"Bayramın birinci günü Ak Parti'den Milletvekili adayı olmuş birini çoluk çocuğunun önünde öldürenler hiç bir zaman Kürt olamazlar. Kürt kanı taşıyan hiç bir insan bu cani eylemi, mübarek bayramda yapmaz. Kürtler kendi aralarındaki kan davalarında kadınlara, çocuklara asla silah sıkmazlar. Bu eylemleri gerçekleştirenler kesinlikle Kürt olamazlar. Bunlar Kürtlerin içerisine gizlenmiş Ermenilerdirler.

Buradan PKK'nın siyasi uzantısı HDP'ye de seslenmek istiyorum. HDP yöneticileri ve Milletvekilleri konu demokrasi olunca mangalda kül bırakmıyorlar. Ancak Ak Parti milletvekili adayı katlediliyor ancak onlardan ses çıkmıyor. Milletvekili adayını katledenler PKK'lılardır, PKK'lılar olduğu kadar HDP'lilerdir. Bizler Doğu ve Güneydoğu'da PKK ve HDP'yi birbirinden ayırmıyoruz. PKK eşittir HDP. İkisi de aynı örgüt, ikisi de aynı amaca hizmet ediyorlar.

HDP'li belediyelere kayyum ataması geç kalınmış bir karar. Zaten Doğu ve Güneydoğu'da belediyeciliğin HDP'lilere terk edilmesi bir intihardı. Belediyeler üzerinden örgüte ciddi kaynaklar ve para transferi sağlanıyordu. Ben bu belediyeler üzerinde çok duruyor ve ilgililerle her görüşmemde, terörle irtibatlı olan belediye başkanlarının bir an önce görevden alınması gerektiğini söylüyordum. Kayyumlar çoktan atanması gerekirdi.

Bakın mesele Fransa'da bir belediye başkanı DAEŞ'e maddi veya manevi destek olsaydı. O belediye başkanı görevi başında kalabilir miydi?

Aslında bizler PKK ile savaşmıyoruz, PYD ile savaşmıyoruz, biz Amerika ve Batı ile savaşıyoruz.

HDP belediyelerinin hiç biri masum değil. Kayyum atanmayan belediyelere de acilen kayyum atanması lazım. Çünkü HDP belediyelerinin hepsi fiili olarak PKK terör örgütüyle diyaloktadırlar, işbirliği içerisindedirler. ve bakın korkunç rakamlarda paralar kandile gidiyor. Bu paralar giderken sadece belediyenin bütçesinden gitmiyor. Ayrıca bu belediyelerle çalışan müteahhitlerin büyük bir çoğunluğu kandile para gönderiyorlar. ve yine bu belediyelerde büyük imar yolsuzlukları var ve bu imar yolsuzluklarının kaynağı da kandile gidiyor. Vatandaşımızın parasıyla kendi ayağımıza sıkmış oluyoruz.

Doğu ve Güneydoğu'da çukur siyasetinin bu kadar uzun sürmesinin en büyük sebebi HDP'li belediyelerin finans ve araç gerek temin etmesidir.

Ak Partinin içinde siyaset yapanlarla beraber Doğu ve Güneydoğu'da görev yapan mülkiyelilerin üzerinde büyük bir vebal vardır.

Bana diyorlar ki sen bu mücadeleyi neden veriyorsun, senden başka siyasetçi yok mu? Bende diyorum ki, ben bu mücadeleyi öncelikle inancım gereği sonra da idolum olan reis-i cumhurumuz için yapıyorum. Ancak sanki FETÖ ve PKK ile mücadele sadece Cumhurbaşkanımızın işiymiş gibi kendi köşelerimizde oturarak kendi kabuğumuza çekiliyoruz. Cumhurbaşkanımızın vermiş olduğu mücadeleye yeterince destek verildiği kanaatinde değilim.

Cesur olmamız ve kesinlikle çekinmememiz lazım. Eğer cesaretimiz yoksa o makamlarda durmamız bizim için bir vebaldir. Daha öncede Doğu ve Güneydoğu'daki HDP'li belediyelere kayyum ataması gerektiğini söylemiştim.

Seçimler öncesinde kandil hem belediye başkanlarını belirledi hem de yanlarına da kandilin temsilcileri olan eş başkanları atadılar.

Daha önce birileri Doğu ve Güneydoğu'daki HDP belediyelerine kayyum atanırsa kıyamet kopar, savaş olur diyorlardır ve böyle raporlar veriyorlardır.

Ben buradan Ak Parti içinde siyaset yapanlara, Valilere ve Kaymakamlara sesleniyorum, FETÖ terör örgütünden korkuyorsanız 79 milyon insanın vebali üstünüzdedir, makamınızdan istifa edin ve Cumhurbaşkanımızı, Başbakanımızı yanlış yönlendirmeyin. Bizler bu mücadelenin hakkını verirsek Allah'ın izniyle terörü bitireceğiz. Bakın 28 belediyeye kayyum atandı. Ne oldu? Tabiî ki hiç bir şey olmadı.

FETÖ terör örgütü ve PKK terör örgütüyle aynı mücadeleyi sürdürmemiz gerekiyor. İkisi de hain, ikisi de bu ülkenin kuyusunu kazmaya çalışıyor, ikisi de aynı üst şeytani akıl tarafından yönetiliyorlar ve işbirliği içerisindeler. Yıllardır bu işbirliği içerisinde oldukları da biliniyordu. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında da tescillendi.

Telabyad da düne kadar PYD bayrağı asılıyken bu gün Amerikan bayrağı orada dalgalanıyor. Bugün artık kimlerle savaştığımızı daha açık ve net bir şekilde görmeye başladık. "