Ancak bir şehirde bir yönetici, sabah uyanınca; acaba hakkımda bugün hangi yalan, algı ve iftiralar atılacağı düşüncesinde ise o şehrin enerjisi çalınmış demektir.
Eğer bir baba o şehirde iftiralar nedeniyle “bu şehirde siyaset yapılamaz” düşüncesine gelmişse, o şehrin itibarı çalınmış demektir.
Eğer bir anne çocuğuna “Evladım iftira, yalan ve algılarla karşılaşmak istemiyorsan; siyaset yapma” diye tembih ediyorsa, o şehrin geleceği çalınmış demektir.
Eğer bir genç “Ben neden siyaset yapayım; bende mi iftira ve yalanlarla karşı karşıya kalayım” düşüncesine getirilmişse, o şehrin güveni çalınmış demektir.
Şehrin itibarı, geleceği, güveni, enerjisi, imajının çalınmasına dur demek için bir araya geldik. Yaşadığımız şehir kadim bir şehirdir. Nice peygamberler, evliyalar, alimler, bilginler gelmiş geçmiştir.
İftira, algı ve yalan bir gün sizin de kapınızı çalmadan önce; STK’larımız, yazarlarımız ve medyamız velhasıl; toplumumuzun her kesiminin itibar suikastçılarını dışlaması, anlamsızlaştırması, itibarsızlaştırılması adına elinden geleni yapması gerekmektedir. Aksi taktirde bu kişiler itibar kazanıp gündem oluşturduğunda şehrimizden ve insanımızdan bir şeyler alıp götürmektedir.
Şehrimiz bir; kültür, sanat, müzik, tarih, gastronomi, turizm ve inanç şehridir. Şehrimizin bu özellikleri ile anılması ve tanınması için;