Title of a News Article

EMEKLİ OLMA KARARI ALACAK...

.

EMEKLİ OLMA KARARI ALACAK...
banner206

 

KCK Yürütme Konseyi Başkanı, PKK'nin Kandil'deki yöneticisi Cemil Bayık, "Kesin barış olursa, ben de Türkiye'ye dönerim. Türkiye güzel. O zaman burada ne yapayım. Politikaya devam ederim, PKK'dan emekli olunmuyor" dedi.

Alman Die Welt Gazetesi, internet sitesinde KCK yöneticisi Cemil Bayık ile Kandil'de yapılan bir röportaj yayımladı. Onur Burçak Belli ve Özlem Topçu imzasıyla yayımlanan röportaj şöyle:

DİE ZEİT: PKK ORTADOĞU'DA HEP KAYBEDENLER ARASINDA YER ALDI. TA Kİ,KOBANİ'NİN IŞİD'E KARŞI SAVUNULMASINA KADAR. BİRDEN İYİ GÖRÜNMEK NASIL BİR ŞEY?

Bayık: Aslında bizi yanlış tanıdılar. Belki bizim de hatalarımız oldu. Ancak hata yapan sadece biz değildik. Avrupa ve ABD, bizi Türk devleti ve istihbaratının gözüyle, onların aktardığı gibi tanıdı. Kobani'deki tutumumuz gözlerin açılmasını sağladı. Türkiye ve başkalarının bizim hakkımızda anlattıklarının gerçeği yansıtmadığı görülecek.

DİE ZEİT: SİZİN HATANIZ NEYDİ?

Bayık: Doksanlı yılların ortalarına kadar yaptığımız kimi eylemler, Avrupalıların sınırlarını zorladı.

DİE ZEİT: ALMANYA'DA HALA KENDİNİ YAKAN İNSANLAR VE OTOYOL İŞGALLERİ HATIRLANIYOR.

Bayık: Bu dönemde Türkiye'nin güneydoğusunda çok agresif bir savaş yürütülüyordu. Anayasayı da hiçe sayan, Kürtlere karşı çok sert bir mücadele vardı. Almanya bu yıllardaTürkiye'ye silah yardımı yapıyor, bu silahlar da Kürtlere karşı kullanılıyordu.

DİE ZEİT: BİRÇOK İNSAN BU VE BENZERİ SEBEPLERDEN ÖTÜRÜ PKK'DAN KORKUYOR. AMA BİR YANDAN DA ALMANYA VE AVRUPA ÜLKELERİNDE PKK YASAĞININ KALDIRILMASI TARTIŞILIYOR. TAKİP EDİYOR MUSUNUZ?

Bayık: Bu gelişmelere seviniyoruz. Yasak, kaldırılması gereken kara bir lekedir. Yasağın ne Almanya'ya ne halkına, ne Avrupa ülkeleri ve onların vatandaşlarına bir faydası var. Tabi ki, Almanya'da yasağın kaldırılmasına yönelik mücadele eden belirli çevreleri takip ediyoruz. Bu insanları buraya (Kandil'e) davet ettik. Birbirimizi tanıyarak, geçmişi daha iyi anlayabiliriz. Hatalarımızı açıklıkla konuşabiliriz. Eleştiriye ve özeleştiriye açığız. PKKyasağının kaldırılması için yasal olarak yapılabilecekleri biz de araştırıyoruz.

DİE ZEİT: GEÇMİŞTE YAPTIĞINIZ, AMA BUGÜN PİŞMAN OLDUĞUNUZ BİR OLAYA ÖRNEK VEREBİLİR MİSİNİZ?

Bayık: Örneğin, Türkiye'de köy korucularına karşı takındığımız tavır.

DİE ZEİT: TÜRK DEVLETİ TARAFINDAN PARA VERİP, SİLAHLANDIRILAN VE PKK'YA KARŞI SAVAŞTIRILAN KÜRTLER Mİ?

Bayık: Bir kongremizde bu kişilerin isimlerini açıklama kararı almıştık. Ancak bugün, bir zamanlar bize karşı düşman gibi olan köy korucularının çoğuyla şimdi irtibat halindeyiz. Şimdi bizi destekliyorlar. Hatalarımızdan ders çıkardık.

DİE ZEİT: KÜRTLERİN ORTADOĞU'DAKİ DURUMDAN FAYDALANARAK, ROJAVA'DAKİ GİBİ ÖZERK BİR YAPININ KURULMASI MÜCADELESİ VERDİĞİ BELİRTİLİYOR. SİZ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Bayık: Tabi ki ortaya çıkan fırsatlar var ve bunlar kullanılıyor. Ancak bir hareket, sadece ortaya çıkan fırsatları kullanarak gelişemez. PKK böyle görülmemeli. Bizim temel prensiplerimiz; özgüven aşılamak, mücadele ederek bir şeyler elde etmek ve çözüm için bu gücü kullanmak. Bu Kobani'de böyle oldu. Sadece ABD değil, herkes IŞİD Kobani'ye saldırdığında sustu. Herkes Kobani'nin hemen düşeceğini öngördü ve politikasını ona göre yaptı. Kobani halkı ve Suruç halkının birlik olup mücadele vermesi üzerine ABDharekete geçti. Herkes bu direnişin bir parçası olmak istedi. Bu direnişin bir parçası olmamak demek, IŞİD tarafında olmak demektir. Bunu ne ABD, ne de Ab ülkeleri kabullenemezdi.

DİE ZEİT: PKK'NIN KOBANİ'DE BİRLİKLERİ VAR MI?

Bayık: Tabi, bu bizim görevimiz. Biz sadece Kobaniye değil, Güney Kürdistan, Şengal, Mahmur ve Kerkük'e de birlikler gönderdik. Gerillalarımız, Yezidilerin kutsal yerleriniIŞİD'e karşı korudu. IŞİD saldırıları sırasında Yezidileri Dohuk bölgesine gönderdik. Dohuk bölgesinde hala birliklerimiz var.

DİE ZEİT: KOBANİ'DEKİ SON DURUM NE. MİLİTANLARINIZDAN NE TÜR BİLGİLER ALIYORSUNUZ?

Bayık: Kobani zor günleri geride bıraktı. Şehrin sadece küçük bir bölümü şu anda IŞİDkontrolünde. Her gün yenir yeri geri alıyoruz. Birliklerimizin bir kısmı IŞİD'in ikmal yollarını kesmek üzere kentten ayrıldı. Türkiye ve bazı güçler, belki Kobani'deki savaşın uzun sürmesini istiyorlar. Ancak biz, bu savaşı bir an önce bitirmekte kararlıyız.

DİE ZEİT: TÜRKİYE NEDEN BÖYLE BİR ŞEYİ İSTESİN?

Bayık: Türkiye demek IŞİD demek, AKP IŞİD'in kendisi. AKP IŞİD'i destekleyip güçlenmesini sağladı ve insanlığın üzerine saldı. Belki başkaları da onlara destek oldu, ancak doğrudan destek AKP'den geldi.

DİE ZEİT: BU KESİN KANIT OLMADIĞI HALDE HEP İDDİA EDİLDİ.

Bayık: AKP'nin IŞİD'e neden destek olduğunun nedenleri var. Birincisi, ideolojik olarak birbirlerine yakın olması. İkincisi, her ikisi de Kürtleri hedef alıyor. Bu arada Kürtler,IŞİD'e karşı savaşabilecek tek unsurdur ve bunlar arasında da PKK en etkili olanıdır. Bu açıkça görüldü. Türkiye Kürt problemini çözmek istemiyor. Türkiye, bir sorun olduğunu görmek istemiyor. Kürt halkının doğal hakları olduğunu kabul etmek istemiyor. Türkiyeyıllardan beri ne diyor: "PKK bir terör örgütüdür, terör yapıyor ve biz Türkiye'yi teröre karşı koruyoruz." Gerçek bu. Türkiye Kürt sorununu çözmek istemediği için Rojova'da da özerlik istemiyor.

DİE ZEİT: NİÇİN? ERDOĞAN HÜKÜMETİ SİZLERLE CİDDİ GÖRÜŞMELER YAPAN İLK MUHATAPTI.

Bayık: Kürtler, Kuzey Irak'ta özerk bir yapıya sahip. Şayet Kürtler, Rojava'da da bu özerkliği pekiştirirse, Türkiye kendi içerisinde de Kürtlere özerklik vermek zorunda kalacak. Bunu istemiyor. O zaman Rojova'nın dağılması lazım. Türkiye, dağılanSuriye'nin yeniden şekillenmesinde Kürtlerin rol oynamasını istemiyor. TürkiyeOrtadoğu'da Sünni eksenli bir hegemonya kurmak istiyor, bunu IŞİD'i destekleyerek yapmanın peşinde. Türkiye neden IŞİD'e karşı oluşturulan koalisyonda yer almadı sanıyorsunuz? Türkiye koalisyona katılsaydı, IŞİD Türkiye ile olan ilişkileri açıklardı. Bu ilişkiler birçoğunuzun sandığından çok daha derin. Gerçek halife Ebu Bekir El Bağdadideğil, Tayyip Erdoğan 'dır.

DİE ZEİT: BU ÇOK AĞIR BİR İDDİA...

Bayık: IŞİD ve Özgür Suriye Ordusu içerisinde Türk özel kuvvetlerinden unsurlar var. Bunlar hiç bir yerde kaydı olmayan, gayri resmi birlikler. Onlar bize karşı savaşıyor.Türkiye, resmi güçleri ile artık bize karşı savaşamaz, ancak bu tür unsurlarla yapabilir.

Die Zeit: Fakat bunları nerden biliyorsunuz?

BAYIK: ŞAYET BİLMESEYDİM SÖYLEMEZDİM.

DİE ZEİT: BUNLAR ÇOK AĞIR SUÇLAMALAR. BİZE KANITLARINI SUNMALISINIZ.

Bayık: Tabi bunlar çok ağır suçlamalar. Fakat biz gerçekleri söylüyoruz. Propaganda yapmaya ihtiyacımız yok. AKP'nin hedefinde bizimle birlikte bir çözüm bulmak yok. Bizim sorunumuzun nasıl çözüleceğine dair bir fikirleri de yok.

DİE ZEİT: BARIŞ GÖRÜŞMELERİ YÜRÜTTÜĞÜNÜZ BİR ÜLKE HAKKINDA BÖYLE Mİ KONUŞUYORSUNUZ?

Bayık: Bu süreç, tek taraflı bir süreç. Bu yolu seçtiğimiz için pişmanlık duymuyoruz. Bir sonuca ulaşması için, liderimiz Abdullah Öcalan bir yol haritası hazırladı. Hükümetten bu öneri konusunda ne düşündüğünü sorduk. Hükümet şayet bunu kabul etmez ise, biz bunu savaş ilanı olarak kabul ederiz. Hükümetin bunu kabul etmemesini kabul etmeyiz.

DİE ZEİT: KÜRTLERE KARŞI SAVAŞ HAZIRLIĞI OLARAK- GERÇEKTEN Mİ?

Bayık: Evet. Fakat şimdi bize karşı savaşı göze alamazlar, çünkü önümüzde Parlamentoseçimleri var. AKP hükümeti, önce anayasayı değiştirecek ve başkanlık sistemini getirecek bir zafer kazanıp, ardından bizimle savaşa gidecektir. Biz bu nedenle, herşeyin seçimlerden önce ortaya konulmasını istiyoruz. Bizimle pazarlık yapılıp yapılmayacağının açıklanmasını istiyoruz. Türkiye'nin bizimle oturup sorunumuzu çözmesi için, dünyada hiçbir hareketin yapmadığı bir şeyi yaptık: 1993'ten bu tarafa tek taraflı olarak 9 kez ateşkes ilan ettik. Tek taraflı olarak esirleri de bıraktık. Mart 2013'ten itibaren birliklerimizi Türkiye'den güneye kaydırdık. Biz savaşı bitirdik. Normalde bu tür adımları savaşan taraflar bir üçüncü ve dikte eden bir irade neticesinde atar.

DİE ZEİT: TÜRKİYE İLE PKK ARASINDAKİ BARIŞ GÖRÜŞMELERİNDE BİR ARABULUCU OLMALI MI?

Bayık: Biz bunu açıkça tartıştık. Üçüncü bir taraf olmadan dünyada hiç bir problem çözülemez. Türkiye en çok ABD'ye güveniyor. ABD bu arabulucu olabilir.

DİE ZEİT: SİZ DE BUNU KABUL EDERDİNİZ ÖYLEMİ?- KAPİTALİST SİSTEM ABD'Yİ. BU SİZİN MARKSİST- LENİNİST ÇİZGİNİZLE TERS DÜŞMÜYOR MU?

Bayık: ABD bir misal olabilir. Biz Türklerle aramızdaki sorunun çözümünü istiyoruz. Amerikalılar bugün bizim Kobani'deki müttefikimiz. Onlar da bizim gibi IŞİD'e karşı savaşıyor.

DİE ZEİT: ABD İLE İRTİBAT HALİNDE MİSİNİZ? ABD SİZE MESAJ YOLLADI MI?

Bayık: ABD, Ortadoğu'da Kürtler olmadan bir politika geliştiremez.

DİE ZEİT: ABD, KÜRTLER OLMADAN OLMAYACAĞINI ANLADI MI? ŞU ANA KADAR BUNA İHTİYAÇ DUYMADI.

Bayık: Kürtler bugün Ortadoğu'nun dinamik gücü. Kararlılıkla savaşıyorlar ve oldukça organizeler. Amerikalılar bögede politika yapmak istiyorlarsa, bunu göz ardı edemezler.ABD IŞİD'e karşı bir koalisyon oluşturdu. Bu koalisyon yalnızca Kürtlerin desteğiyle başarılı olabilir. ABD Kürtlerle ilişkiye geçmeseydi böyle bir koalisyon başarılı olabilir miydi? Amerika Kürtlerin desteği olmadan Türkiye'nin IŞİD'e desteğini nasıl sona erdirebilir. Bu imkansız. ABD Kürtler olmadan Ortadoğu'daki hedeflerine nasıl ulaşacak? Kürtler olmadan bu mümkün değil. Avrupa bizler olmadan Rus gazına bağımlı olmaktan nasıl kurtulacak? Petrol ve doğalgazın Akdeniz'e ulaşması Rojava'dan geçiyor. Bu yol garanti altına alınırsa, Avrupa rahat bir nefes alabilir.

DİE ZEİT: SİZ AVRUPA'YA ENERJİ KONUSUNDA YARDIM MI ETMEK İSTİYORSUNUZ?

Bayık: Evet, tabi ki... Ortadoğu'ya rönesansı Kürtler getirecek.

DİE ZEİT: TÜRK HÜKÜMETİNİN SİZİN HERHANGİ BİR TALEBİNİZİ YERİNE GETİRECEĞİNE İNANIYOR MUSUNUZ?

Bayık: 400 yılda sürse, biz bu savaşı devam ettireceğiz. Kimse bizi bu mücadeleden alıkoyamaz, kimse bizi dağlardan indiremez.

DİE ZEİT: GENÇ NESİL, TÜRKİYE'YE KARŞI DÜŞMANLIĞI NASIL GÖRÜYOR?

Bayık: Kürt gençliği çok öfkeli.

DİE ZEİT: SİZLERDEN DE Mİ DAHA ÖFKELİ?

Bayık: Bizlerden daha öfkeli. Bizim zamanımızda bazı şeyler daha farklıydı. Bizler Türk üniversitelerinde okuduk ve orada sol ideolojiyle tanıştık. Sol hareketin içinde Kürt olmanın ne demek olduğunu öğrendik. Şimdiki nesil tam anlamıyla baskı altında. Köyleri yakıldı, yerlerinden uzaklaştırıldı. Gittikleri yerlerde de kapılar yüzlerine kapatıldı. Devlet politikası böyleydi. Türk devletinin yaptığını, Saddam Hüseyin bile Kürtlere yapmadı. Saddam belki köylerini yıktı ama onları yaşayabileceği başka yerlere gönderdi. Benim kuşağım barış için son şans. Gençleri kontrol etmekte zorlanıyoruz.

DİE ZEİT: TÜRKLERLE KÜRTLER ARASINDA BARIŞ OLABİLECEĞİNDEN UMUTLU MUSUNUZ?

Bayık: Umut apayrı bir şey. Mücadeleye başladığımızda, ne yeterince bilgimiz ne de tecrübemiz vardı. İmkanlarımız da yoktu. Bir avuç insandık ve umuttan başka bir şeyimiz yoktu. Umut insana yaşama mücadelesi verir, direncini arttırır. Ancak bugün konumumuz çok farklı. Şu anda umut etmemizi gerektirecek bir durum yok.

DİE ZEİT: TÜRKİYE'Yİ ÖZLÜYOR MUSUNUZ? SONUÇTA SİZ ORADA DOĞDUNUZ VE BÜYÜDÜNÜZ.

Bayık: Şu anda orada özlenecek bir durum yok. Ancak, kesin barış olursa, ben deTürkiye'ye dönerim. Türkiye güzel. O zaman burada ne yapayım.

DİE ZEİT: POLİTİKA YAPMAYA DEVAM EDER MİYDİNİZ?

Bayık: Başka ne yapayım. PKK'dan emekli olunmuyor.

Güncelleme Tarihi: 05 Ocak 2015, 22:52
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner195