Title of a News Article

SADE TÖRENLE KUTLADI...

HABER: OSMAN KAYA

SADE TÖRENLE KUTLADI...
banner206

Tarım Öğrenimin 171 .yılı düzenlenen sade bir törenle kutladı. Tarım Öğrenimin kuruluş yıl dönmü her yıl  geleneksel olarak olduğu gibi bu yılda düzenlenen törenle  kutladı. Harran Üniversitesi Ziraat fakültesi ve Ziraat  Mühendisleri odası Şanlıurfa şubesince ortaklaşan düzenlenen törende Tarım alanlarının imara açılaması ve sulama sitemi  damgasını vurdu.



Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından törene geçildi. Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Ramazam Taşaltın, Ziraat Fakültesi  Dekanı Prof.dr. Recep Gündoğan, GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, Tarım Gıda ve Hayvanclık İl Müdürü Murat Çakmaklı, ŞUTSO Başkanı İsmail Demirkol, Ziraat Mühendileri Odası Başkanı  Mehmet Şaka, TKDK İl Koordinatörü Sadık Yetim, BŞB Park ve Bahçeler Müdürü İmam Katı, az sayıda Öğretim üyesi ve öğrenciler katıldı. Tarım Öğreniminin 171. yıl dönümü münasebetiyle konuşmalar yapıldı. 



ŞAKA TARIM ARAZİLERİ KORUNMALI...

Tarım Öğreniminin 171. yıl dönümü töreninde konuşan Ziraat Mühendisleri odası Başkanı Mehmet Şaka, tarım arazilerinin korunması gerektiğini ifade ederek şunları kaydetti. 'Tarım arazilerinin korunması,uzun soluklu projelerin uygulanması,kirsal kalkinma ,kooperatifleşme ve  uygun pazar koşullarının sağlanması gerekiyor. 

Hollanda ,Amerika ve İsrail gibi "Milli Tarım projesinin" uygulanacak ise alt yapısının hazırlanması lazım .Milli tarımın tüm argümanları yerli olması gerekiyor. Kendi tohumlarımız ve yerli hayvan ırklarımızın ıslah edilerek daha verimli türler elde edilmelidir.




MÜDÜR ÇAKMALI:  ÇİFTÇİNİN EĞİTİMİNE ÖNEM VERECEĞİZ.
Şanlıurfa Gıda Tarım ve Hayvanclılık İl Müdürü Murat Çakmaklı, Tarım Öğretiminin 171. yıl dönümü kutlamalarında yaptığı konuşmada, çiftçi eğitimine dikkat çekti. Çakmaklı  'Tarım, ülkemizde toplumumuzun temel ihtiyaçlarını karşılayan, geniş istihdam yaratan, sanayiye hammadde sağlayan, önemli ihracat ürünleri yetiştiren ve ülkeye döviz getiren temel sektörlerimizin başında gelmektedir. Türkiye’nin ihracatının yüzde 30’una yakın bölümü tarıma dayalı sanayilerce gerçekleştirilmektedir. Esasen Türkiye’ye net döviz kazandıran, yani ticaret açığı vermeyen sektörler sadece tarım ve tarıma dayalı sanayilerdir. Yeni teknolojiler yaratmak için yapılan çalışmalar ve yatırımlar sonucunda tarım son 20-30 yıl içinde Türkiye’nin büyüyen ekonomisi içinde çok önemli bir sektör haline gelmiştir. Türkiye’nin bitkisel genetik kaynakları ve çeşitlilik açılarından dünyanın ender ülkelerinden biri oluşu, flora zenginliği, iklim çeşitliliği, toprak varlığı ve su kaynaklarının tarım için elverişli oluşu ülkemizi tarım açısından eşsiz bir konuma oturtmaktadır. 



Türkiye gıda üretiminde kendine yeterlidir ve üretimde de nufus artışına bağlı olarak devamlı bir artış göstermekle birlikte tarımda verimlilik OECD (2006) kayıtlarına göre, özellikle hayvan üretiminde olmak üzere, Avrupa ve Amerikadan çok daha düşük seviyelerde bulunmaktadır. Ülkemizde tarımsal üretimle uğraşan insanların üretimden tüketime kadar olan zincirlemelerde bilgi eksikliği iletişim çağında bulundugumuz günümüzde kolaylıkla çözülebilir. Bu bakımdan tarımda eğitim seferberliği çok büyük önem taşımaktadır.



Her şeyden önce tarımda şu iki ilkenin benimsenmesi şarttır:



1) tarımsal üretim politikası, esas alınarak pazar eğilimleri, sanayici ve tüketici beklentileri ile ekolojik koşullar da göz önüne alınarak oluşturulmalıdır,



2) Türkiye’de tarımsal üretim düşük maliyetle ve yüksek verimle yapılmalı, bunun gereğini herkes kabul etmelidir.



Yüksek düzeyde ve sürdürülebilir üretim yapabilmek için aşağıdaki beş ana konuya, büyük şirketler yanında özellikle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız, büyük önem vermektedir. 

Bunlar:

1) Tarımsal pazarlama ve ticaretin kolaylaştırılması,

2) Tarımda verimliliğin arttırılması,

3) Tarımda gelişimi sağlamak için gerekli alt yapıya yatırım yapmak,

4) Kırsal alanda güvensizliğin ve yetersizliğinin azaltılması,

5) Tarımsal politika ve kurumların geliştirilmesi. (Milli Tarım Politikası)



Tarım sektörünün en önemli özelliği dünyadaki tüm ülkeler için stratejik öneme sahip olan gıda güvenliğini sağlamış olmasıdır. Bu açıdan dünyada ve ülkemizde gelecek için, tarımın önemi artarak sürecektir. 



Türkiye tarımının en çarpıcı özelliği muhteşem bir potansiyelin varlığıdır. Konuyla ilgili olarak yapılan neredeyse bütün teknik çalışmalar, tarımımızın var olan kaynaklarla ulaşabileceği yüksek seviyeyi göstermektedir. Özellikle tarım sektöründe optimum işgücü kullanımı, bu yolda, etkinlik ölçütlerinde potansiyelimizi tekrar ifade etmektedir. 



Ülkemizin Tarımsal üretimdeki başarısı ülkemizin kalkınmasında büyük etkileri olacak niteliktedir. Gerekli ölçülerde yatırımlar yapıldığı takdirde tarımsal kanyaklarımızın bize çok büyük sermaye ve dolayısiyle güç katacağı açıktır. Yatırımcılara bu durumun açık bir şekilde ve açıkça anlatılmasında büyük yararlar vardır. Özellikle bu açıdan yerli yatırımcılar özendirilmelidir. Her konuda ayrıntılı proje yapacak ve bilgi akışı sağlayacak koşullar ülkemizde şu anda bulunmaktadır.



Ülkemiz içinde GAP’ın yüz ölçümünün %9.6 olmasına karşılık sulanabilir 8.5 milyon hektar arazinin %20'si ve toplam suyun %28’i Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunmaktadır. GAP’ta sulanabilir arazinin ise yaklaşık yarısı Şanlıurfa’da bulunmaktadır. 



GAP ekonomik olarak ülkemize ve Orta Doğuya büyük katkılar sağlayacak çok önemli bir niteliğe sahip bulunmaktadır. Bu projenin, insan ve diğer canlıların ihtiyaçlarının karşılanmasındaki hayati konumu ile çevreye uyumlu ve sürdürülebilir bir üretim yapmak için, ideal bir niteliği bulunmaktadır. Var olan büyük tarımsal potansiyelin ülkemizin refahı için kullanılması en kısa zamanda gerçekleşecektir.



Az önce ifade ettiğim gibi Milli ekonomisinin temeli ziraat olan bir ülkede, nüfusunun önemli bir kısmının doğrudan bir şekilde ve yarısından daha fazlasının da dolaylı bir şekilde tarımla bağlantılı olduğu bir bölgede görev yapıyoruz. 



İl Müdürlüğümüz şu an 9 şube ve on üç ilçe müdürlüğünde Bakanlığımızın Milli Tarım Politikaları kapsamında sizlerden aldıklarını üreticilere büyük bir özveri ve hassasiyetle iletmektedir. Bu nedenle sorumluluğumuzun farkındayız ve bizler bunun bilinci ile çalışmaktayız. İl müdürlüğümüz şu an itibariyle Sayın Bakanımızın liderliğinde 1053 personeli ve 14 hizmet binası ile bitkisel üretim, hayvansal üretim, su ürünleri ve gıda güvenliği konularında durmaksızın hizmet vermektedir. 2017 yılında da bu hizmetlerimiz devam yükselen bir ivme ile devam edecektir.






Konuşmaların ardından Akademik teşvik yönetmenliğine göre en yüsek puan alan öğretim üyelerine plaket verildi. Prof.Dr. Bekir Erol Ak ve Cengiz Kaya'ya plaket verildi. 

Güncelleme Tarihi: 10 Ocak 2017, 17:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
Hrü
Hrü - 7 yıl Önce

Rektörün isteğiyle(!), dekanın onayıyla(!) ne saygı duruşu yapıldı ne de İstiklal Marşı okundu.

SIRADAKİ HABER

banner195