Title of a News Article

Davutoğlu net konuştu

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Kamuoyumuzun çok açık bir şekilde bilmesi gerekir ki Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırlarını koruyacak kudrette bir devlettir' dedi.

 Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Kamuoyumuzun çok açık bir şekilde bilmesi gerekir ki Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırlarını koruyacak kudrette bir devlettir. Ve bu sınırları ihlal edecek olan ister karadan, ister havadan, ister denizden gerekli muameleyi görür” dedi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Konya’da katıldığı cenaze namazı sonrası basın mensuplarını açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, basın mensuplarının düşürülen Suriye uçağı ile ilgili sorusuna, “Sınırımızı 1 kilometre derinliğinde ihlal etmiştir. Bu konuda elimizde çok güçlü deliller var, zaten Genelkurmay Başkanlığımızca bütün çalışmalar da yapıldı. Bu çerçevede kamuoyumuzun çok açık bir şekilde bilmesi gerekir ki Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırlarını koruyacak kudrette bir devlettir. Ve bu sınırları ihlal edecek olan ister karadan, ister havadan, ister denizden gerekli muameleyi görür. O bakımdan ben tekrar Genelkurmay Başkanlığımızı, silahlı kuvvetlerimizi tebrik ediyorum. Türkiye’nin caydırıcı gücü barışın da teminatıdır. Bu caydırıcı gücü test etmeye kimsenin kalkmaması gerekir. Bu çerçevede dün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon’la görüştüm, BM Güvenlik Konseyi, BM Genel kurulu ve NATO’ya bir mektupla bildirimlerde bulunduk. Gerekli dokümanları verdik. Sınır ihlali ile ilgili izahatlarda bulunduk. Daha sonra NATO Genel Sekreteri ile konuştuk. NATO Genel Sekreteri ittifak olarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin her zaman yanında olduklarını ifade ettiler. BM Genel Sekreteri de verdiğimiz bilgiler dolayısıyla teşekkür etti. Bundan sonra da irtibat halinde olmaya devam edeceğiz. Umarız bir daha bu tür bir cürete kimse kalkışmaz. Ümit ederiz ki Suriye’de Suriye halkının iradesinin şekillendireceği yeni bir siyasi ortam oluşur. Türkiye her zaman barışın yanında olmuştur. Ama barış aynı zamanda da kararlılık gerektirir. Bizim bu konudaki kararlılığımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır. Angajman kurallarımız Suriye’nin uluslararası sahada düşürülen uçağımızdan sonra çok açık uluslararası topluma ifade edilmiştir. Suriye rejimine de ifade edilmiştir. Bu angajman kuralları bilinirken bizim sınırımızı müteaddit uyarılara rağmen ihlal etmeye kalkışılırsa bunun cevabı açıktır ve cevap verilmiştir” dedi.

“ZAMANLAMA KONUSUNDAKİ YORUMLAR KABUL EDİLEMEZ”

Davutoğlu, gazetecilerin uçağın düşürülüş zamanlaması ile ilgili yapılan açıklamalar ve Suriye’den yapılan açıklamalarla ilgili sorusu üzerine, “Dünkü değerlendirmeler, bugün sabah bazı yayın organlarından büyük bir üzüntü duydum. Zamanlama konusunda yapılan yorumlar Türkiye’nin ciddiyeti, kararlılığı konusunda tereddüt ifade eden bir takım beyanlar hiçbir şekilde kabul edilemez. Hele bunların Türkiye’de ifade edilmiş olması çok üzücüdür. Yani Suriye hava kuvvetlerine gelin bizim sınırımızı ihlal edin diye davetiye mi çıkarmış hükümetimiz. Sınır ihlal edildiğinde, seçimlere çok kısa bir süre kaldı buna göz mü yumalım deseydik. Bunlar ciddi devlet anlayışı ile bağdaşmaz. Dün Sayın Kılıçdaroğlu’nun ifadesi vardı muhalefet lideri olarak, ancak daha sonra CHP’nin sözcüsünün ifadeleri gerçekten Kılıçdaroğlu’nun ulusal güvenliğe yaptığı atıftan sonra üzüntü vericidir. Hiç kimsenin Türkiye’nin haklılığı konusunda şüphe uyandırıcı beyanlarda bulunmaması lazım. Hele hele bazı yayın organları ki, bu Suriye’ye yönelik yardımlar, tırlar ile ilgili konularda çok açık bir şekilde neredeyse Suriye yöneticilerinin ağzıyla Türkiye’yi teröre yardım eden bir şekilde göstermeye çalışan bazı yayın organlarının şimdi de yine Suriye rejiminin ağzıyla bunu bir seçim manevrası gibi yansıtmaya çalışması her şeyden önce hem ciddiyetsizliktir, hem Türkiye’nin bu konudaki kararlı ve her zaman takdir edilen ilkeli tutumuna mugayyir bir tavırdır. Bunu hiçbir şekilde mazur göstermek mümkün değildir. Açık bir şekilde böyle günlerde bütün siyasi ihtilaflarımızın unutulması, bütün farklı görüşlerimizin bir kenara konması lazım. Türkiye’nin sınırları bütün vatandaşlarımızın sınırlarıdır, onurudur. Hükümetimiz ve silahlı kuvvetlerimiz bu onuru korumuşlardır, tekrar olursa tekrar koruyacaklardır. Bu konuda spekülasyon yapanlar bir takım televizyon programlarındaki yayınları gördüğümde bazı yayın organlarında bugün okuduğumda sanki Suriye rejiminin sözcüsü gibi davranıyorlar. Bunu kabul etmek mümkün değil. Bir kez daha ifade etmek istiyorum, ne zaman olursa hangi şartlarda olursa ve ne gibi bir gerekçenin arkasına sığınmış olursa olsun, her türlü ihlal mukabelesini görür. Türkiye içinde de bu yayınları yapanlar, Suriye rejiminin ihlali karşısında da silahlı kuvvetler ve hükümetimizle omuz omuza durmak yerine şüphe uyandırıcı yayınlar yapanlar açık söylüyorum, ki bunlar tır meselesinde de bu yayınları yaptılar. Onları da kamuoyumuzun takdirine bırakıyorum. Bu şartlarda bu tür açıklamaların kabul edilmesini veya bu açıklamaların dikkate alınması dahi bizim için üzücüdür. Bu olayları seçimle irtibatlandırmak basiretsizlik ve art niyetliliktir. Biraz daha ileri gidersem, açık söyleyeyim; bunu vatana da sadakatle uzlaştırmak mümkün değildir, ihanettir” şeklinde konuştu.

“SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ İLE İLGİLİ BÜTÜN TEDBİRLERİMİZİ ALDIK”

Süleyman Sah Türbesi’ne yönelik tehditle ilgili olarak sorulan soruya ise Bakan Davutoğlu, “Defaatlerce Sayın Başbakanımız da, bizler de vurguladık; bu konuda tehditler oluşmaya başladığından beri açıklama yaptım. O gün Genelkurmay Başkanlığı’mızla, MİT Müşteşarlığı’mızla, bakanlığımız bir kriz masası kurdu. Süleyman Şah Türbesi ile ilgili devamlı teyakkuz halindeyiz. Süleyman Şah Türbesi’nin bulunduğu alan Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırıdır. Dolayısıyla Suriye krizi çıktığı andan itibaren BM nezdinde ve bütün taraflar nezdinde bu alana yapılacak bir müdahalenin doğrudan Türkiye’nin sınırına yapılmış bir müdahale olacağı konusunda bildirimlerde bulunduk. Şimdi de durum değişmemiştir. Türkiye, Suriye vatandaşlarının yanındadır ama herhangi bir çatışmada taraf değildir. Oradaki gelişmeleri yakında takip ediyoruz. Son dönemde Süleyman Şah Türbesi etrafında ortaya çıkan güvenlik problemleri ile ilgili silahlı kuvvetlerimiz, bütün ilgili birimlerimiz her türlü tedbiri almışlardır. Bu son olayda da göstermiştir ki her an, her türlü riskle karşı karşıya kalabiliriz ve devlet olmanın bir gereği olarak da bu risklerin tümünü hesap ederek ve olabilecek bütün senaryolara hazır olmak şarttır. Herkes bilir Suriye rejimi de alandaki bütün gruplar da bilmelidir ki Türkiye topraklarına herhangi bir şekilde söz konusu olabilecek bir yanlış yaklaşım veya müdahale cevabını, mukabelesini görür. Oradaki Mehmetçiklerimizin güvenliği, 75 milyon vatandaşımızın güvenliğidir. O bakımdan her türlü tedbir alınmıştır. Şu anda orada durum stabildir. Yani bir hareketlilik görünmüyor. Ama her an her türlü gelişme de olabilecekmiş gibi hazırlıklarımızı da sürdürüyoruz” dedi.

MISIR’DAKİ İDAM KARARLARI

Bakan Davutoğlu, Mısır’da mahkemenin açıkladığı idam kararları ile ilgili olarak da, “Aslında bu karar dahi Mısır’da söz konusu olan darbe süreci sonrasında darbe yönetiminin nasıl antidemokratik ve nasıl hukuktan uzak olduğunu ortaya koyuyor. Eğer bir ülkede 529 kişi idama mahkum edilmişse o zaman şunu da sormak gerekir; Rabia-tül Adeviyye Meydanı’nda şehit olanların hesabını kim verecek. Bu anlamda gerçekten üzüntü verici bir gelişme. Biz her zaman Mısır halkının yanında olduk. Mısır halkının basiretine güvendik ve o anlamda Mısır’da bir an önce demokratik sisteme dönülmesi ve halkın iradesinin yansıyacağı mekanizmaların devreye girmesi önemli ama bu idam kararları bile yönetimin ne kadar hukuk anlayışından uzak olduğunu ortaya koyuyor” diye konuştu.

Güncelleme Tarihi: 24 Mart 2014, 16:57
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner195