Türkiye'nin varlığı önemli

Star'ın haberine göre, Astana’da imzalanan muhtıra kapsamında iki hafta içinde kurulacak Ortak Çalışma Grubu, çatışmasızlık bölgelerinin kesin sınırlarını ve sınırlar boyunca oluşturulacak güvenlikli bölgeleri belirleyecek. Bu bölgelerde idareyi ve asayişi garantör ülkeler ya da bu ülkelerin doğrudan belirleyeceği üçüncü taraflar sağlayacak. Dolayısıyla, şimdi ‘çatışmasızlık bölgeleri’ ilan edilen noktalarda bu zamana kadar katliamlara ortak olan İran destekli milisler de görevlendirilebilecek. Times’a konuşan ‘sivil muhalefetin lider kanadına yakın’ bir kaynak, İran nedeniyle kaygılı olsalar da, “Asıl önemli olan Türkiye’nin de girişimde yer alması” ifadelerini kullanıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de İdlib’e konuşlanabileceğinden duyduğu memnuniyti aktaran Suriyeli muhalif, çatışmasızlığı denetleyecek Türkiye’nin Nusra’yı bölgeden temizleyebileceğini vurguluyor. Anlaşmaya göre Türk birliklerinin de çatışmasızlık bölgelerine geçmesi bekleniyor.

Tahran çatışan tarafta yer alıyor

Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan ABD’nin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert de, Türkiye ve Rusya’nın çözüm adına gösterdiği çabayı takdir ettiklerini ancak İran’ın ‘garantör’ ülke olarak süreçte yer almasından endişe duyduklarını söyledi. Nauert, “İran’ın Suriye’deki faaliyetleri şu zamana kadar Suriye’de çatışmaların tırmanmasına neden oldu. Esad rejimine verilen sorgusuz destek, Suriyelilerin acısının artırdı” dedi. Önceki gün Astana’da gerçekleşen görüşme sırasında muhalif komutanlardan Yarbay Yasir, İranlı yetkilileri dönerek “Sizleri sahada savaşırken görüyoruz. Teslim olmayacağız” şeklinde bağırmıştı. Muhaliflerin sözcüsü Usame Ebu Zeyd de “İran’ın her türlü rolünden sakınıyoruz. Çünkü saldıran devlet garantör olamaz” demişti.

Koalisyon uçakları uçamayacak

Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin’in anlaşma 6 Mayıs 00:00’dan itibaren yürürlüğe gireceğini açıkladığı ‘çatışmasız bölgeler’ muhtırası hakkında Rus haber ajansı TASS’a konuşan Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, “Çatışmasızlık bölgelerinde koalisyon güçleri dahil olmak üzere hiçbir havacılık faaliyeti, öngörülmüyor. Koalisyon uçakları DEAŞ’ın olduğu bölgelerde faaliyet gösterecek” ifadelerini kullandı. Gazetecilere konuşan Fomin de, “Anlaşma herkesin hoşuna gitmese de, BM, ABD yönetimi, Suudi Arabistan ve diğer ülkelerin yönetimleri tarafından destekleniyor” dedi.

İran'ın desteklediği 25 bin Şii militan

İran’ın desteklediği milisler, Suriye’de iç savaşın başından beri Esad rejiminin yanında savaşıyor. Afganistan’dan Irak’a, Lübnan’dan Yemen’e kadar 9 ülkeden Şiileri getirterek savaşa katan Tahran yönetiminin emrinde toplam 25 bin kişilik milis gücü bulunuyor. Söz konusu grupların en önemlilerinin Hizbullah, Nuceba Hareketi, İmam Mehdi Ordusu, Bedir Örgütü, İmam Ali Tugayları, Fatimiyyun Tugayları olduğu biliniyor.

Yenişafak.com.tr