URFASTAR ŞANLIURFA-URFA HABERLERİ

Seçim öncesinde partilerin ittifakı nasıl olacak?

Siyaset

Şanlıurfa Barosu Avukatlarından Cüneyt Altıparmak seçim ittifakını kaleme aldı. işte o yazı
Seçim ittifakı Hukuku Hakkında

Seçim ittifakı hukuku, Türk siyasi tarihinin darbeler ve darbe girişimleri ile akim olan veya akim olmaya maruz bırakılan evrelerinin dışarda tutarsak, Cumhuriyetin kuruluş yılları ve çok partili hayata geçişten sonra üçüncü ve en önemli evresi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve onun doğurduğu ittifaklar dönemi olacaktır. Bu üçüncü faz, partilerin değil blokların dönemi olacaktır. Cumhuriyetin ilk evresinde “parti”, ikinci evresinde “partiler” ve nihayet bu son evresinde de “bloklar” ve/veya “blok dışı” kalmalar gündemde olacaktır. Bloklar yada ittifaklar döneminin ön izlenimlerimize göre temel çıkarsamaları, mevcut sisteme ve yeni durumu bu yazıda ele alarak ittifakın hukuku başlığında açıklayacağız.

Yeni Dönem Hakkında Siyasal Öngörüler

Belirttiğimiz gibi, bu yeni bir dönemi doğuracaktır. Artık ismi ne olursa olsun, her kesimin “merkez” siyasetine yakın olması sonucu çıkacaktır. Mutlak/radikal/marjinal partilerin veya fikirlerin, “merkez” olgusuna vurgu yapması bu sistemin doğal sonucu olacaktır. Koalisyonlar seçim öncesinde kurulmuş olacak ve dağılması hukuken mümkün olmayacaktır. Yani, ittifak bozulsa bile, Cumhurbaşkanı dönem sonuna kadar bir güvenoyu sorunu yaşamadan süreci ikmal edecektir. Yürütmenin rolü, yasamanın rolünden daha etkin olacaktır. Yürütmede çoğunluğu sağlayan blok, yasama da sağlamış gibi bir biçimde hareket edecektir. Parti fikirleri değil, blok hedefleri ön planda olacaktır. İttifaklar hangi seçim için yapılırsa yapılsın “muhalefet ve iktidar” diye ikili bir yapıdan başkaca unsurların söz sahibi olma ihtimali azalacaktır. Birkaç dönem sonra lider odaklı değil, ekip odaklı yapılara geçiş sağlanması söz konusu olacaktır. Küçük partiler de mecliste yerini alacaktır. Kanun çıkarılması için, geniş mutabakatların aranacağı bu bağlamda kanunların öncekinden daha geniş toplum kitlesinin temsil edildiği bir projeksiyonda çıkacağını düşünmekteyiz.

Yeni değişiklilerin, geçmiş dönemde çokça gündeme gelen, hastaların ve engellilerin oy kullanımı, sandık birleştirme, taşımalı oy, sandık ve seçim güvenliği, pusulaların mühürlenmesi vs konularında da çokça düzenleme içerdiğini belirtmek isteriz. Buna göre, YSK, hastalığı veya engeli sebebiyle yatağa bağımlı olan seçmenlerin muhtarlık seçimleri hariç, oy kullanmalarını sağlamak için seyyar sandık kurulu kurulmasına karar verebilecek. YSK tarafından gönderildiğinden şüphe olmayan zarflar ve oy pusulalarında sandık kurulu mührü eksikliği tek başına geçersizlik sebebi sayılmayacağı, mühürsüz zarf ve oy pusulaları, YSK tarafından gönderilmiş olmak koşuluyla Cumhurbaşkanlığı, genel ve yerel seçimlerde de geçerli olacağı düzenlemeler arasındadır. Seçim güvenliği için Valilerin yetkisi arttırılması ve yine seçim kurullarının yapısı memurlardan oluşacak şekilde dizayn edilmesi de teklifte yer almaktadır. Bu noktadaki hususlar seçimlerin idari boyutuna daha yakın konular olduğu için, biz daha çok aşağıda oyun verilmesi, hesaplanması ve seçim sistemine göre partilerin nasıl vekil çıkaracağı üzerinde duracağız.

Mevcut Durum

Ülkemizde mahalli ve genel seçimler olmak üzere iki tür seçim yapılmakta idi. Buna son değişikliklerden önce yapılan Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanlığı Seçimi de eklenerek 3 seçim öngörülmüştür. Mahalli seçimlerde, belediye başkanları ve muhtarlar, genel seçimlerde ise milletvekillerini seçiyorduk. Cumhurbaşkanlığı seçimi de zaten isminden belli olduğu üzere, sandığa gidiyorduk. Burada, belediyeler ve milletvekilleri içinde partilere oy vermek suretiyle oyumuzu kullanıyoruz. Seçmen olarak, bir partinin belirlediği adaylardan birini seçme veya tercih etme gibi bir usul yoktur. Burada beğendiğim veya yakın hissettiğimiz partinin logosunun altındaki mühür kısmına “evet” veya “ tercih” mührünü basarak, gösterdiği adayın seçilmesini sağlıyorduk.

Belediye seçimlerinde en yüksek oyu alan parti, seçimi kazanırken, milletvekili seçimde d’Hondt sistemi ile oylar dağıtılmaktadır. Buna göre, ülke barajı olan %10’luk oranı geçen partiler, seçim çevresindeki oy oranlarına göre o bölgeden milletvekili çıkarmaktadır.

d’Hondt Sistemi

Victor D’Hondt tarafından ileri sürülmüş bir nisbi temsil sistemidir. 1961’den bu yana ülkemizde uygulanmaktadır. Bu sisteme göre, alınan oylar o ilin (bir seçim çevresinin, bazen bir ilde birden fazla seçim çevresi olabilir, Örn.İstanbul) çıkartacağı milletvekili sayısına ulaşıncaya kadar sırayla 1’e,2’ye,3’e…(son milletvekili sayısına kadar) diye bölünür.Bulunan rakamlar büyükten küçüğe sıralanır.Bu sıralamaya göre milletvekilliği kazananlar belirlenir.Bir örnek verelim:7 milletvekili çıkaracak bir seçim bölgesinde A Partisi 60.000, B Partisi 25.000,CPartisi 14 000 D Partisinin de 13000 oy aldığını kabul edelim. D Partisi ülke barajını aşamamıştır.

A Partisi B Partisi C Partisi D Partisi Oy 60 000 25 000 14 000 13.000 1. MV 60 000 (1) 25 000 14 000 13.000 2. MV 30 000 (2) 25 000 14 000 13.000 3. MV 20 000 25 000 (3) 14 000 13.000 4. MV 20 000 (4) 12 500 14 000 13.000 5. MV 15 000 (5) 12 500 14 000 13.000 6. MV 12 000 12 500 14 000 (6) 13.000 7. MV 12 000 12 500 (7) 7 000 13.000 Top. 4 2 1 Baraj Altı: 0.

Normalde 1 MV Çıkaracaktı

 

A Partisi’ne 1. olduğu için tüm partilerin oyları 1’e bölününce, bir milletvekilini A partisi alacaktır. A Partisi’nin oyu, 1’e bölündüğünde MV çıkardığı için 2’ye bölünür. Diğer partilerin oyları aynen alt satıra geçer. Burada, MV çıkarının oyunda bölme yapılacaktır. A Partisi’nin oyu hala en çok olduğu için A partisi bir vekil daha alır. A Partisinin oyu bu sefer 3’e bölünür.(60000/3=20000) Bu işlemden sonra en çok oy B Partisi’nde olduğu için B’ye bir milletvekili verilir ve oyu 2’ye bölünür. (25000/2=12500) Kalan sayılar arasında en büyük A olduğu için bir milletvekili daha verilir ve A’nın oyu bu defa 4’e bölünür. (60000/4=15000) Ortaya çıkan sayılar arasında en büyük oy yine A’nın oyu olduğundan yine bir milletvekili verilir ve bu kez de oyları 5’e bölünür (60000/5=12000). Bu işlemden sonra en büyük oy C’ye aittir ve C’nin hanesine 1 milletvekili eklenir; C’nin oyları 2’ye bölünür (14000/2=7000). Bu 7. ve son işlem sonucunda en büyük sayı B’ye ait olduğu için son milletvekilliğini B Partisi alır.

Yaptığımız işlemi şöyle de daha yalın ifade edebiliriz. Barajlı D’Hondt sistemine göre D partisi, o seçim bölgesinde aldığı oy ne olursa olsun, ülke barajını aşamadığından milletvekilliği çıkartamayacaktır. Tablo’da her partinin aldığı oylar o partinin alt hanesine yazılmıştır. Sonra bu sayılar bu seçim bölgesinden çıkacak milletvekili sayısına varıncaya kadar bölünür. Önce 1’e, sonra 2’ye…. 7’ye varıncaya kadar bölünür. Bu bölümden elden edilen payların en büyükleri hangi partinin hanesinde yer alıyorsa o parti o kadar milletvekilliği çıkarır. A Partisi’nin hanesinde 4, B Partisi’nin hanesinde 2, C Partisi’nin hanesinde 1 büyük pay vardır. Buna göre A Partisi 4, B Partisi 2, C Partisi 1 milletvekilliği kazanacaktır.

A Partisi B Partisi C Partisi D Partisi Oy 60 000 25 000 14 000 13.000 1. MV için 1’e bölüm 60 000 (1) 25 000 (3) 14 000 (6) 13.000 2. MV için 2’ye bölüm 30 000 (2) 12. 500 (7) 7.000 – 3. MV için 3’e bölüm 20 000 (4) 8.333 4.666 – 4. MViçin 4’e bölüm 15 000 (5) 6.2500 3.500 – 5. MV için 5’e bölüm 12 000 5.000 2.800 – 6. MV için 6’ya bölüm 10 000 4.166 2.333 – 7. MV için 7’ye bölüm 8.571 3.571 2.000 – Top. 4 2 1 Baraj Altı: 0.

Normalde 1 MV Çıkaracaktı

 

Sonuç olarak; bu bölgeden A Partisi 4, B Partisi 2, C Partisi de 1 milletvekili çıkarır. Ve fakat D Partisi belirtilen oyu ile bir MV çıkarmalı iken, baraj nedeniyle MV çıkaramaz.

Seçim Sistemindeki Yenilikler

Yeni sisteme göre, siyasi partilerin seçimlerde başka bir siyasi partiyi destekleme kararı almalarını yasaklayan hüküm kaldırılmış olacak. Böylece, 2893 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununda değişiklik ile, ittifak yapılabilmesi sağlanacak. Bu ittifak bir protokol ile, Yüksek Seçim Kuruluna, seçim takvimi başlamadan 7 gün öncesinden bildirilmiş olacak. Bu birleşmenin bir adı olabilecek ama sonunda “blok, grup vs” gibi isimler değil, ittifak sözcüğü yer alacak.

Bir seçmen oy vermeye gidince, ittifak partilerinin logolarını ayrı ayrı görecek ancak bunların tamamını içine alan ittifak kutusunun içinde yer alacak. Böylece bir kimse, ittifaka değil, ittifakta olan partisine oy vermek suretiyle tercihini kullanmış olacak. İttifakın ayrı bir logosu veya parti benzeri bir yönetim sistemi, tüzel kişiliği öngörülmemiştir. Nitekim sandık sonuç tutanağında ittifakların her birinin aldığı ortak oyların sayısı ayrı ayrı tutanak altına alınması, taslakta düzenlemiştir.

Bir seçmenin ittifaka oy vermesi ve fakat mührü iki parti logosunun arasına basması halinde, oy ittifaka verilmiş kabul ediliyor. Ancak, hangi partiye yazılacağı ise, bu tip oyların toplamının, ittifak yapan siyasi partilerin tek başına aldıkları oyun bu partilerin toplam oyuna bölünmesiyle elde edilen kat sayının ittifakın ortak oyu ile çarpımı sonucunda elde edilecek.

Bir sandıkta 100 oy kullanılmış olduğunu kabul edelim. A, B, C ve D partilerinin girdiği seçimde, A, B, C partilerinin G İttifakı ile seçime girdiğini farz edelim. Buna göre, A : 40, B:20 C:10 D: 20 oy almıştır. 10 oy ise ittifaka verilmiş ve fakat kime verildiği belirsizdir. Buna göre, İttifakın parti oyları toplamı70, ittifak toplam oyu ise 80 olduğuna göre,

A için 40/70: 0,571 : 5,71 (Yani 6)

B için 20/70 : 0,285 : 2,85 (Yani 3)

C için 10/70 : 0,142 : 1,42 (Yani 1) Buna göre, yuvarlama yapılarak A partisinin 10 ittifak oyunun 6 sın, B partisinin 3’ünü C partisinin ise 1’ini alacağı sonucuna ulaşıyoruz.

İttifakın %10’u geçmesi halinde, bu ittifaka giren partilerin tamamı siyasi partilerin her biri barajı geçmiş olarak kabul ediliyor. Böylece yukarda belirttiğimiz üzere uygulanan d’hondt sisteminde baraj konusunda bir esneme olduğunu, ittifak içinde yer alan küçük partilerin de milletvekili çıkaracağını göreceğiz. İttifak yapan siyasi partilerin milletvekili sayısının hesaplanmasında; ittifakın toplam oyu esas alınacak. Bu oy miktarına göre önce ittifakın elde ettiği toplam milletvekili sayısı ortaya çıkacaktır. Bu sayı ittifakı yapan siyasi partiler arasında aldıkları geçerli oy sayısı esas alınarak dağıtılacaktır.

Sonuç yerine
Yeni sistem ile beraberinde yeni tartışmaların görüleceği bir dönemi ifade etmektedir. Bu sistemde zaten güçlü olan bir gövde partinin karşısına şayet bir ittifak çıkması halinde, yaptığı ittifakın kendisine bir güç katacağını aksi halde kendisinin kaybına olacağı şimdiden eleştiriler arasında yer almaya başladı. Ancak, ittifaklar içindeki partilerin bulunduğu ittifaka renk katacağını ve kutuplaşmaların bitme ihtimalinin bu sistem de yüksek olduğunu şimdiden belirtmek isteriz. Partiler gelince değişen ülkedeki anlayışın yerine, birbirine benzeyen ama farklı ittifaklarda yer alan partilerin oluşturduğu blokların olacağı bir döneme giriyoruz. Süreç içinde, baraj meselesi, artık oyların dağılımı ve hazine yardımı konusunun da gündeme gelmesi olası.
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.