CHP de olağan kongre takvimi dün açıklandı. İlçe kongrelerinin 14 Aralık - 27 şubat tarihlerinde, il kongreleri 2 Ocak - 3 Mart tarihleri aralığında yapılması büyük kurultayın ise Nisan 2020 nin ikinci haftasında yapılması kararlaştırıldı.

Yaklaşık 20 yıla yakın siyasetin içinde yer alan birisi olarak kongreler süreci benim en rahatsız olduğum dönemlerdir. Nedenine gelince; aile içinde rekabetin gerçekleştiği ve bu rekabetin tatlılığının hiç yaşanmadığı, sürekli acı rekabetlerin, kavgaların, küslüklerin, dargınlıkların, ötekileşmenin yaratıldığı süreçler olmasıdır. Bu durum beni rahatsız etmiş, hep germiştir.

Paylaşılamayan, mevkiler, makamlar, ben merkeziyetçi siyaset yapma arzusu ile iktidar hayalden öteye bir türlü gidememiştir. Her CHP'li; partimin iktidarını göremedim ama inşallah çocuklarım görsün istiyorum demiştir. Demiştir de delege seçimine iş gelip çatınca dediğinin gereğini yapamamıştır. Benlik duygusu öne çıkmış illa da ben, ben olmaz isem parti batar biter, bensiz parti yürümez duyguları ile her şeyi ben bilirim diyerek çocuklarının bile iktidarı göremeyeceği eylemden kaçınmaz. Mahalle delegasyon seçimleri sonrasında belediye başkanları devreye girerler. Nasıl girmesinler? Delegasyon başkana ulaşır başkanım kimi istiyorsun derler. Neden mi güç insanı çeker de ondan. Belediye başkanı da kimin oğlu kimin kızı işe girecekse ona göre pozisyon alır. Alır mı alır. Belediye başkanı ne yapsın. İsteynin bir yüzü, vermeyen zenci misalidir. Belediye başkanı ile arası iyi olmayan da ver yansın yapmaya başlar, örgütü belediye başkanları dizayn ediyor diye bağıra çağıra ortalığı dağıtır. Acımasız eleştiriler ön plana geçer ki dün iktidar için el ele dediğin kişilerle yumruk yumruğa pozisyon alırsın. Vay vay vay… En etkin görevlerde yer almış kelli felli tipler ortalıkta beni delege yapmadılar, mahallemde beni delege çıkarmadılar diyerek ağlama duvarlarına gezinir, delege yapmayan bir günahkar belirleyerek duvardan duvara vurmaya çalışırlar. İlçe belediye başkanı, büyükşehir belediye başkanı ile bir de ters düşerse vay haline. İl kongresinin gizli sopaları koltuk altlarında gezmeye başlar… Hele de il kongreleri birden fazla adayla gerçekleşecekse cümbüş var koşun gazeteciler durumu ortaya çıkar. İşte tüm bu saçmalıkların ortadan kaldırılması için demokrasinin parti içinde ilk heyecanı ne olacak diyeceksiniz. İvedilikle ; MAHELLE DELEGASYON SEÇİMLERİ İPTAL EDİLMELİ. İLÇE KONGRELERİ TÜM ÜYELERİN KATILIMI İLE ÇARŞAF LİSTE İLE YAPILMALIDIR. Noktaaa!

Neden mi? Bütün düğüm burada başlıyor. Mahalle delegasyon seçimlerine katılımda yüzde 50'yi geçen çok az mahalleler söz konusu oluyor. Oysa ki üyelerin katılımcılığını artırmak, sorumluluk üstlenmelerini sağlamak, nitelikli ve liyakatlı bireylerin ilçe yönetimlerinde yer almasını sağlamak kongreler de seçilebilme, liyakatı titri tecrübesi getirmek bir partinin büyümesini, emin ellerde olmasını sağlar. İktidar olmanın ilk adımı, bir partinin üye yapısının ne kadar katılımcı olduğuna bağlıdır. İşe girmek için gençlik kollarında yer almaya çalışan gençlerden ziyade, ideolojik siyasi hareket ve ülkenin geleceğinde yer alma hedefi ve arzu ile mücadele edebilecek gençlere ihtiyaç vardır. Üst kademenin daha iyi çalışmasını sağlayacak tabandan gelen sesler ve eylemlere ihtiyaç vardır. Kadınların eşit mücadelede, eşit emek, eşit var olma çalışması yapmasında fayda vardır. Kadınlara kota getirilmesinin kadınları ötekileştiren bir durum olması vesilesi ile kota değil liyakat getirilmelidir. Liyakat esas alınarak erkek kadın eşitliği hak hukuk adalet ilkesi ile siyasette yer almalarının önü açılmalıdır. Kadınlığın arkasına sığınıp şöven yaklaşımlardan ziyade üretken, eylemci, mücadeleci liyakatlı kadın ve erkeklerle yol yürünmelidir.

Yerelden genele başarı öyküsü yazılmalıdır. Bu öykünün önüne aile içi kavgalar, tartışmalar ve küskünlükler geçmemelidir. “Kavgalı eve kız verilmez” ifadelerini unutmadan, kavgayı bitirecek, yukarıda bahsettiğim, mahalle delegasyon seçimlerini kaldırmak, tüm üyelerin katılımı ile ilçe kongrelerini yapmak, ilçe yönetimlerini ve il kongre delegelerini ilçedeki tüm üyelerle seçmek CHP'nin iktidara gelmesini sağlayacak unsurlardan olacaktır. Evde iç huzur varsa topluma iyi örnek oluyorsanız. Toplum sizin birlik ve beraberliğinizi topluma yansıtmanızı mutlak isteyecektir. Aksi halde kavgalı eve kız verilmez, oy hiç verilmez. Birlik ve beraberlikle toplumun beklediği dürüst, toplumcu, halkçı, evrensel, sosyal demokrat siyasetle ülkeye hizmet etme arzusu CHP'liler tarafından ortaya konulmalıdır.

CHP'nin patates,soğan ve ekonomik sürecin getirdiği ülkenin mevcut iktidardan bıktığı süreçte tek alternatif olduğunu ortaya koyması, Parti içi demokratik koşulların işlevselliğini ortaya çıkarması şarttır. Parti içersinde kavganın biteceği tek adres mahalle delegasyon seçimleridir. Her CHP'linin ve CHP Genel Merkezi'nin bunu görmesi, buna göre de mahalle delegasyon seçimlerini kaldırmaları CHP nin iktidarına yürüyüşünün ilk adımı olacaktır. Kısaca mahalle delege seçimini bırak, iktidar olmaya bak CHP diyoruz… sevgilerimle

Not: Sevgili CHP İl Başkanı Deniz Yücel'e selamlarımla, konuşmamı dinleme fırsatı bulamadı ama ana başlıklarını artık buradan okumasını rica ediyorum.