Title of a News Article

Okulların Son Günlerinde Dikkat!

Herkesin bildiği üzere okulların son günlerine girmiş bulunmaktayız.

Bir yıl boyunca dersler işlendi, sınavlar yapıldı. Etkinlikler düzenlendi. Bir sezon boyunca yarışmalar yapıldı, sınavlar yapıldı; sonucunda kimi ağladı kimi güldü… Veliler toplantısı yapıldı. Kimi veli katıldı kimi hiç okulun yüzünü görmedi.

Öğretmenler eylülde heyecanla başladıkları günleri geride bırakarak senenin sonuna geldi. Hem de yorgun argın şekilde. Şimdi de yılsonu notları, telafi sınavları, rehberlik dosyalarını hazırlamakla, yazılı sınavları okumakla meşgul. İdareciler de keza… Yılsonunda hazırlanacak seminer konuları, öğrenci karne ve diploma hazırlığı,velilerin dilekçelerini işleme almakla… vs. Tüm bunlar olurken velilerimize bir hatırlatmada bulunmak isterim:

Okulların son günleri en dağınık, en riskli zamanlardır desem yeridir. Okulda geçen zamanı kastetmiyorum yalnız. Öğrenci velisinden habersiz devamsızlık hakkını kullanarak sözde okula gittiğini ama -kötü arkadaş ve çevreye düşme riski çoktur- başka yerlere takıldığını duyuyoruz ve görüyoruz. Ya da piknik yapacağız düşüncesiyle ilimizin farklı yerlerinden geçen kanallara girme veya göllerde yüzmeye çalıştıklarına şahit oluyoruz. Büyük bir tehlikedir bunlar aslında. Zira geçtiğimiz yıllarda memleketimizde üzücü durumlarla karşılaştık.

Bir de mezuniyet balosu altında okuldan habersiz düzenlenen gecelerin öğrencilerimize ne getirdiği veya öğrencilerimizden ne götürebileceğini bilmekte fayda var.Kontrolsüz ve eğitimcilerin bilgisi dışında hazırlanan organizasyonları hiçbir veli tasvip etmez. Dolayısıyla çocuğunuz “mezuniyet gecemiz var ,oraya gideceğim” dediğinde mutlaka okulla irtibata geçip okul idaresinin bilgisi var mı yok mu diye araştırmanızda fayda var.

Çocuklarınız ,çocuklarımızdır. Kendilerine zarar gelmesin diye en az sizin kadar kaygılıyız. Bu açıdan veliler, son günlerde okullarıyla irtibata geçsin. Çocuğunun devamsızlığını takip etsin. Bu ufak hatırlatmayı yaptıktan sonra öğrenci ve öğretmenin son zamanlardaki hallerini özetlemeye açıklayayım:

Öğrencilerin derse gelmediği günlerdir bu son günler. İdare karnedir, takdir, teşekkür belgesidir derken bunun hazırlığında oluyor. Öğrenciler binlerce kişiden biri olduğunu unutup koridorda ,bahçede "Öğretmenim yazılıdan kaç aldım? Birinci dönem şu kadardı, ikinci dönem kaç düşer?" diye diye öğretmenlerin beynini adeta şişirir.

Biz öğretmenler odasından çıktığımız anda medyatik, şöhret bir kişiymişiz gibi adeta gazetecilerin mikrofonu uzatması gibi öğrencilerden soruları alır ve cevaplandırırız.

Sınıflarda birkaç öğrenci bulunur genellikle. Hemen hemen tüm illerimizde görülen bir durum bu.Öğretmenlerden telefonlar istenir, "Hocam, fotoğraf çekinelim mi?" diye isteklerde bulunurlar. Adet yerini bulsun diye hep beraber hatıra fotoğrafı çekilir. Bir de nasılsa olsa son hafta deyip öğrenciler, öğretmenlerle diyalog kurarken paparazziler gibi:

-“Evli miydiniz, evliyseniz kaç yıldır evlisiniz, kaç çocuğunuz var,ortaokulu,liseyi nerde okudunuz?” gibi sorular devam eder tuttuğunuz takımı öğrenene kadar.

Bir de son günlerin olmazsa olmazı hatıra notları. Öğrenciler kilitli kilitsiz, çiçekli böcekli hatıra defteri getirir. Hepsine aynı şeyi yazmak yakışmaz. Öğretmensiniz diye komiklik de yapılmaz. Diplomasi yazışması ciddiyetiyle;

“Kıymetli öğrencim; sağlık, mutluluk ve başarı dileklerimle… gibi bir şeyler yazılır. Hayatta büyük adam olarak görmek istediğimizi belirtiriz içten bir dilekle.

Velhasıl, veli öğrencini kontrol ederek gönderirse, öğrenci de ailesiyle irtibatlı olursa öğretmen için de öğrenci için de son günler güzeldir.

Şimdiden mutlu bir yaz tatili geçirmeniz dileğiyle Hoşçakalın!
YORUM EKLE

banner195