Title of a News Article

VEDAT MELİK KONUŞTU: MELİK: BENİM SEVDAM URFA

“Benim sevdam Urfa” sloganı ile yola çıkan Cumhuriyet Halk Partisi Şanlıurfa eski Milletvekili ve 1. Sıra Milletvekili Adayı Mehmet Vedat Melik, TBMM’ye gitmesi durumunda Şanlıurfa’da yaşanan sorunların çözümü için elinden geleni yapacağını söyledi.

 

RÖPORTAJ: UĞUR BUDAK

Bu haftaki röportajımızın konuğu Cumhuriyet Halk Partisi Şanlıurfa 1. Sıra Milletvekili Adayı Mehmet Vedat Melik oldu. CHP’nin en son 2002 genel seçimlerinde Şanlıurfa’dan çıkardığı 3 vekilden birisi olan  Mehmet Vedat Melik, 5 yıllık süre zarfında Şanlıurfa’nın hemen hemen tüm sorunlarını Türkiye Büyük Millet Meclisine taşıyarak, halkın gönlünde taht kurmuştu. Görev yaptığı dönemde çalışmalarından dolayı takdir toplayan ve bu yönüyle Urfalılar arasında çok sevilen bir isim olmayı başaran Vedat Melik, 1 Kasım’da yeniden TBMM’ye gidebilmek için kollarını sıvadı. CHP’nin 1. Sıra adayı olan Eski Milletvekili Melik, yeniden TBMM’ye gitmesi durumunda Şanlıurfa’da yaşanan sorunların çözümü için elinden geleni yapacağını söyledi.

 

“HEDEFİMİZ URFA’DA YAŞAMI KOLAYLAŞTIRMAKTIR”

Şanlıurfa’nın yerel yönetimler tarafından iyi yönetilmediğine de vurgu yapan Melik, “Belediyenin yaptığı tek iş Atatürk Bulvarı ve Abide Kavşağı ile oynamak, gelen de giden de burasıyla oynuyor; Sanki başka bir yer yokmuş gibi. Niçin? Çünkü orası görülen bir yer. Artık Urfa’da yaşamak zorlaşıyor bizim de hedefimiz Urfa’da yaşamı kolaylaştırmaktır” dedi.

Diğer partilerin göstermiş olduğu ithal adaylara da tepki gösteren Melik, Şanlıurfa’da Urfalıların söz sahibi olması gerektiğini kaydetti.

 

“URFA İÇİN DOĞRULARI SÖYLEYECEĞİZ”

İşte Vedat Melik ile gerçekleştirdiğimiz o röportaj;

Şanlıurfa siyasetinde isminiz sürekli gündeme gelen bir kişisiniz. Vedat Melik hangi pozisyonda, hangi noktada yer alacak bir isim. Siz CHP’nin 2002 yılında 3 milletvekili çıkarmış olduğu dönemde vekil olmuştunuz. Yeniden aday oldunuz, hayırlı uğurlu olsun. Milletvekili adaylık sürecini nasıl gelişti? Neler söylemek istersiniz?

2002 Yılında milletvekili olduğum 2 arkadaşla birlikte o zaman CHP İl Başkanlığını yapıyordum. Bizim düşüncemiz ilin yönetimine katılmaktı. İlde ortaya çıkabilen olumsuzluklara müdahale edebilecek ve daha iyi şeyleri tavsiye edebilmek için ilin yönetimine girebilmeniz lazım. Bunun için de tek yol siyaset, bizim de partimiz Cumhuriyet Halk Partisi olduğu için tekrar böyle bir düşünceye girdik, partimiz tarafından da kabul edildik. Eğer seçilirsek Urfa ile ilgili partimiz iktidar olursa zaten parti programlarında Urfa da uygulanacak, iktidar olamasa da Urfa için her zaman doğruları söylemeye devam edeceğiz.

 

“HALEN URFA’NIN SORUNLARI DURMAKTADIR”

2002 yılında milletvekili seçildikten sonra 4 yıllık süre içerisinde iyi bir muhalefet yaptığınızı biliyoruz. Urfa’daki yerel sorunları sürekli TBMM’ye taşıyordunuz. Aradan geçen süre içerisinde Cumhuriyet Halk Partisi Urfa’dan milletvekili de çıkaramadı. Bunun sebepleri nelerdir?

2002 yılında biz seçildikten sonra Urfa basını bizim meclisteki çalışmalarımızı en ince detayına kadar Urfalılara yansıttınız. Bizi Urfalıların tanımasının sebebi siz değerli basının bize gösterdiği ilgidendir. 2002 yılından bu yana 2007 yılının sonuna kadar söylediğimiz sorunların tamamını hemen hemen durmaktadır, halen bu orunların çoğu iktidar tarafından çözülememiştir. Çok müdahaleleri olmuştur ama halen Urfa’nın sorunları durmaktadır. Biz o zaman yapıcı, yol gösterici, yıkıcı olmayan, Urfa’nın düzenini kurmaya çalıştık ama sorunlar halen devam etmektedir. Bizden sonra partimiz bir daha vekil çıkaramadı. Bizim vekillik yaptığımız dönemde Bozova, Halfeti, kısa Belediye başkanlı ve 3 tane İl Genel Meclis üyemiz vardı. Yerelde olmadığımız zaman genelde seçimlerde milletvekili çıkarmamız da mümkün değildir. Ama o zaman CHP dengeydi, o denge maalesef ortadan kalktı, genel sorunlar çözülemediği gibi o sorunlara yeni müdahaleler oldu. Urfa bugün çok yaşanılacak bir yer olmaktan çıktı. İktidarın dediği gibi Urfa rahat bir yer değildir.

 

 “TEK ALTERNATİF CHP’DİR”

7 Haziran seçimlerinde de sizin adınız milletvekili adaylığı için geçiyordu fakat partinizin tercihi Ali Murat Bucak’tan yana oldu. Bucak seçilemeyince partinin tercihi, ister istemez sizden yana oldu, yeniden milletvekili adayı oldunuz. Bundan sonraki süreci nasıl görüyorsunuz? CHP’nin bundan sonra Urfa’daki potansiyeli yeniden canlanacak mı, partinizin hedefi ne olacak?

Bizim inancımız odur ki; Eski potansiyel canlanacak ve onu da geçecektir. Bu sadece bizden kaynaklanan bir neden değil, Urfa’da işler iyiye gitmemektedir, Türkiye’de iyiye gitmemektedir. Dolayısıyla halk bir alternatif aramaktadır. Tek alternatif CHP’dir, bu imkân Cumhuriyet Halk Partisine verilmelidir. Biz bunun için çabalayacağız. Bu arada yıllardır Urfa siyasetinde olmayan bir imkânı halkımıza sunacağız. Çok değerli insanlar var, Urfa’nın sorunlarını bilen, soruları çözecek bilgili insanlar var ama bunlar siyasete girmiyor, giremiyor çünkü önleri kapalı, istedikleri zemin yoktu. Bunun için biz bu seçimle birlikte belki de biraz bu zemini hazırlayacağız. Benim Urfalı hemşerilerime çağrım şudur; Buyurun gelin siyaset yapın. Çünkü ülkenin yönetimi siyasetten geçiyor. Ya vali, kaymakam, memur olarak atanacaksınız yönetime katılacaksınız yada siyasete girerek herhangi bir partiden seçileceksiniz hangi kademe olursa olsun; Milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi gibi. Biz bunu yapmaya çalışacağız. Ama dediğim gibi sloganımız önce Urfa, bizim hedefimiz önce Urfa olacak. Bu sırf oy almak için değil, merkezdir Urfa. Çünkü halkın yarısı merkezde yaşamaktadır, seçmenin yarısı da merkezde yaşamaktadır. Urfa giderek elden kaymaktadır, Urfalıların elinden çıkmaktadır. Bunun bütün sebebi yönetimsel yanlışlardır. Örneğin; Belediye başkanlığı olayını görüyorsunuz. Urfalı olmayan biri Belediye başkanı seçiliyor ve bir buçuk yıl sonra bırakıp gidiyor. Kamuoyu buna tepki göstermiyor. Gayet sıradan bir memur ataması gibi bakılıyor, hâlbuki yer yerinden oynaması gerekir. Belediyenin yaptığı tek iş Atatürk Bulvarı ve Abide Kavşağı ile oynamak, gelen de giden de burasıyla oynuyor; Sanki başka bir yer yokmuş gibi. Niçin? Çünkü orası görülen bir yer. Artık Urfa’da yaşamak zorlaşıyor bizim de hedefimiz Urfa’da yaşamı kolaylaştırmaktır.

 

“SORUNLARI BİLENLER SEÇİLSİN”

Urfa’da yabancıdan bahsederken; AK Parti’nin 1. Sıra adayı Eski Bakan Faruk Çelik Bursalı, HDP’nin 1. Sıra adayı Osman Baydemir Diyarbakırlı, yine 3. Sıra adayı Konyalı. Böyle bir yabancılaşma olayı da var. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?

Urfa; İstanbul, Ankara, İzmir gibi değil. Urfa’da halen insanlar birbirini tanıyabiliyor, aileler de birbirlerini tanıyabiliyorlar. Dolayısıyla Urfa’dan seçilecek temsilcilerin kademe ne olursa olsun milletvekilli, belediye başkanı, belediye meclis üyesinin Urfalı olmasına özen gösterilmelidir. Niçin? Seçilecek ki sorunları iyi bilen biri olsun, sorunları daha iyi çözebilecek biri olsun. Kentsel yaşamda Belediye çok önemlidir.  Belediye başkanı halkın alışkınlarını da, yapısını da bilmek zorundadır. Bunu bilemediği zaman başarısız olur. Milletvekilleri, belediye meclis üyeleri için de böyledir. Gönül arzu eder ki; Tüm siyasi partiler Urfa’da çok değerli insanları aday göstersinler. Tekrar ediyorum; Urfa’da çok değerli insanlar var. Dışarıdan gelip aday olanların kalitesine de bir şey demiyorum, tanıyorum da birçoğunu hakikaten daha önceki görevlerinde çok başarılı olmuşlar ama buralı değiller. Buralı olmamanın dezavantajlarını halk çekiyor. Urfa’da ciddi anlamda göç var. Bu göçün sebebi Urfa merkez ve ilçelerin çok yaşanılacak bir düzeyde olmamasıdır. Bundan 20 yıl önce metropollerdeki Urfalıların nüfusu ne kadardı, şimdi ne kadar? Bundan 20 yıl önce Urfalı geçici tarım işçilerinin sayısı ne kadardı şimdi ne kadar? Urfa’dan Ankara, İstanbul istikametine gittiğiniz zaman veya Eskişehir-Konya yoluna gittiğiniz zaman sağda, solda gördüğünüz çadırlarda yaşayan mevsimlik tarım işçilerinin çoğu Urfalıdır. Net sayıyı tam olarak bilmediğim için sizleri de yanıltmamak için rakam vermiyorum. Demek ki; Urfa’da bir sorun var. Urfa, GAP Projesinin merkezi değil mi? Halen GAP Projesi kapsamında sulanan arazilerin büyük kısmı Urfa ilin değil mi? Öyleyse neden bu insanlar göç ediyor. Bakın geçim derdinde olan insanlar göç ediyor, eğitimli insanlar da göç ediyor. Dikkat edin orada da sorun var. Buda büyük bir sorundur. Doktor olmuş, mühendis olmuş köklü ailelerin çocukları da göç ediyor. Bunun sebebi nedir? Peki, bu seçilenler hangi kademede olursa olsun bunların gitmemesi için ne tür tedbirler aldılar, hangi kanuni tedbirleri alıyorlar ya da onların gitmesine neden olan sorunları ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.

 

“13 YILDIR URFA’YA RAYLI SİSTEM YAPILMADI”

Suriyelilerin gelişi bunlara sebep midir?

Suriyelilerin gelişi de muhakkak etkilemiştir. Urfa’da 400 Binin üzerinde Suriyeli yaşıyor. Bunların bizim alıştığımız düzeni bozdukları tartışmasızdır ama yapacak bir şey yok. Önemli olan bu gelen Suriyeli mültecilerin Urfa’ya uyumunu sağlamaktır, bunu yapmak da hangi kademe olursa olsun seçilenlere düşmektedir. Bunun için biz belediyeden konuşuyoruz. Urfa’da çok önemli hizmetler yapılabilirdi. Urfa eski bir şehir, tarihi tartışılmaz fakat Urfa son 30-40 yıldır Türkiye’nin en önemli kalkınma projesinin merkezidir. Bütün Türkiye’nin büyük umutlar bağladığı bir projedir bu. Bu proje ile birlikte Urfa merkez için diğer ilçelerin nüfusları bellidir, 10 yıl sonra nüfuslarının ne olacağı da tahmin edilebilir. Peki, burayı yönetenler ne tedbir almıştır? Şimdi Urfa’da raylı sistem var mıdır? Urfa’da kaç öğrenci okullar açıldığı zaman taşımalı sistemle üniversiteye gitmektedir? Her gün kaç aile köyden göç ederek veya büyük ilçelerden göç ederek çocuklarını okutabilmek için buradalar ev tutmakta ve yerleşmektedirler. Niçin AKP iktidarının başladığı 2002 yılından bu yana 13 yıldır geçen süre zarfında hiçbir tarafa raylı sistem yapılmadı. Yani siz Urfa’nın yakın olan ilçelerindeki yaşam standartlarını yükseltmediğiniz zaman merkez tabi ki 900 Bin nüfusa gelir. Tabi burada ili yönetmeye aday kesim bu rahatsızlık karşısında başka yerlere göç etmektedirler. Dediğim gibi; Zaten geçim derdinde olan insanlar göç ediyorlar. Eskişehir, Konya, Kayseri’ye yerleşiyorlar çünkü burada geçinemiyorlar ayrıca sosyokültürel sorunları var. O sorunları bile yönetenler çözemiyorlar. Niçin? Çünkü seçilen Urfalı olmadığı için. Bu sorunların ne olduğunu bilmiyor, bunlarla ilgilenmiyor. Bu bölgede halen çok ciddi bir arazi toplulaştırması geçiriyor. Halen köylerin imar sorunları var. Büyükşehir oldu ama halen çok ciddi imar sorunları var, köylerde yerleşim sorunları var. Seçilenler yerel halktan olursa bunları daha iyi hissederler, halk da seçmen de bunları daha iyi sorgulayabilme imkanına sahip olurlar.

 

“TERÖR OLAYLARINDA HÜKÜMETİN SUÇU VAR”

Türkiye’de 3-4 yıldır Çözüm Süreci gündemdeydi, çatışmasızlık ortamı vardı. 7 Haziran seçimlerinden sonra yeniden terör olayları yaşanmaya başladı.  Şanlıurfa da, bu terör olaylarından dolayı zarar gördü. Siz bölgede yaşayan bu konu ila ilgili Kürt sorunuyla ilgili bilgi sahibi olan bir insandınız, ne oluyor Türkiye’de yada neler olmalı sizce?  

Bazen öyle konular vardır ki hangi yönüyle başlayacağınızı bilemezsiniz. Bir kere Kürt meselesi vardı mıdır, yok mudur? Buna bakmak lazım. Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki; Böyle bir mesele kalmadı,  terör sorunu vardır diyorlar. Öncelikli olarak buna bir teşhis koymak lazım. Türkiye’de demokratikleşme sorunu vardır. Türkiye’de yönetenlerin şeffaflık sorunu vardır, kamuoyuna açık olup olmama sorunu vardır. Yönetenlerin, kamuoyuna karşı kendilerini sorumlu hissedip hissetmeme sorunu vardır. Yıllardır Türkiye’de devam eden Osmanlı’dan gelen bir problem vardır, 100 senedir devam eden buna ister Güneydoğu sorunu, ister isyanlar isterseniz de Kürt meselesi deyin. Devleti yönetenlerin bunu çözmesi gerekir. Türkiye’nin değişen dünya ile birlikte, Avrupa Birliği’ne girme doğrultusunda artık içinde bulunan 60, 70, 80 yıllık sorunları başka şekilde değerlendirmesi gerekir. AKP Hükümeti de, ‘Çözüm Süreci’ ile ilgili Kürt meselesine yönelik bazı adımlar ama biliyorsunuz bu adımlar başladığı günden beri CHP şunu sordu; Neyi görüşüyorsunuz, ne yapıyorsunuz, ne anlatıyorsunuz. Bunları lütfen kamuoyu ile paylaşınız. Çünkü bu çok önemli, hayati bir meseledir. Bunu kapalı kapılar ardında devletin bir takım kurumları ile bunu yapmanız yanlıştır. Bunla bitecek bir şey değil, getirin konuşalım ona göre davranalım dedi. Fakat bunu bir türlü kabul ettiremedi. Sayın Cumhurbaşkanı: “Biz çözüm sürecine başladığımız zaman bu son adı geçen ilçelerde yani sokağa çıkma yasağı olan ilçeleri kastediyorum Silvan’da, Varto’da, Cizre’de biz bazı şeylere göz yumduk.” Neye göz yumdunuz? Kamu düzeninin bozulmasına göz yumdunuz. Bu çok büyük bir hatadır. İşte kamu düzenini o gün sağlamadığınız için bugün çok büyük çatışmalar ortaya çıkmaktadır. Ağır silahlar kullanılmakta, çok sayıda can kayıpları yaşanmaktadır. Biz bunu eleştiriyoruz: Kısacası siz niçin böyle önemli bir konuyu bütün kamuoyu önünde tartışmadınız? Bunun gizlisi, saklısı yoktur ki. Bütün Türkiye Edirnelisi, Karslısı, Muğlalısı da bunu bilmelidir, yalnız bu bölgede yaşayan insanlar değil ki zaten onlar da bilmiyorlar, sadece sokakta duyum alıyorlar. 1. Bunu açıklıkla kamuoyu önünde tartışmalıydınız. Bu siyaset üstü bir konuydu ama tartışmadınız. 2. Gelinen noktada itiraf ediyorsunuz; O bölgelerde kamu düzenine müdahale etmediniz. Müdahale etmediniz için bugün insanlar ölmektedir. Bunu iyi incelemeniz lazım. Burada hükümetin suçu var. Devlet tabi ki buradaki olaylara müdahale edecektir ama bizim demek istediğimiz Devletin görevi sadece silahlı müdahale değil o noktaya gelmeden de işi engelleyebilirdi.

 

“URFA, URFALILARINDAN ELİNDEN GİDİYOR”

Tekrar Şanlıurfa’ya dönecek olursak 1 Kasım seçimlerine artık sayılı günler var. Seçmene giderken sizce Şanlıurfa’nın belli başlı sorunları nelerdir ve son olarak Şanlıurfalılara neler söylemek istersiniz?

Şanlıurfa’nın en büyük sorunlarından biri şehirdeki, merkezdeki yaşamın zorluğudur. Urfa nasıl daha yaşanabilir bir şehir haline getirilir. Biz bunun üzerinde duruyoruz. Büyükşehir olduk, kırsalda imar sorunu var. Sorunlar büyüktür, sorunların başında belediye hizmetleri gelmektedir. Belediye hizmetlerinin yerine getirilmesi ile birlikte Urfa daha yaşanabilir bir şehir haline gelir. Yaşan kalitesi, eğitim kalitesi çok çok düşüktür ve bunların daha kaliteli bir hale getirilmesi lazımdır. Şanlıurfa halen 2002 yılında bıraktığımız seviyededir, sistem halen düzgün işlememektedir. Harran Üniversitesi halen şehir yaşamına dâhil edilememiştir, üniversite yaşama kazandırılarak Urfa’ya yön verebilmelidir. Bu üniversiteden mi kaynaklanmaktadır yoksa diğer kurumlardan mı? Bunların koordinesini kim sağlamaktadır? Üniversitenin Urfa’nın yönetiminde yeri yoktur. Biz bunları savunacağız, bunları sorgulayacağız. Ayrıca Urfa, Urfalıların elinden kayıyor. Bu hem yönetimde hem de sanayide kendini gösteriyor. Tarımda yaşanan sorunları hiç söylemiyorum bile. Kısacası Urfa, Urfalılarından elinden gidiyor.

banner195