Siyasi kurum olan belediyeler kesintisiz hizmetlerini ortaya koymak durumundadırlar. Vatandaşın her seçim döneminde beklentilerini artıran belediye başkan adayları seçildikten sonra verdiği sözleri unutmamalılar. Yıllar yılı İzmir de taziye ve yas evi sözü verilir seçmene, fakat yeterli sayıda yapılamaz. Tek tük yapılan (taziye ve yas evi) sosyal hizmet alanları bir türlü istenilen sayıya ulaşmaz. Şimdi nerede taziye evlerimiz diye sormamız gerekiyor. Her mahalleye dar gelirlilerin yararlanacağı düğün salonu yapacağınızın sözünü verdiniz. Henüz daha bir tanesinin temeli atılmadı. Çok amaçlı semt evleri ne oldu var mı akıbetlerinden bir haber? Bayraklı Özkanlar Pazar yeri Bornova Belediyesi çalışması ile viyadük altına taşındı, Nenehatun kız yurdu önünde Pazaryeri ve çok amaçlı semt merkezi yapılması ile ilgili proje hazırlanmıştı, projenin akıbeti ne oldu. Yapılacak mı ? ses var görüntü yok olmasın lütfen! Şu kentsel dönüşümden haber de yok. Özellikle kentin çeperi ve arka sıralarına yoğun yatırım yapacağını ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer gibi anlaşılması ve diyalog kurulması çok kolay, elzem yatırımlara hemen karar verecek nitelikte bir başkan bulmuşken, Tunç Başkan'ın önüne yığınla proje konması gerekmiyor mu? Nerede projeler? Bayraklı, Karabağlar, Karşıyaka, Çiğli, Konak ,Buca ilçe belediye başkanları kentsel dönüşüm seferberliğine geçmeniz lazım. Geç kalıyorsunuz. Neredeyse bir yıl dolacak kazmalar daha toprağa değmedi.

Şahsen ben üstüme düşeni kısmen de olsa yaparak Bayraklı Belediye Başkanına Onur Vadisi projesi yerinde kentsel dönüşüm alanı ile ilgili dökümanlarımı vererek kendi hazırladığım projemi ön görü oluşsun diye sundum. Brifing verdim. Değerlendirirse ilçenin hayrına bir kentsel dönüşüm seferberliği olacağı inancı içindeyim. Başkan Serdar Sandal her ne kadar eğitimci isede bir sürü mühendisin üniversite hazırlık matematik hocası olarak, mühendislerin dilinden anlar. Aklı çalışan projeden anlayan bir başkan arkadaşımız olarak da kentsel dönüşümde derhal harekete geçer diye bekliyorum. Çünkü İzmir ve İzmir Büyükşehir Belediyesi uzun yıllardan bu yana proje yapmaya ve uygulamaya geçmeye bu kadar hevesli ve heyecanlı bir Tunç Başkanla tanışıyor. Bunu fırsat olarak görüp harekete geçen hangi ilçe belediye başkanı olursa, o ilçesine en fazla hizmeti alır getirir diye düşünüyorum. Oturup beklemekle belediye başkanlığı olmaz. Temizlik park bahçe kına boya işleri ile de başarılı belediye başkanlığı sıfatı elde edilmez. Eser fiziki değişimle mümkündür. Eser bırakan belediye başkanları da efsaneleşirler ve başarılı olarak halkın gönlünde yer ederler.

Gökdelen Tartışması; İzmir’in göbeğine Gökdelen tartışması bana göre çok önceden yapılması gereken bir tartışma konusudur. Şuan belediye başkanlarının bu konuda sorumluluğu varmış gibi bu tartışmanın içine çekilmiş olmaları kasıtlıdır. İzmir de yapımı gerçekleştirilen 20 ye yakın rezidansın siyasi bağına bakıyorsunuz AK Parti ortaya çıkıyor. Yani Towerslar, gökdelenler veya rezidansların yapımını gerçekleştiren firmaların sahiplerinin çoğu ya AK Parti'de siyaset yapıyor ya yapmış yada akrabaları AK Parti'de siyaset yapanlara ait olduğunu görüyoruz. Zaten bir çok gökdelenin arazisinin plan değişiklikleri de ancak Ankara da, Şehircilik ve Çevre Bakanlığı onayı ile gerçekleşebilmektedir. Belediyelerin plan değişiklikleri ile ilgili yetkilerinin kısıtlandığını biliyoruz. Hatta bir çok proje dikte proje olarak, de belediyelerin karşı çıkmalarına rağmen yapıldığı bilinir. İzmir’in göbeğinde ikinci kordonda yıllarca kaçak olan Ege Palas otelinin bulunduğu gökdelenin unutulmuş olması, yetmezmiş gibi Alsancak bölgesinde 5- 6 tane gökdelenin yapılması. Hatta yılar önce Hilton otelinin inşası,, Gürel rezidans ve AK Partili eski meclis üyesi Selim Gökdemir'in yaptığı Towerslar ile Aksoy rezidans ilgili tartışmaların yapılmamış olması, İzmir’in göbeğine gökdelen tartışmasını gereksiz kılar. Tartışma doğrudur tepki dorudur. Ancak diğer gökdelenlere yapılmamış tartışmanın ve tepkinin yanlışlığı bu doğruyu yok eder, nitekim etmiştir. Çifte standartlar olmadan yatırımın önü açılmalıdır.