Title of a News Article

Çelik, 'Biz vaatleri sigara kağıtlarına yazmıyoruz'

Çelik, 'Biz vaatleri sigara kağıtlarına yazmıyoruz'
banner206

HABER: UĞUR BUDAK 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı ve aynı zamanda 26. Dönem AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Adayı olan Faruk Çelik, bugün partisinin düzenlediği bayramlaşma törenine katılarak ‘kalan işleri ve Urfa’yı kalkındırmaya devam etmek için geldik’ dedi.

AK Parti Şanlıurfa İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ve Hacı Bekir sofrasında organize edilen yemekli bayramlaşma törenine bu bayramda yoğun bir katılım oldu. Eski Bakan Faruk Çelik’in rötarlı geldiği bayramlaşma törenine, 7 Haziran’da seçilen çiçeği burnunda milletvekilleri, 1 Kasım’da yapılacak olan seçimlerde yarışacak olan 12 milletvekili adayı, AK Parti Şanlıurfa İl Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Nihat Çiftçi, Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci, Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol, Karaköprü Belediye Başkanı Metin Baydilli, diğer ilçe Belediye başkanları, AK Parti İlçe Başkanları, partililer ve vatandaşlar katıldı.

Saat 11:00’da başlayan bayramlaşma programında, selamlama konuşmaları yapıldı. İlk olarak İl Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül bir selamlama konuşması yaparak, herkesin bayramını kutladı. Ardından vekiller ve vekil adayları birer selamlama konuşması yaptı.

Uçak rötarı nedeniyle programa yaklaşık 2 saat geciken Bakan Faruk Çelik, zılgıtlar ve tezahüratlarla karşılandı. Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci tarafından ilk karşılanan Çelik, geldiği gibi konuşma kürsüsüne çıktı.

Yoğun alkışlar arasında konuşmasına başlayan Faruk Çelik, Avrupa ülkelerinin tanık olduğu ve önemsemediği konuları ele aldı. Suriyeli mültecilere ev sahipliği yaptıklarını dile getiren Çelik, Avrupa ülkeleri ise onları dikenli tellerle karşıladıklarını söyledi.

Bakan Çelik’in konuşmasındaki satır başladı;

Canlarını denize atma riskini alarak kaçıyorlar..

“dünya insanı, insanlık sınavından geçiyor. Bakınız bir tarafta sefalet, bir tarafta sefahat. Bir günde bin dolarla geçinenj insanla, birgün de bir dolar bulamayan insanın olduğu bir dünyada yaşıyoruz ve artık çekilmez bir noktaya geldi. İnsanlar ülkelerinden kopup refahı yüksek olan ülkelere gidiyor akın akın ölüm pahasına. Denizde ölme pahasına, bu sefaletten kurtulmak için gidiyorlar. O yüzden sayın Cumhurbaşkanımız diyor ya; ‘dünya beşten büyüktür, ey beş büyük devlet kendinizi ne sanıyorsunuz. Artık Bangladeş’te 170 milyon insan yaşayamıyor artık. Savaşların olduğu, bombaların patladığı Suriye’’nin komşu ülkelerinde insanlar sağlıklı bir şekilde yaşayamıyor. Buna sağır ve dilsiz kalmayın. Buna bir çare bulmak durumundayız diye aylardır haykıran Cumhurbaşkanımızın, ne kadar doğru haykırdığını görüyoruz.

Yıllardır Ortadoğu’yu sömürdüler, petrolleri sömürdüler, kaynakları sömürdüler, Afrika’yı sömürdüler. Buraların tüm kaynaklarını alıp götürdüler. Ama 20 bin Suriyeliyi kabul etmek için dikenlerle Suriyelileri karşıladılar. Milli gelirin 40-50 ve 60 bin dolar olduğu o ülke, Suriyeliler gelince dikenli telleri karşılarına koydular. Ama biz, bizler öyle bir milletiz ki, 2 milyon insanı bağrına bastı. Bu 2 milyon vatandaşın çocukların kadınların yaşlıların Türkiye’ye Şanlıurfa’ya sığınmaları birçok kardeşimize külfet getiriyor. İçinizde bazıları diyor ki, bildiğin gibi değil de sayın bakanım. Neler çekiyoruz neler, ne sıkıntılar var. Vallahi doğrudur ama, tarih böyle yazmayacak. Tarih diyecek ki, bir taraftan merhamet milleti, bir taraftan acımasız vahşi bir medeniyet diyecek. Bu yüzden kritik süreç ve zamanlardan geçiyoruz. Bizler bunları yaparak, bu sınavlardan geçtiğimiz düşüncesindeyim. Allah, sabrımızı ve gayretimizi arttırsın.

Karaya vuran balinalar var, onlar için ne kıyametler koptu ama denizde boğulan çocuklar için lafla birkaç günlük kıyamet izledik. Ama özde çözüme dünük hiçbir şeyin olmadığı bir dünyayı yaşıyoruz. Birleşmiş Milletler (BM), bütün ülkelerin şemsiyesi diye bir kuruluş var. Oda istatistik düzenliyor, diyor ki ‘şu kadar kişi denizde boğuldu, şu kadar kişi bombalarda öldü’ istatistiki bilgilerde meşgul. Oysaki asıl işi insanlığı kurtarmak. Amaç, İnsanlığı bu sefaletten kurtarmak için fakat bunların hiç biri gerçekleşmiyor. Ülkemizi de bu duruma düşürmek isteyen unsurlar var. Şanlıurfalılar, ülkemiz de de aynen göç eden, şehrinden göç eden kişiler gibi ülkemizi de bu talihsiz duruma düşürmek isteyenler var. Onlara karşı özellikle bölgede Şanlıurfa, bu ülkenin sigortasıdır. Irak’ta Suriye’de sorunlar yaşandı herkes Türkiye’ye koşup geldi. Ama bizim gidecek bir yerimiz yok. Bu yüzden ülkemize birliğimize ve bütünlüğümüze, bayrağımıza hep beraber sahip çıkmak durumundayız.

İnşallah bu bayramlar, İslam coğrafyasının uyanışına vesile olur ve bu acılar bir an önce son bulsun diyorum. İslam dünyasının kaderi, birilerinin elinde oyuncak olmamalı. İnşallah bu şuurlanma bu bilinçlenme bu kadar cefadan sonra iyi bir çıkışa neden olacaktır. Bu duygularla herkesin kurban bayramını kutluyorum.

‘Mola vermeye tamam yola devam’

Sevgili kardeşlerim, 5-6 ay önce sizlere veda etmiştik. Dedik ki, Şanlıurfalılar sizlerle 4 yıl beraber olduk. Ve 4 yılın sonunda verdiğimiz sözleri bir kitapçık haline getirdik dedim. Ve bu kitapçığı iyi saklayın dedim, biz politikacı veya laf üreten değiliz. Söyleyenleri sigara paketi üzerine yazan değiliz. Söylenilen sözü, yerine getirilmesini, kendisi için zorunluluk hisseden insanlarız. Verdiğimiz sözleri bir bir yerine getirerek sizlere veda ettik. Ama büyüklerimiz dediler ki, böyle yağma yok. Şanlıurfa’ya hizmet götürmeye devam dedi. Bizlerde bu nedenle diğer vekil adayı kardeşlerimizle 5-6 sonra yine huzurlarınıza çıktık. Mola vermeye tamam yola devam. Mola bitti tekrar kolları sıvıyoruz çalışmalara kaldığı yerden devam ediyoruz. Dolu dolu bir 4 yıl geçirdik. Bir olduk beraber olduk yeni hizmetlere imza attık. Ne söz verdiysek onları yerine getirdik. Aldatan, çok şükür olmadık.

 

Bu partilerin, devleti yönetme kabiliyetleri yok

7 Haziran’dan çıktıktan sonra siyasi partiler 3 kolda kendilerine bir yol çizdiler. Ana muhalefet dediki; biz yüzde 60 blokuz, bu AK Partililerin işi bitmiştir. Biz yüzde 60 olarak bir araya geleceğiz ve böyle iktidar değişecek dediler. Ne yazık ki böyle bir şey olmadı ve darmadağın oldular. Diğer bir parti dediki, biz hiçbir yerde yokuz. Orada yokuz burada yokuz. Herşeye hayır dedi. Kaldı diğer bir parti, Türkiye’nin bir partisi olacağız diyerek yola çıktı, sırtını 78 milyon insana dayasa ne güzel olur dedik. Ama açıkça ifade ettiler fakat teröre dayadılar. Dolayısıyla milleti temsil etmek değil, yeni bir koalisyon ortağı olmak değil, başka hesapların peşine girdiler. Onun için karşınıza 4 ay sonra yeni bir seçim çıktı. Bu anlayışla 1 Kasım’da seçime gidiyoruz. Bu partilerin devleti yönetme kabiliyetleri yok. Çok uzak kalmışlar yönetmekte. Takatları da yok, planları da yok projeleri de. Ne yapacaklar Türkiye’ye, buna cesaretleri de yok. O yüzden herkes yönetmekte kaçar noktaya geldi. 1 Kasım’da sizler, bu düğümü çözeceksiniz. Halk çözecek millet çözecek. Onun için 1 Kasım’da huzurlarınıza geliyoruz.

Çocuklarımızın geleceği için, torunlarımızın geleceği için, birliğimiz için, beraberliğimiz için kardeşlik için kucaklaşmak için her beraber kalkınan bir Şanlıurfa için, hep beraber kalkınan bir Türkiye için, düşmanın hayatını daha da zehir etmek için Haydi Bismillah” ifadelerini kullandı.

Yaptığı konuşma sonrası bayramlaşmak için platformdan inen Çalışma Bakanı Faruk Çelik, ezilme tehlikesi geçirdi.  Sevgi gösterisinde bulunan partililer ve vatandaşlar Bakanla bayramlaşmak için birbirleriyle yarıştı.

Binlerce kişi ile tokalaştıktan sonra buradaki program son buldu. 

Güncelleme Tarihi: 26 Eylül 2015, 15:37
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner195