrar bu sorunlarla karşı karşıya kalıp kalmayacağı merak ediliyor.
Şanlıurfa'nın turizm hazırlıkları ile ilgili gazetemize açıklamada bulunan Turizm Acente İşletmecisi Rahime Yaşar, Önümüzdeki 1 buçuk yılın iyi değerlendirilmesi, ve hangi konularda eksiklik varsa bunların tamamlanması gerektiğini belirtti.
Turizm Acente İşletmecisi Rahime Yaşar'ın Şanlıurfa turizmi ile ilgili gazetemize verdiği röportaj şöyle:
 
Şanlıurfa, turizmde nasıl bir potansiyele sahiptir?
Bildiğiniz üzere Şanlıurfa, hem inanç turizminde hem kültür turizminde Türkiye'de ve dünyada önemli bir yere sahip bir ilimizdir. Bununla ilgili 2019 Göbeklitepe Yılı Cumhurbaşkanımız tarafından ilan edildi. Bununla ilgili Şanlıurfa, kültür turizminde şu an Türkiye'de ana merkezlerden biridir. Turizm konusunda bunun yanında inanç turizmi, köy turizmi, ekolojik turizm, su turizmi var. Çeşitli alanlarda ev sahipliği yapan bir ilimiz var.
 
Şanlıurfa'nın inanç turizmi potansiyeli ne durumda?
2018 yılına kadar Şanlıurfa, inanç turizmi ile kültür turları içerisinde yer alıyordu. Başta Balıklıgöl'ümüz Harran’ımız, Eyüp Nebi'miz Eyüp Peygamber'imizin Makamı ile şehir içerisindeki ve diğer inanç merkezlerimizle çok ciddi lokasyonlardan biriydik. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda Şanlıurfa turizmi altyapı konusunda bazı konularda tolare edebilir hale geldi ama bunun yanında da halen sıkıntısını yaşadığımız bazı konular var. Özellikle rehabilite edilmesi gereken bazı noktalarımız var. Dolayısıyla kamu kurumlarının ve yerel halkın özellikle bu konuyu sahiplenip ona göre çalışmalara bir an önce başlaması gerekiyor.
 
Şu ana kadar turizmde ne tür sorunlarla karşı karşıya kaldık?
Ulaşım, temizlik, düzen, yatak kapasitesi, restoran kapasitesi, uçuş kapasitesi gibi sorunlarla karşı karşıya kaldık.  Ulaşılabilirlik sadece uçuş değil, demiryolu, karayolu da var. Bazen bakıyoruz yurt içindeki seferler çekiliyor, yerine başka alanlara sefer konuluyor. Şanlıurfa da maalesef bu konuda sıkıntısını yaşıyor. Bununla ilgili İslam Kültür Başkentine eğer aday isek önümüzde bir buçuk yıllık bir süreç var, bu süreci çok iyi değerlendirip bu eksiklerin giderilmesi gerekmektedir.
 
Şanlıurfa'da turizm alanında ne tür çalışmalar yapılmalı?
Bu yıl en çok sıkıntısını yaşadığımız, otel kapasitesi, konaklama sıkıntısı, yatak kapasitesi alanları oldu. Benim buradan Şanlıurfalılara çağrım, özellikle bu alanlarda yatırım yapılabilir. Şanlıurfa'da özellikle aşağı çarşı bölgesi, Balıklıgöl Platosunda eski evleri olanlar bu evlerini kullanılabilir, elverişli hale getirilerek, bunlar turizme kazandırılmalıdır. Zira Valiliğimiz, belediyemiz ve diğer kamu kurumlarımız şehir dışından yatırımcı çağırdıkları zaman, şehrin avantajları anlatıldığı zaman, insanlar Şanlıurfa'nın bu kadar avantajlı olmasına rağmen Şanlıurfalılar olarak neden yatırım yapılmadığını soruyorlar. Bunlar en fazla karşılaştığımız sorunlardır. Dolayısıyla Şanlıurfalıların kendi memleketlerini bu anlamda sırf memleket meselesi değil, yatırımları başlatmaları gerekiyor.
 
Bu konuda turizm acentelerine hangi görevler düşüyor?
Şanlıurfa'da Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği'ne bağlı 46 seyahat acentemiz var. Ağırlıklı olarak Hac, Umre ile uğraşıyorlar ama bunların 15 ya da 16 tanesi de kültür ve turizm işleri ile uçak bileti ile ilgileniyor. Şanlıurfa'da seyahat acenteciliğinin kapasitesi konusunda herhangi bir sıkıntımız yok. Binek araçlarından minibüs, midibüs, otobüs servislerine kadar firmalarımızda da bir sıkıntımız yok. Her tip aracı buradan temin edebiliyoruz. Dolayısıyla dışarıdan gelen taleplere de cevap verebilecek hem seyahat acentemiz, hem taşıma firmalarımız mevcuttur. Onların da pazar problemi var. Türkiye'de ciddi tur operatörleri var. Pazar ve potansiyel, bunların ellerinde oluyor. Dolayısıyla bu pazar ve potansiyeli bunlar hükmettiği müddetçe bizlere düşen iş sayısı az oluyor. Ama buna rağmen özellikle bölge konusunda bizim Şanlıurfalı seyahat acenteleri, bilgi ve donanım bakımından gayet iyi durumda. O konuda herhangi bir sıkıntımız yok.
 
Kente gelen turistler, hediyelik eşyalara da ilgi duyuyorlar. Bu konuda neler yapılması gerekir?
Hediyelik eşya konusunda benim son 6 aydır kendi kişisel çalışmalarım var. Şanlıurfa'ya bu konuda bayağı bir yol kat ettirdik. En azından Şanlıurfa'ya gelen müzeler ve ören yerlerimize gelen misafirlerimiz, Şanlıurfa'ya özgü ürünleri elde edebiliyorlar. Bu yeterli değil tabi ki özellikle kadınlarımızın bu sistemin içerisine dahil edilmesi gerekiyor. Çünkü evde bu potansiyeli değerlendirilmeyen ciddi bir kesim var. Kadınların evlerinden dışarıya çıkmalarında sıkıntı olan kadınların özellikle ev ekonomisine katkıda bulunabilecek imkanlar mevcut. Bunlarla ilgili belediyelerimizin çok ciddi çalışmalar yapması gerekiyor. Kadın merkezlerimize çok iş düşüyor. Nitelikli ürün dediğimiz bu ürünlerin sadece Şanlıurfa'da değil, Şanlıurfa'dan üretilip dışarıya gönderilmesi diğer müze mağazalarında hediyelik eşya bölümlerini gönderebilecek bir potansiyelimiz var bizim. Dolayısıyla bu konuda ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Kadınlarımızın Şanlıurfa turizminin içerisine dahil edilmesi gerekiyor. Yemek restoranlarımızda kadınlar için kullanılabilir ev atölyeleri oluşturulabilir. Bunlarla ilgili bizim dernek olarak da kendimize ait çalışmalar, projelerimiz var. Yemek atölyesi oluşturulması ile ilgili bununla ilgili projemizi gönderdik, onayını bekliyoruz. İnşallah onaylanırsa turizm derneği olarak biz Şanlıurfa'da bir ilke imza atıp Şanlıurfa'ya özgü kurabiye üretimi ve yemek atölyesi oluşturacağız. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bir kereden turizmde değişiklik maalesef yapamıyorsunuz ama dediğim gibi bu üniversitemizin turizm meslek listemizin kadınlarımızın sisteme dahil edilmesiyle ben inanıyorum. Şanlıurfa'da yüzde 20, yüzde 30'u bir kereden kapasite artırma mümkün olabilecektir. Mutlaka bu 3 ayağın sisteme dahil edilmesi gerekiyor. Çünkü çok ciddi bir genç nüfusumuz var bunu değerlendiremiyoruz. Taksicilerimiz, esnafımız, eğitimleri tamamlanarak bunların minimum düzeyde İngilizce konuşabilir duruma gelmesi gerekir. Eğer biz bir turizm şehri isek ve turizmden gelir beklentimiz bir katkı beklentimiz var ise şehir olarak dönüp kendimizi sorgulayıp bu eksiklerimizi gidermemiz gerekiyor. Bunu dışarıdan gelen hiçbir kamu kurumu hiçbir kişi yapamaz. Şehrin dinamiklerinin karar verip demesi lazım. Biz turizm şehriyiz, biz bu konuda Türkiye'nin lokomotifi olmak istiyoruz. Ona göre de çalışmamızı yürütmek istiyoruz. Bireysel olarak ya da ticari olarak bir yere kadar bir şey yapabilirsiniz. Ama şehrin dinamikleri buna ön ayak olması lazım. Biz bir akım başlatıyoruz deyip şehrin en azından yüzde 20'sinin yüzde 30’unun rehabilite edilip bu sistemin içerisine dahil edilmesi gerekiyor. Bu konuda da gençler, kadınlar ve üniversitemizin çok ciddi katkısının olması gerekir.
Bunları sistemin içerisine dahil edersek, zaten gerisi çorap söküğü gibi kendiliğinden gelir. Yani İnsanlara fırsat verilmesi gerekiyor. İnsanların önünün açılması gerekiyor. Şanlıurfa'nın artık üretime dönmesi gerekiyor. Çok ciddi cevherlerimiz var bizim. Bugün Nemrut'un tahtı dediğimiz alan kullanılamıyor. Bazda Mağarası, Şuayip Şehri, Soğmatar Kızlar Kalesi kullanılamıyor. Bunlar zaten ilk etapta aklımıza gelen şeyler. Şanlıurfa'ya bunları dahil ettiğiniz anda, sistemin içerisine Şanlıurfa’dan 10 günden önce kimse gidemez. Kültür turizmine para harcayan insanlar, normalde deniz turizmine para harcayan insan arasında 10 kat fark var. İnsanlar araştırırlar, gelirler ve halkla iç içe girmek, diyalog kurmak isterler. Zaten Şanlıurfa, misafirperver bir şehir. Kimin kapısını çalarsanız zaten sonuna kadar açılıyor sorgusuz sualsiz. Zaten bu avantajları fırsata dönüştürmek gerekiyor. Benim Şanlıurfa turizmindeki düşüncem bu. Şanlıurfa’nın bu hale gelmesi gerekiyor.
Urfa Değişim