Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtlayan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Buradan çağrı yapıyorum. PKK kesinlikle Türkiye'ye karşı silah bırakmalıdır. Buna inanarak yürekten söylüyorum. Bu savaş bitmelidir. Bu çağrıyı buradan yürekten de tekrarlıyorum, laf olsun diye değil." açıklamasında bulundu.

PKK'YA SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISI YAPTI
Bizim çağrımıza iş kalmış olsa, iş bu kadar basit olsa, sabah kalkalım akşama kadar çağrı yapalım. Bunun bir ciddiyeti yok. Çağrıyla olacak iş değil. Çağrı nedir biliyor musunuz. Vicdan rahatlatmadır, toplumu kandırmadır. Sizin aracılığınızla ben bir çağrı yapayım. Ben 80 kişilik grubun eş başkanıyım. Buradan çağrı yapıyorum. PKK kesinlikle Türkiye'ye karşı silah bırakmalıdır. Buna inanarak yürekten söylüyorum. Bu savaş bitmelidir. Bu çağrıyı buradan yürekten de tekrarlıyorum, laf olsun diye değil.

"TOPLUMU KANDIRMANIN ANLAMI YOK"
Bu çağrının gerçekliği olsa, Demirtaş bize çağrıyı yaptı yarın toplanalım bırakalım deseler. Fakat toplumu kandırmanın anlamı yok. Demirtaş bu çağrıyı yaptı diye KCK yetkileri Kandil'de bir toplantı yapıp hemen silahları bırakmayı tartışmayacaklardır. Kim yaparsa tartışacaktır, Abdullah Öcalan... O da hangi koşullarda yapabileceğini anlattı. Dolmabahçe Mutabakatı bunun içindi.

"KCK ABDULLAH ÖCALAN'IN ÇAĞRISINI BİLE DİKKATE ALMAYACAĞIZ DEDİ"
Şimdi KCK son açıklamasında bunu ifade ediyor; 'Dolmabahçe Mutabakatı yapmıştınız ve bize çağrı yapacaktınız. Biz onu beklerken çıktınız dedinizki Kürt sorunu yoktur, daha ne istiyorsunuz, masa yoktur, müzakere yoktur, taraf yoktur dediniz. Bu durumda bana yapılacak hiç bir çağrıyı kabul etmiyorum' dedi. Bırakın HDP'yi Abdullah Öcalan bize çağrı yapsa ki liderimizdir bu çağrıyı dikkate almayacağız' dedi. 'Yeniden müzakere koşullarına dönülecek, şeffaf özgür koşullarda yürütülsün ben hazırım' dedi. Bu açıklamayı yapmış bir örgüte karşı askeri sevkiyat yapmak yerine bu noktaya gelmişse hep birlikte değerlendirelim.