Dünya arkeoloji tarihinin yeniden yazılmasına neden olan, dünyanın en eski kült yapısı Göbeklitepe, 12 bin yıl toprak altında bozulmadan günümüze ulaştıktan sonra, önce yağmur sonra da karlar altında kaldı.

www.urfastar.com / Şanlıurfa merkeze 22 kilometre uzaklıkta bulunan Örencik köyü yakınlarında bulunan dünyanın bilinen en eski anıtsal yapısı Göbeklitepe’nin turizme kazandırılması için önceki yıl üst örtüsü yapılmış ve 2019 yılının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Göbeklitepe Yılı” ilan edilmesiyle, tüm dünya buraya odaklanmıştı.

Arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt ve ekibinin yaklaşık 20 yıl süren kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkarılan yapıların korunması, ziyaretçilerin yapılara zarar vermeden gezebilmesi amacıyla bazı düzenlemelerin yapıldığı ören yerinde, Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Avrupa Birliği'nin (AB) projelendirdiği ve finanse ettiği germe branda yöntemiyle üst örtüsü yapılmıştı. 

Göbeklitepe ören yerinde uygulanan çatı yönteminin, tarihi bulguları korumaktan uzak olduğu eleştirileri yapıldığı dönemde gündeme gelse de, hazırlanan projenin uygulanmasından geri adım atılmamıştı.

Bazı uzmanlar, tarih meraklıları ve Göbeklitepe’yi ziyaret edenlerin dile getirdiği, “Örtünün, tarihi yapıları korumaktan uzak olduğu” görüşünün, önceki yıllarda alanı basan yağmur suları ve önceki gün yağan kar nedeniyle bir kez daha haklı olduğunu gösterdi.

Göbeklitepe’de yapılan üst örtüsünün tarihi yapıları koruyamayacağı, 12 bin yıl toprak altında gizlenen stellerin, birkaç yılda hava, nem ve yağışlar nedeniyle tahrip olmaya başlayacağını belirterek yetkilileri önlem almaya davet edenlerden biri de Çiğdem Köksal Schmidt oldu.

Göbeklitepe kazılarına eşi Prof. Dr. Klaus Schmidt ile birlikte 20 yılını veren Arkeolog Çiğdem Köksal Schmidt, Göbeklitepe’ye yağan karlı fotoğrafı paylaşarak endişelerini dile getirdi.

Prof. Dr. Klaus Schmidt’in hayatını kaybetmesinden bir süre sonra Şanlıurfa’ya dönen ve Göbeklitepe Anı Evinde zamanını geçiren Çiğdem Köksal Schmidt, sosyal medyada paylaştığı eleştirilerinde şunları ifade etti: Şu fotoğrafları görünce, geçen hafta yağan kardan mutlu olduğuma utandım. Göbeklitepe’nin bir kısmını örten şimdiki çatının inşaatı, Klaus aramızdan ayrıldıktan sonra başlamıştı ve yapım sürecindeki itinasızlıkları, projenin kağıt üzerindeki haliyle inşa edilen halinin farklılıklarını, endişelerimi defalarca paylaştım. İstisnasız her seferinde bu insan eşi ile 20 yılını verdi oraya bir dinleyelim, çözüm bulalım demedi kimse. Aksine bana kişisel saldırılara başlandı hep. Göbeklitepe artık çok kişinin “nemalandığı” (bu kelimeden nefret ediyorum ama öyle) bir yer. Bu kadar faydasını gördüğünüz yeri, bir de korumayı düşünün ey faniler. Hadi doğu tarafından C yapısı ortalarına kadar yağmur girdiğini biliyordum (çatı taşıyıcıları kağıt üzerindeki plandan daha yüksek yapıldı) ama eğer kar çatıya rağmen D yapısına, B yapısına kadar ulaşıp yerleşebiliyorsa çözüm aramak gerekir. Bilim danışma kurulu, koordinatör falan bu insanlar neden Göbeklitepe’nin sorunları ile ilgilenmiyorlar?