Title of a News Article

Yazar Pehlivan'dan anlamlı yazı...

.

Yazar Pehlivan'dan anlamlı yazı...
banner206

Urfastar Gazetesi Yazarı Abdülhamit Pehlivan, bugün ki yazısında Şehitleri kaleme aldı. İşte O yazı...  

Tık tık.

-efendim.
- Uyandın mı yavrum.?
-hiç uyuyamadım ki zaten baba.!
     Aslında babada hiç uyuyamamıştı o gece. Sabaha kadar kaçak tütünden sigarası ile acısını dinleyip, dindirmeye çalışan sigara dumanı ve kendisi gibi har har yanan sarmalık sigaranın ateşli sohbeti vardı.
-hazırlan da gidelim kızım. Annenin de hediyesini unutma.
-tamam baba.
      Ela gözlerinde ki derinlik ve üzgünlük, insanı sarhoş edercesine derinden etkiliyordu o minik yavrunun. Titrek bir heyecan vardı rahmetli annesinin çeyizliğinden abisinin hediyesini alırken. Yeşil bir beze sarmıştı annesi o kıymetli hediyeyi. Üzerine Saki Amber kokusu ile tütsülemişti. Bir taraftan hoş, diğer taraftan da acı acı kokuyordu o çeyizlik antika sandığı; tıpkı tabuta sarılmış anne entarisi misali. Annesi vefat etmişler iyi bilir o feyzi. Bedeni tümden ağlarken, ruhu da inceden inceye, berfin çiçeği gibi üşüyordu, o derince har har yanan gönül kuyusundan. Hem abisine gidecekti, hemde annesinin vasiyetini yerine getirecekti çünkü o gün. Asker abisinin yanına gidecekti. Güzel görünmeli ve şık giyinmeliydi. Lakin annesinin geçen yıl taradığı o sırma saçındaki avuç ayası ile dokunuşunun bozulmasına eli ve yüreği cüret etmemişti. O zaman şık bir elbisenin de bir anlamı yoktu. Abisinin bayramlıkta kendisine aldığı asker elbisesini giydi, şapkasını taktı, selamını çaktı ve… 
-‘’Şehitler ölmez’’ miş biliyor musun ayna kardeş. Sahi senin hiç abin öldü mü?
   

 Aynanın cevabı; ela gözlerden dökülen birkaç öksüz gözyaşı olur. Abisininde kanı üzerinde bulunan kapıdaki Türk bayrağını öperek, yol alır mevta meydanına.
Baba kederliydi ve hüzünlüydü, lakin gurur taşıyordu sol yanında. Belki Anzılhay’a anlatamazdı, taşıdığı nişanın ağırlığını; Belki de anlatması gereksizdi..
Çünkü baba; elagözlü, sırma saçlı, sevimli kızının dünyasına, kardeş ölümleri ile kirletmekten korkuyordu.
   Köyün mezarlığına gelen Anzilha ile babası; gerilla kıyafeti giymiş,’’Şehit na mırın ’’kırmızım si bir renkle yazılmış bir beyaz bez ile, yeşil-sarı-kırmızı renklerle süslendirilmiş bir poşu ve  mekap marka ayakkabı ile ablasının mezarı başındaki amcasının oğlu Baranı, elleri ile göklere dilenirken görür.
- ‘’Ne olur Azrail amca.! Ablalarımızı ve ağabeylerimizi öldürme.?’’ diye karıncalanan sesine,acı ve üzüntü ile Ah u Zar etmeye başlar  kederli Baran’dan.
     Bilal-i Habeşin o muhterem sesi ile kesilir o Ah u zarlar bir öğle vakti sıcağında. Anzilhanın babası oğlunun mezarı başında kıyama dururken, Baranın babası da kızının ayak tarafından tekbir getirir uzunca. Baranın babası namazını idrak edip, başını sola döndürerek’’ Esselamü aleyküm ve Rahmetüllah ‘’dediği esnada, Anzilhanın babasıda aynı tesbihatla sağa başını döndürürken göz göze gelirler; Habil ile Kabil misali iki yaralı yürek ve kırmızı rengin beyazı daha çok bastırdığı o kanlı gözlerle. Huşu ile kıldıkları namazlarını, hüngür hüngür ağlayarak tesbihlediler iki barış kapısı. Köyün divanesi şakıro ise Erdoğan EMİR’in kayıp özgürlük şarkısının melodisini ıslıkla fora edip, çala çala yakınlaştırıyordu çoktan kayıp olan iki kardeşin özgürlüğünü. Anzilha ile Baran’ın el ele tutuşması, Habil ile kabil kardeşleride sarıp sarmalıyordu sıkı sıkıca. Ve şehitler şahitliğinde barışa ve özgürlüğe, Barandan Anzılhaya ablasının yeşil-sarı-kırmızı renkli hiç takamadığı yazmayı… Anzilhadan Barana ise, annesinin hediyesi olan, abisinin hiç giyemediği, ay-yıldızlı bayrağın da üzerinde bulunduğu haki pançosunu berdel ederek, yarım kalan şehitlerin nişanlarını onlar tamamlıyorlardı kendi aralarında o şehitler gününde. Mezarlığın çıkışında üzerinde ‘’özgürlük getireceğim’’ diyen politikacının afişini yırtan Baran,’’size barışı getireceğim’’diyen diğer politikacının afişini ise, Anzılha yerinden söküp ayaklarının altına alarak, hayvan tezeği ile ezip, Barışa ve Özgürlüğe ilk mesajlarını veriyorlardı.
       Bilmiyenlere söylüyorum. Biz Bekir’ide,Ali’yide,Hrant’ıda,Abraham’ıda,Ekop’uda insan oldukları için seviyoruz.Biz onlarız,onlar ise bizlerdir.Her evde Barış’ımızda var,Özgür’ümüzde.Namazımızda var,niyazımızda.
        Yeter ki siz çıkarlarınız uğruna…getirmeyin saf yürekli kardeşleri oyuna… 
Selam, Saygı ve Hürmetler…

Güncelleme Tarihi: 16 Mayıs 2016, 17:42
YORUM EKLE
YORUMLAR
Ilhan
Ilhan - 8 yıl Önce

Yüreğine sağlık hocam

SIRADAKİ HABER

banner195