Title of a News Article

Toplantıda Urfa Vekili' de yer aldı...

Toplantıda Urfa Vekili' de yer aldı...
banner206

Erdoğan“Türkiye’nin tam üye olarak yer almadığı bir Avrupa Birliği’nin kurucu değerlerini temsil iddiası havada kalmaya mahkûmdur” 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında ki toplantıya, Dış işleri Bakanı Mevlit Çavuşoğlu, iç işleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili AB Komisyonu Başkanı Kasım Gülpınar Mehmet Kasım Gülpınar katıldılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Reform Eylem Grubu Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Avrupa Birliği’ni içine kapatarak dar bir kalıba sokma girişimleri ancak bizim gibi asırlardır farklı kimlikleri, farklı inanç ve kültürleri bünyesinde barış içinde yaşatan ülkelerin katılımıyla boşa çıkarılabilir. Türkiye’nin tam üye olarak yer almadığı bir Avrupa Birliği’nin kurucu değerlerini temsil iddiası havada kalmaya mahkûmdur” dedi.Reform Eylem Grubu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde toplandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının açılışında bir konuşma yaptı.9 Mayıs Avrupa Günü’ne tekabül eden toplantının başarılı ve verimli geçmesini temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa Günü”nün aynı zamanda Avrupa Birliği’nin sıkıntılarını masaya yatırma, genel fotoğrafını çekme bakımından önemli bir imkân olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin zamanla siyasi bir bütünleşme modeline dönüştüğünü; demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi kurucu değerlerini ekonomik ve sosyal kalkınmayla harmanlayarak, birçok ülke için ilham kaynağı olduğunu kaydetti.

“TÜRKİYE’Yİ AVRUPA AİLESİNİN DIŞINA ATMAYA ÇALIŞANLARA İNAT, YOLUMUZA ISRARLA DEVAM EDİYORUZ”

Türkiye’nin bir “barış projesi” olarak o zamanki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu’na giriş için 31 Temmuz 1959 tarihinde ortaklık başvurusunda bulunduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin tam 60 yıldır Avrupa Birliği’ne tam üye olmanın mücadelesini verdiğini, bu zaman içinde maruz kaldığı onca çifte standarda rağmen Türkiye’nin bu yoldan vazgeçmediğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin stratejik hedefi olan Avrupa Birliği’ne tam üyelik için elinden gelen her türlü çabayı gösterdiğini ve göstereceğini belirterek, “Ne süreçte karşılaştığımız haksızlıklar ne de ülkemize yönelik yıldırma taktikleri hamdolsun bizim tam üyelik kararlılığımızı etkilemedi. 60 sene önce nasıl kararlıysak bugün de aynı noktadayız. Türkiye’yi ‘Avrupa Ailesinin’ dışına atmaya çalışanlara inat, yolumuza ısrarlı bir şekilde devam ediyoruz” dedi.

Avrupa Birliği kurumlarını kendi hırsları, ön yargıları, küçük hesapları için istismar edenlere kesinlikle boyun eğmeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye olan ihtiyacı, Türkiye’nin Avrupa Birliğine olan ihtiyacından daha fazladır. Ülkemiz olmadan, Avrupa Birliği’nin, kurucu değerlerini dinamitleyen İslam düşmanlığı, kültürel ırkçılık, ayrımcılık ve göçmen karşıtlığı gibi varoluşsal tehditlerle başarılı bir şekilde mücadele etmesi mümkün değildir. Avrupa Birliği’ni içine kapatarak dar bir kalıba sokma girişimleri, ancak bizim gibi asırlardır farklı kimlikleri, farklı inanç ve kültürleri bünyesinde barış içinde yaşatan ülkelerin katılımıyla boşa çıkarılabilir. Türkiye’nin tam üye olarak yer almadığı bir Avrupa Birliği’nin kurucu değerlerini temsil iddiası havada kalmaya mahkûmdur. Avrupalı muhataplarımızın da ideolojik önyargılarını bir tarafa bırakıp, meseleye adalet ve hakkaniyet çerçevesinde yaklaşmalarını ümit ediyoruz. Türkiye’ye yönelik ayrımcı ve dışlayıcı politikalara son vererek, uzun vadeli bir vizyonla, kazan-kazan anlayışı içerisinde süreci ilerletmelerini bekliyoruz.”

“TÜRKİYE’NİN TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI VERDİĞİ AMANSIZ MÜCADELEYİ KAVRAYAMADILAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Reform Eylem Grubu toplantısına ilk kez Cumhurbaşkanı olarak başkanlık ettiğine dikkati çekerek, toplantıda Avrupa Birliği ile ilişkilerin kapsamlı değerlendirmesini yaparak, gelecek döneme dair yol haritasının belirleneceğini bildirdi.

Türkiye’nin son iki yıldır önceliğinin FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından olağanüstü hâl ilan edilerek, önemli tedbirler aldıklarını, ancak Avrupa Birliği üye ülke ve kurumlardan yeterli dayanışmayı göremediklerinin altını çizdi.

Avrupa Birliği ülkelerinin, Türkiye’den kaçan FETÖ militanlarının himayesinden darbeci askerlerin korunmasına kadar demokrasiyle, hukukla, dostlukla asla bağdaşmayan adımlar attıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin terör örgütlerine karşı verdiği amansız mücadeleyi ya kavrayamadılar ya görmezden geldiler ya da eleştiri oklarının hedefi yaptılar. Pankartlarla şahsıma ölüm tehditlerinin yapıldığı, teröristlerin fotoğraflarının Avrupa Parlamentosunun duvarlarını süslediği utanç verici manzaralara şahit olduk. Zaten inişli çıkışlı bir seyir izleyen ilişkilerimiz, Avrupa’nın bu samimiyetsiz tutumu sebebiyle daha ağır yaralar aldı” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, OHAL uygulamasının ardından OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun kurulduğunu hatırlatarak, “3 Mayıs tarihi itibariyle komisyona yapılan 126 bin başvurudan 70 bin 500 dosyayla ilgili karar verildi. Kalan 55 bin dosyanın incelemesi ise şu an devam ediyor” bilgisini paylaştı.

“DEMOKRASİ KALİTEMİZİ YÜKSELTECEK POLİTİKALARA AĞIRLIK VERECEĞİZ”

FETÖ ve PKK başta olmak üzere terörle mücadeleyi sürdürürken, Türkiye’nin demokrasi kalitesini yükseltecek politikalara ağırlık vereceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin karar alma ve uygulama süreçlerini hızlandırdığını, reformların daha hızlı ve etkin şekilde hayata geçirme imkânına sahip olunduğunu anlattı.

Ekonomiyi atağa kaldıracak, uluslararası yatırımcılara daha fazla güven sağlayacak reformlara hız verilmesi, ekonomiyi güçlendirecek yapısal reformlara daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Avrupa Birliği’ne uyum kapsamında her adımı, vatandaşlarımızın iyiliği ve refahı için attık. Bugün de aynı anlayışla hareket ediyoruz. Vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi bizim için temel önceliktir. Daha öncelerde de belirttiğim üzere, bu doğrultuda atılması gereken adımları, gerekirse adına Kopenhag değil, ‘Ankara Kriterleri’ der ve yola devam ederiz” dedi.

Yapısal reformların en önemlisinin yargı alanında atılacak adımlar olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte Adalet Akademisini yeni yapısıyla tekrar hizmete aldıklarını kaydetti.

“VİZE SERBESTİSİ SÜRECİNDE, 72 KRİTERDEN 66’SINI TAMAMLADIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yargı Reformu Stratejisini kamuoyuyla paylaşıp, buradaki reformları hızlıca hayata geçirirsek, piyasalara da olumlu mesaj verir, yatırımlara ivme kazandıracak bir ortamı hazırlamış oluruz. Önümüzdeki süreçte, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde kazanımımız olacak alanlara odaklanmalıyız. Bunların başında vatandaşlarımıza vize serbestisinin sağlanması ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi geliyor” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin, Avrupa Birliğinin vize serbestisi sağladığı diğer ülkelerle kıyas dahi kabul edilemeyecek bir düzeyde bulunduğuna ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, vize serbestisi sürecinde, 72 kriterden 66’sının tamamlandığını, kalan altı kriterle ilgili atılabilecek adımların da en kısa zamanda atılarak, Avrupa Birliğinin vize serbestisinde ne kadar samimi olduğunun görüleceğini söyledi.

Vize serbestisinin etkisinin kapsamlı analiz etmek gerektiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konunun ticarete, ekonomiye ve özellikle de iş adamlarının işlerini kolaylaştırmada etkisi olacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği ile ilişkilerin göç alanında etkili şekilde yürütüldüğünü belirterek, 18 Mart Mutabakatını iyi niyetle uygulamaya devam ettiklerini, Türkiye’nin bu konuda ahde vefa ile hareket ettiğini, Avrupa Birliği’nin de bu yönde hareket etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

“SURİYE KAYNAKLI DÜZENSİZ GÖÇ YÜKÜNÜ TEK BAŞIMIZA SIRTLAMAK ZORUNDA KALIYORUZ”

Avrupa’nın yük paylaşımı noktasında Türkiye’ye verdiği sözleri tam olarak yerine getirmediğini, Türkiye’nin Suriye kaynaklı düzensiz göç yükünü tek başımıza sırtlamak zorunda kaldığını, 3,6 milyondan fazlası Suriyeli olmak üzere 4 milyondan fazla sığınmacıya ev sahipliği yaptığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemize göç akınları artarak devam ederken dahi, güvenlik güçlerimiz büyük bir özveriyle, düzensiz göçle mücadelesini sürdürüyor. Hem doğu hem batı sınırlarımızın güvenliğini etkin bir şekilde korumaya devam ediyoruz. Bu durum, sınır güvenliğini sadece Türkiye’nin değil, tüm Avrupa’nın güvenliği olarak ele aldığımızın işaretidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin de önemine işaret ederek, bu güncellemenin sadece Türkiye’nin değil, Avrupa Birliği’nin de yararına olduğunu belirterek, “Menfaatlerimiz doğrultusunda Avrupa Birliği ile dış politika, ulaştırma, enerji, ekonomi, güvenlik, terörle mücadele alanlarında üst düzey diyalogu sürdürmeli ve zirveleri düzenli hâle getirmeliyiz. Türkiye’nin Helsinki’de resmen aday ilan edilişinin 20. yılında, Helsinki ruhunu tekrar canlandıracak çalışmalara ağırlık vermeliyiz” dedi.

“AB ÜYELİĞİ HER İKİ TARAFIN DA KAZANÇLI ÇIKTIĞI BİR DENKLEMDE ANLAMLIDIR”

“Avrupa Birliğine tam üyelik müzakerelerinde ne baskılara boyun eğeceğiz, ne de birilerinin bizi minder dışına atmasına müsaade edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bekasına dair meselelerde gerekli hassasiyeti göstererek çalışmaları sürdüreceklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği üyeliğinin ancak her iki tarafın da kazançlı çıktığı bir denklemde anlamlı olacağını ifade ederek, “Hiç kimse Türkiye’yi sonuçta kaybedeceği, zararlı çıkacağı bir denklemi kabul etmeye zorlayamaz. Böyle bir icbar karşısında tavrımız her zaman ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini gözetmek olacaktır. Bizim için hiçbir şey Türkiye’den, Türk Milleti’nin istikbalinden, vatanımızın bekasından daha mühim, daha önemli değildir” diye konuştu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner195