Title of a News Article

Bağlı'dan sert cevap...

.

Bağlı'dan sert cevap...
banner206
Akparti MKYK üyesi Prof.dr.Mazhar Bağlı Şanlıurfa Milletvekili aday adayı bugün kaleme aldığı yeni yazısında yeni CHP'Lİ Mehmet Bekaroğlu’na cevap verdi.  İşte O yazı

 Sanıyorum bugüne kadar sadece birkaç kişiyi doğrudan muhatap alan yazılar yazdım. Bir kez daha altını çizerek söylüyorum ben polemiklerden anlamam, birilerini muhatap almayı ve ona saldırmayı sevmem. Sahiden bu işi becerebildiğimi de düşünmüyorum. Polemik benim işim değildir zira böyle bir kabiliyetim de yok. Şimdiye kadar sadece sosyolojik bir kesimi derinden incittiğine inandığım kimi yazıları konu edinen birkaç yazı yazdım. Bunları yazdığım için de memnun değilim.

Bir önceki yazımda sol ideolojinin “insanlığa yaptığı katkıyı” eleştiren ve sorgulayan bir yazı yazdım. Son derece dikkatli yazdığımı düşündüğüm yazıda özde sol ideolojinin dayandığı çelişkiye ve toplumsal sistem arayışında insanlığa sunduğu katkıya/katkısızlığa dair endişelerimi dile getirmeye çalıştım.

Hem bizim ülkemizde hem de dünyada siyasi bir sistem arayışının var olduğunu ve bu çabaya-arayışa denk geleceği düşünülen “solun” tatmin edici cevaplar vereceğine inanmadığımı beyan etmeye çalıştım.

Dahası Stalin’den, Troçki’den, Saloth Sar (Pol Pot)’dan hiç bahsetmedim.

İki bin yıllık bir medeniyeti devrim aşkına yerle bir eden Yoldaş Mao Zedung’u zikretmedim.

1970’lerde Afrika’da darbe yapan solcuların bir gecede nasıl onbinlerce insanı devrim hayaliyle katlettiklerini de anmadım.

Fakat bu sorgulamalarıma bu ülkenin sosyolojisini bozguna uğratan ve birlikte yaşama şemsiyesini yeni bir “ulus oluşturma” gerekçesi ile çökerten cuntacı Kemalizmi kendisine ideoloji olarak seçen “halk karşıtı” partinin genel başkan yardımcısı eski İslamcı Psikiyatri Profesörü Sayın Mehmet Bekaroğlu’ndan itiraz geldi. Benim akademik kariyerimi de tahfif edici bir üslupla sosyal medya üzerinden bana cevap vermiş:

“İnternethaber’de en çok bu yazı okunmuş. Bu yazıyı yazanın sosyoloji hocası olduğunu öğrendim. Sol buymuş… YAZIK”

Ben sosyoloji tarihini az buçuk bilirim, düşünce tarihini okumuşluğum vardır. Marx’ı tanırım, Althusser’e aşinalığım var. Neo-Marxistlerle de karşılaştım. Diyelim ki ben okuduğumu da anlamış birisi değilim. Fakat bir ömür boyu karşılaştığım derebeyliğin dayandığı düşünceleri kazıdığımda karşıma çıkan faşizmin sol ile olan ontolojik akrabalığını ne yapamam gerekir acaba?

Ben sn Bekaroğlu’nu 1995 veya 1996 yılında Konya’da katıldığı bir sempozyumda tanıdım. Öğrenci evimde özel misafir etmiştim. Sabaha kadar “ümmet” meselelerini konuşmuştuk. İyi bir hekim olduğunu da biliyorum. Ülkeye katma değer sunacak bir birikim sahibi olduğuna da hüsnü zan etmek istiyorum.

Beyefendinin anılan yazıya solcular adına itiraz etmesini o günlerde konuştuğumuz konulardan duyduğu nedamete yoruyorum. Daha önce de Nuray Mert, “AKP Güneydoğu’ya yol yapıyor ki oraya rahatlıkla askeri operasyon yapabilsin” demişti ve ben de sn. Mert’in bu yorumunun haksız bir okuma ve analiz olduğunu söyleyince yine kendisi itiraz etmişti.

Liberaller ve solcular adına her yazdığıma itiraz etmesi beni çok sıkı takip ettiği için midir yoksa sürekli bulunduğu yeri sağlamlaştırmak için mi bilemiyorum belki de yeni arkadaşlarına kendi rüştünü ispat için bir tepki vermesi gerektiğini düşünüyor.

Cidden bir konuyu merak ediyorum, acaba haksızlığa tahammül edememe erdeminin verdiği coşku ile mi itiraz etmektedir yoksa tipik bir ulusalcı gibi davranıp bize ayar mı vermeye çalışıyor? Ne de olsa bulunduğu partinin tabii refleksi milleti hep “metazori” ile adam etmektir.

Benim anlayamadığım sayın Bekaroğlu acaba solu mu savunuyor yoksa CHP’yi mi?

Ayrıca şunun da altını çizmek istiyorum, her ne kadar organik bir ilişkileri olsa da benim bildiğim “sol” ile Marxizm bir ve aynı şey değildir, özdeş değildir.

Hırsa kapılanlar soluğu karşı kaldırımda alıyorlar.

Üstadım! Siz benim hangi söylediğime itiraz ediyorsunuz? Marxizmle ilgili düşüncelerime mi, CHP ile ilgili hafızalarımda derin izler bırakan cuntacılığı haz etmeyen tavrıma mı, solculukla ilgili yazdıklarıma mı yoksa durduğum yere mi?

Size yakışan “ne demek istiyorsun kardeş!” demekti. Hükmü yapıştırmak değildi.

İki konuyu dikkatlerinize özellikle arz ederek bitireyim, benim yazımı okuyun ve sn Bekaroğlu’nun tepkisine bakın haklı olup olmadığıma bizzat kendiniz karar verin. İkincisi de şu sayın Bekaroğlu CHP genel başkan yardımcısıdır. Allah başka dert keder vermesin…

Güncelleme Tarihi: 08 Mart 2015, 10:01
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner195