Title of a News Article

Küçük İbo'dan flaş karar!

Küçük İbo'dan flaş karar!
banner206
 Elif Günay'ın Küçük İbo ile yaptığı söyleşi sizlerle....

En son çıkardığı "Ah Be Yarim" maxi single’ı ile büyük beğeni toplayan hayatımızın Küçük İbo'su, albümde yer alan 1987 yılında rahmetli Müslüm Gürses'ten dinlediğimiz "Aklı Yok" şarkısı ile de hepimizi şaşırttı. 

12 yaşından beri hem müzik piyasasında hem de özel yaşamında birçok  zorlukla karşılaşıp üstesinden gelen, halkın her daim kucak açtığı Küçük İbo ile biz de bir araya geldik. 

Hem aşktan, hem şarkılardan, hem sesten, hem geçmişten hem de şimdiden bahsettik. Geleceği de birlikte görelim; öyle değil mi?

İşte İbrahim Küçük, tüm samimiyetiyle sizlerle…




Merhaba İbrahim Bey nasılsınız?
Çok iyiyim Elif, teşekkür ederim. Bir aydan beri senin yoğunluğun, benim işlerim derken nasipte bu güne bir araya gelmek varmış. Gerçekten de o güzel enerjin, her şekilde yansıyor. Seni tanıdığıma çok mutlu oldum. 
 
Artık yeni gazeteciler size 'Küçük İbo' demeyi bıraktılar mı?

Hayır bırakmadılar. Küçük İbo olarak tanıdıkları için bu mümkün olmuyor. Açıkçası zaman zaman piyasada İbrahim Küçük olarak çalışmalar yapsam da promosyon aşamasında yeni isim sanılıyor, bu da benim işimi zorlaştırıyor. Zaten benim tanınan bir ismim var. Evet yaşım gereği Küçük İbo olmak tuhaf dursa da, halkın gönlünde böyle taht kurduk. Beni iyi tanıyanlar, sıkı takipçilerim zaten soyadımın 'Küçük' olduğunu biliyorlar. 
 
En son gündem konusu olduğu için soruyorum Nihat Doğan'ın; "Küçük Emrah hala küçük, diğer küçük oyuncular büyüdü" şeklinde bir yazısı vardı. Siz de görmüşsünüzdür, bu yoruma katılıyor musunuz? Halk sizlerin büyüdüğünüzü kabul etti mi?
Buna kendi adıma şöyle yanıt verebilirim Elif; bizler küçük yaşta halkın karşısına çıkmış isimleriz. Bu durumu şuna benzetiyorum: Nasıl bir çocuk anne ve babasının gözünde büyümüyorsa insanlar da beni küçük yaşta tanıdığı için ben de halkın gözünde büyümüyorum. Bizleri halk yönlendirdiği için büyüdüğümüzü söyleyecek olan da halk oluyor. Tabi bir gerçek var, zaman ileriliyor. Yaşımız ilerliyor :)

En son “Ah Be Yarim" adında gerçekten de güzel bir şarkıya imza attınız. Şarkıdan biraz bahseder misiniz?
Çok sürpriz bir şarkı oldu. Şarkı daha ortada yokken müzik yönetmenimiz Fatih Doğaner ile iki parçalığına stüdyoya girmiştik. Kendisi de bana "İbrahim Murat Sağır'a ait çok güzel, sıfır bir eser var, bence kesin dinlemelisin" dedi. Şarkıyı dinledim ve son gün şarkıyı albümümüze koyduk. Dinleyenler de çok beğeniyor. 
 
 
"Kötü Ses Yoktur, Yanlış Ses Vardır"
Sanatçı için şarkı seçiminin çok önemli olduğunu vurgulayan Küçük İbo, "Bir sanatçı için şarkı seçimi çok önemli. Şarkıyı yanlış seçersen, sesin ortaya çıkmaz ve halktan 'sesi yetmedi' gibi olumsuz yorumlar alırsın. Şunu unutmayın ki, 'Kötü ses yoktur, yanlış ses vardır'." şeklinde konuştu.

 

Bu bir albüm değildi doğru mu?
Maxi single. Cdsini yapmadık. Artık albüm satılmıyor biliyorsun, "boşuna raflarda tozlanmasına lüzum yok" dedik. Digital olarak çıkardık. Çağ bizi böyle yönlendiriyor, ne yapalım :)
 
 
Bu şarkı öncesinde de "Aklı Yok" şarkınız çıktı. Onun hakkında ne söylersiniz?
Aklı Yok, rahmetli Müslüm Gürses'in 1987 yılında okuduğu şarkılardan biriydi. Sözü Ali Tekintür’e, müzik: Yavuz Taner'e aittir. Benim de sahnelerimde söylediğim bir şarkıdır. Bir eser sıfır parça değilse onu albümlerime koymadan önce sahnelerimde okur, dinleyicilerimin tepkilerini ölçerim. Ben de herkes gibi sesime giden ve beğenilen şarkıları okuyorum. Bu şarkı için de denemeler yaptım ve çok yakıştırıldı. Fakat sonra benim bir askere gitme sürecim oldu. Askere giderken de parçayı biri keşfedip albümüne alır diye çok korkuyordum. "İnşallah sanatçı arkadaşlardan biri keşfedip okumaz" diye dualar ettim. Nitekim de şarkıyı kimse bulmadı ve bana nasip oldu. 

Klip çekimi nasıl geçti?
Klibimizi Erkan Nas çekti. Ben güzel çıktım klipte. Bence de önemi olan bu, bir sorun yok :) Kliplere 4 yıl ara vermiştim. Şimdilerde başladım. Küçüklükten kalma kamera önü tecrübelerim (alt yapım) var ama ara uzun olunca biraz bocalama yaşadım diyebilirim. Bu oyuncular için de böyledir. Yine de güzel bir klip çıktı.  

Şarkının sözlerinde görünce size de sormak istedim. Gönlümüz nasıl bir durumda olur ki aklını fikrini kaybeder?
Sorunun içinde cevap da var aslında Elif. Karmaşık durumda olursun. İnsanın aşklardan yana kafası karışınca olan duygu durumu diyebiliriz. "Ben birinin peşindeyim ama aklımı fikrimi kaybediyor muyum?" diye sorunca aldığımız yanıt önemlidir. Ben henüz aklımı fikrimi kaybetmedim. Daha o savaşa girmedim, o yüzden çok da yorum yapamıyorum. 
 
Hiç aşklarınızla ilgili gündeme gelmediniz. Hiç aşık olmadınız mı?
Ben hiç aşık olmadım ama olursam da çok kötü olurum.  Aşık olmaya çok müsaitim. Koç burcuyum, çok duygusalım ve aşka da çok meyilliyim. Olursam çok felaket olur. Şartlara göre ince düşünüp mantığımla hareket ediyorum. "Aşık olma" diyorum kendime, ama büyük konuşmamalıyız. Allah öyle bir aşk yaşatır ki beynini de kullanamazsın. 

 Peki böyle imrendiğiniz bir aşk var mı?
 Hint filmlerdeki aşkları çok beğeniyorum; bağlılık, samimiyet, ikili yaklaşımlar o kadar güzel ki… Ama bu da bir çekim adına yapılıyor imrendiğim değil de keyif aldığım aşk diyebilirim bunun için. Örnek aşk da yok. Kendim aşık olursam en büyük aşık ben olacağım ve herkes beni örnek gösterecek. 



 

Peki neden evlenmediniz?
Aşık olmadan, sevmeden asla evlenmem. Elbette ki sevdiklerim oldu ama aradığım doğru insanı bulamadım. Belki de bana göre o aşkı yaşamadım. Zaten ben o aşkı yaşamış olsaydım o kız direk nikaha giderdi benimle. Ben aşık olursam direk nikaha gider. 
 
Aileniz istemiyor mu evlenmenizi?
Annem, babam tabii ki de evlenmemi, yuva kurmamı istiyor. Ama evlilik çok kutsal… Karşılıklı o his, o enerji, o bağ olmadan evliliğin nasıl anlamı olabilir ki?

Büyüdükten sonra sesiniz kalınlaşmaya başladı ve sonra ne oldu?
Herkesin sesi kalınlaşıyor, bu Allahın en büyük lütfu; olgunluk zaten. Ama ergenlikteki o geçiş sürecini zor geçirdim. Psikolojik destek aldım. Çok şükür sonra sesim yerini buldu. Hatta şimdi sesimi çok daha fazla beğeniyorum. Mantıklı, ne söyleyeceğini bilen, nerede yorum yapacağını bilen biri oldum. Aklı selim kullanıyorum artık sesimi. 
 
Bir zamanların Küçük İbo'su ne zaman "ben büyüdüm" demeye başladı?
Ben hiçbir zaman büyümedim. İçimde her zaman bir çocuk bir de çocukluk özlemi var. 12 yaşımdan beri sahne hayatındayım. 22 yıldır sanat hayatındayım. Hatta 10 yaşında Urfa'da rahmetli Kazancı Bey'in sıra gecelerinde bulunurdum. Buralarda kendilerinden feyz aldım. Çocuk gibi hiç davranamadım. Hep büyükler arkadaşım, sırdaşım, yakınım oldular. Bir yandan da bir yanım hep çocukluk özlemi taşıdı. Pişmanlığım yok. "İnsan  mutlu olduğu şeyi yapmalı" demiyor muyuz? Ben mutlu olduğum şeyi yaptım. Şarkı söylemekten mutluydum, şarkı söyledim. Çocukluğu yaşamak da bir nevi önemli değildi; çünkü mutluydum. 
 
Merak ediyorum o küçücük yaşta o kadar efkarlı şarkıları, arabeski; türküleri nasıl söylüyordunuz? Bir çocuk için bir ayrılığı, bir acıyı nasıl o kadar içli aktarıyordunuz? Bu sizi o yaşlarda psikolojik anlamda kötü etkilemedi mi?
Benim o yaşlarda dinlediğim şarkıcılar, arabesk müzik yapan insanlardı. Küçücüktüm İbrahim Tatlıses dinlerdim. Hala da hayranıyım. O yaşta bir şeyi çok dinleyince, onu hayatıma almış oldum. Belki o zaman pop dinleseydim, pop gırtlağım olurdu. Çocuk yaşta ne ile başlarsan öye gidersin. Ağaç yaş iken eğilir. Sesim arabeske yatkın oldu. Ben o yaşta büyük gibi düşünüyordum. O yaşta aşk ne gezer ama ben 12 yaşında "Mutlu Ol Yeter" şarkısını dinlerken platonik aşk yaşardım. Kişi yok, aşkı yaşardım. Sanki evlenmişim, çoluğum çocuğum varmış, sorumluluğum varmış gibi düşünürdüm. Babam da eğitimciydi öğretmendi, daha çabuk büyümeye başladım. Çocukken arkadaşlarım en az 25 yaşındaki kişilerdi. Ben onlarla siyaset, gündem konuşur onların sorunlarını dinlerdim. Benimle yaşıtlar çizgi film izlerken ben haberlere bakardım.

O zamanlar bir küçük furyası vardı ve Küçük Emrah, Küçük Ceylan'dan sonra Küçük İbo, Küçük Onur, Küçük Günel'lerimizi hep hayatımızda tutardık. Sizce bizler millet olarak küçük olana ihtiyaç mı duyuyoruz?
 Toplum olarak bizde çocuk olunca akan sular duruyor. Güzel olsun olmasın, iyi okusun okumasın, seviyor ve sahip çıkıyoruz. Tabi benim o yaşa göre gayet iyi sesim vardı ama bu % 50 beni Küçük İbo yaptı. Diğer yarısı ise, çocuk olmamdı. Bugün Aleyna Tilki çıkıyor ve halk onu çok beğeniyor, ben de beğeniyorum. Neden; çünkü daha küçük. Onun en büyük avantajı da kız çocuğu olması. Kız çocuğu olduğu zaman hele, daha çok sahipleniyoruz. Büyüyünce görsellik devreye gidiyor ve iş gençliğe dönüşüyor. Aynı şey benim için de geçerli eskiden yanağımı sıkan teyzeler, amcalar vardı. Çocukken yapılan her şey mübahtır, büyüdükçe alanımız daraldı. Ben de elinde büyüdüğüm çocukluğumu hayal eden kişilere hala buralarda olduğumu göstermeye çalışıyorum. 

 
 
Hayatınızdaki en büyük pişmanlıklarınız neler peki?
Üniversiteyi zamanında, yaşında okusaydım diyorum. Evet bitirdim ama 29 yaşımda bitirdim. Eğitim pişmanlığım var. Bir pişmanlığım da askere geç gitmem oldu. Keşke 20 yaşında gitseydim. Askerlik çok güzel, vatani görev yapmak müthiş bir şey ama yaşında! Buradan da gençlerimize bunun uyarısını yapalım. Bunlar haricinde pişmanlıklarım yok. Pişman olacağım bir şeyi de yapmıyorum. Bin düşünüp bir hareket eden biriyim. Hayatta yaş tahtaya basmam! 
 
Tekrar dünyaya gelseniz yine bu yollardan geçmeyi seçer misiniz?
İşimi severek yapıyorum Elif. Yine aynı kimlikle ve aynı müzik aşkıyla gelirsem yine yaparım. Sadece 12 yaşında başlamam, okulumu bitirip 18 yaşımda başlarım. Çünkü eğitim alarak başladığında daha istikrarlı olursun, daha ne yapacağını biliyorsun. Böylece yönlendirilirken aklı selim davranırsın. Ama 12 yaşında sen kendini yönlendiremezsin. Menajerin bile iyi mi kötü mü bilemiyorsun. Ne derse onu yapıyorsun. O zamanlar sorma hakkımız yoktu. Sanat camiasına girmek için erken bir yaşta bu camiadaydım. Ben risk aldım, zorluklarını da yaşadım. 
 
Peki aileniz hakkında ne söylersiniz. Küçük yaşınızda bu camiaya girmenizi babanız istemedi ama sizi kırmadı ve destekçiniz oldu. Şimdi de öyle mi?
 Ailemin desteği hiç eksilmedi, en büyük destekçim onlar. Zaten benim bir ismim var ve sahnelerim devam ediyor. Ayrıca başkalarından bir destek görmedim. Allah onları başımdan eksik etmesin, hala da ailemle birlikte yaşıyorum. Hiç ayrı ev tutmak onlardan kopmak istemedim. Anca evlenince onlardan ayrılıp başka bir eve geçerim. 
 
Küçükken 'Küçük İbo' dizisi vardı ve çok izleniyordu değil mi?
Ben dizi izlemeyi severim. O zamanlarda da dizi çok tutmuştu düşün tiyatro eğitimi almamışım, oyunculuk nedir bilmiyorum ve daha çocuğum. Show tv İç Yapım'dan bu teklif geldi ve kabul ettim. İkinci bölümde sanki oyuncuymuşum gibi oynadım, ses dublajımı da kendim yapardım. Allah görüntüme göre ses vermiş ya yakın ses bulun ya da kendi sesinizi kullanın. Sonra da misafir oyuncu oldum. Şimdi de bir dizide oynamayı çok isterim. Set ortamını seviyorum. 
 
Peki pop albümü yapar mısınız?
Şarkısını bulursam olabilir. Tam pop albümü değil ama arabeskle birlikte olur. Aslında ben pop soundlu bir albümü İbrahim Küçük adımla çıkardım Elif, tutmadı. Sözü müziği Bahadır Tatlıöz'e ait bir parçaydı. Sonra kendime "Küçük İbosun sen, zorlama işte" dedim. Tam üniversite gençlerinin dinleyeceği şarkıydı. Hatta üniversitedeki öğrencilerden "Abi şarkı çok güzel artık seni dinleyeceğiz" mesajlar almıştım. Ama tarzı eskiye götürmek zorunda kaldık. Tutmadı :)

Sosyal medya hakkında neler söylersiniz? Bu kadar hayatımızda olması sizce doğru mu?
Hayatımız sosyal medya artık Elif. Doğru kullanırsak çok güzel, sosyal medyadan çok şey öğreniyoruz. Her şeyigörmemizi sağlıyor. Biz sanatçılar, siz gazeteciler için güzel... Kötü yanı sohbeti bitirdi.  

Söylemekten hala keyif aldığınız 5 şarkı/ türkü desem ne dersiniz?
 Kendi şarkılarım, seçerek okuduğum şarkılar. "Bilemezsin", "Ayrılık Acısı", "Aklı Yok", "Mutlu Ol Yeter", "Yalnızım Dostlarım". Bu şarkıları okurken inanılmaz keyif alıyorum Elif.  
 
İbrahim Tatlıses ile aranız bir ara kötüydü sonra aranızın düzeldiği söylenildi şu an ne durumdasınız? Ne söylemek istersiniz kendisine?
İbrahim ağabey ile hiç bir zaman aramız kötü olmaz. Bir demeç vermiştim. Söylediğimiz bilgiler bazen yanlış lansedilebiliniyor. Ama benim her zaman söylediğim tek şey var ben İbrahim Tatlıses'i bir idol olarak görüyorum. Her gittiğim konserde on parçanın yedisi İbrahim ağabeyin şarkısı oluyor. Söylediğim iyi bir şey kötüye çarptırılmıştı. Benim İbrahim ağabeyimle aramın kötü olması mümkün değildir. Her zaman kendisine saygım sonsuzdur. 

Albüm çıkaracaktı bilginiz var mı?
Ben de heyecanla bekliyorum. Çünkü onun yokluğu çok belli.

Eğer bir düet yapma şansınız olsa kiminle yapmak istersiniz?
Sezen Aksu'yla feat yapmak çok isterim. Sıla'da pop şarkıcısı ama arebesk müziği çok güzel okuyor. Sıla'yı da çok seviyorum. Onunla da bir düet yapıyor olmak isterim. 
 

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Şu anda yoğun programlarım var. Yazın konserlerimiz de artacak. Belediye, festival ve konserler başlayacak. Çok programımı hesaplarımdan paylaşmıyorum. "Çok iyi gidiyor işlerin" dediklerinde evde oturuyorum, pek duyurmuyorum Elif, nazara çok inanıyorum. Sevenlerimize ve bizi okuyanlara sevgilerimi iletirim. Birlik olalım, beraberliğimiz daim olsun. Savaşsız zaman diliyorum, her daim barış içinde olalım. Allah devletimize zeval vermesin. 
 
 
Doğum Tarihi: 02 03 1984 
Burcu: Koç
En sevdiği huyu: Sevecen ve Merhametli olmak
En sevmediği huyu: Kıskancım 
En sevdiği renk: Siyah 
Uğurlu sayısı: 63 Urfa plakası 
Uğurlu günü: Hafta başı ve hafta sonunu sevmiyorum. Çarşambayı severim. 
En sevdiği çizgi film: Çizgi film izlemiyorum ama; Pepe 
En sevdiği söz: İçinde sevgi/ sevda olan her şeyi seviyorum. 

 
 
Söyleşi: Elif Günay 

Fotoğraf: Fatma Demir

Güncelleme Tarihi: 17 Nisan 2018, 00:32
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner195