Title of a News Article

TÜP BEBEKTE YAŞ SINIRINI KAÇIRMAYIN

TÜP BEBEKTE YAŞ SINIRINI KAÇIRMAYIN
banner206

Doğal yollarla bebek sahibi olamayan sayısız çift için umudun adı, tüp bebek. Bu yöntemle bebek sahibi olmak içinse bazı koşulları taşımak gerekiyor. Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Dr. Gurur Polat, özellikle anne adayının yaş aralığına dikkat çekerek, “Tüp bebek yönteminde yaş sınırı 44-45 yaş civarıdır” diyor.

Tüp bebek tedavisinde sağladığı gelişmelerle Türkiye, dünyanın sayılı ülkeleri arasına girse de bu yöntemle bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin bazı şartları mutlaka taşıması gerekiyor. Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Dr. Gurur Polat, bebek hasretini sona erdirip, anne-baba olma mutluluğunu yaşamak isteyen çiftler için, tüp bebek tedavisiyle ilgili bilinmesi gerekenleri sıraladı. Bazı çiftlerde hormon, sperm, tüp ve ultrasonla ilgili tüm tetkik ve testlerin normal olmasına rağmen, doğal yollarla gebelik gerçekleşmediğine dikkat çeken Dr. Polat, şunları söyledi:

“45 yaş altındaki sağlıklı kişilerde tüp bebek tedavisinin başarı oranı çok yüksek.”

“Bu durumda çiftlere tüp bebek tedavisi tavsiye edilir. Tüp bebek tedavisi kadınlardan alınan yumurtaların ve erkeklerden alınan spermlerin laboratuvar ortamında bir araya getirilerek vücut dışında suni bir döllenme gerçekleştirilmesi ile uygulanan bir yöntemdir. Tüp bebek tedavisi spermi olan, yumurtası ve rahmi olan bütün çiftlere uygulanabilir. Ancak ciddi kalp, akciğer ve şeker hastalıkları gibi kimi hastalıklara sahip kişilere hamile kalma izni verilmediği için tüp bebek tedavisi yapılmaz. Tüp bebek yönteminde yaş sınırı, kadının kendi yumurtasıyla gebe kalma yaşı en fazla 44-45 yaş civarıdır. Daha ileri yaşlarda tüp bebek tedavisi mümkün değildir.”

“Tüp bebek tedavisi için kadın ve erkekte önce bu sorunların varlığı aranır.”

Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Dr. Gurur Polat, kadının bir veya iki tüpünün kapalı olduğu ayrıca erkek faktörü denilen, ağır sperm bozukluğunun olması durumunda tüp bebek yapıldığını bildirdi. Dr. Polat, “Tüp bebek yapılan bir diğer durum ise açıklanamayan kısırlık olmasıdır” dedi. Dr. Gurur Polat; tedavi süresince anne adayının belirli aralıklarla, erkek hastanın ise sadece meniden sperm alınacağı gün tüp bebek tedavi merkezine gitmesi gerektiğini anımsattı. Dr. Polat, “Tüp bebek tedavisinin hiçbir aşamasında hastaneye yatılmasına gerek yoktur. Hasta uygulanan tedavinin hemen ardından evine dönebilir” şeklinde konuştu.

“Mikroenjeksiyon yöntemi de çok etkili bir başka yöntem”

Tüp bebek dahil bilinen diğer tedavi yöntemlerinde döllenme olmaması halinde ise mikroenjeksiyon yönteminin tercih edildiğine dikkat çeken Dr. Polat, “Mikroenjeksiyon, kısırlık tedavisinde devrim yaratmış olup, daha önceden tedavi şansı verilmeyen birçok çift bu yöntemle çocuk sahibi olmuştur. Mikroenjeksiyon yönteminde, tek bir sperm bir mikropipet yardımı ile yumurtanın içine enjekte edilmektedir. Bu sayede zayıf hareketli ve şekli bozuk spermlerin dahi yumurtayı döllemesi sağlanır. Zira döllenme işlemi asıl olarak spermin yumurta içine girmesi yoluyla olur. Sağlıklı spermler bunu kendileri yapabilirken, problemli spermlere mikroenjeksiyon işlemi sayesinde yardım edilmektedir” dedi.

Güncelleme Tarihi: 01 Ağustos 2017, 14:09
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner195