1995 yılından beri kazılan Göbekli Tepe’nin aksine, Karahan Tepe’de henüz kazı çalışmaları yapılmamış. İlk olarak Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Bahattin Çelik tarafından farkedilen Karahan Tepe, aynı Göbekli Tepe gibi Urfa’da bulunuyor. Yağmur gibi çeşitli doğal etkenlerle T biçimli taşların bazı kısımları ise topraktan çıkmış durumda bekliyor. Bazı T biçimli taşların ise henüz tamamlanmadığı gözlenebiliyor.

Yaklaşık 10.500 yıl öncesine tarihleniyor ve Göbekli Tepe ile birçok ortak özelliği bulunuyor. İkisi de bir tepede bulunuyor ve ikisi de devasa T biçimli taşlardan oluşuyor. Birbirlerine ise oldukça yakınlar. Her ikisi de yapıldıktan belli bir süre sonra, bilinmeyen bir nedenden dolayı dönem insanları tarafından tekrar toprağa gömülmüşler

Karahan Tepe’nin her yerinde taş aletler, işlenmiş parçalar bulabilmek mümkün. Ok uçları, kazıyıcılar, deliciler, bıçaklar ve taş baltalar da yüzeyde sıkça görülen buluntular arasında. Bir kısmı toprağın dışında olan T biçimli taşlarda az da olsa kazınmış şekiller görülebiliyor. Bugüne kadar en az bir tane tamamlanmış T biçimli taş ve üzerinde oyma izleri olan birçok buluntu da Harran Üniversitesi tarafından korunabilmesi için yerinden alınmış. Birçok sütun ise illegal kazılar tarafından ya tahrip olmuş ya da parçalanmış.

Göbekli Tepe’nin Kardeşi Karahan Tepe Korunamıyor

Dünyanın belki de en önemli arkeolojik yapılarından Göbekli Tepe’nin kardeşi sayılabilecek Karahan Tepe, kaçak kazılarla tahrip oluyor. Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem’e tarihlenen eserlerin korunmadığı takdirde geleceği büyük tehlike altında.

andrewcollins.com