Şanlıurfa’da sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile buluşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, 14 yıldır yani AK Parti iktidarı ile birlikte sivil toplum kuruluşlarının da güçlendiğini belirtti.

Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Şanlıurfa’ya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Cumhuriyet Parkı’nda sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi. Toplantıya Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi ve çok sayıda davetli katıldı.

Vali Güngör Azim Tuna, programda yaptığı konuşmada, sivil toplum örgütlerinin öneminden bahsederek, “Taze kan pompalayan, vücudun sağlıklı olabilmesi için her biri üzerine düşeni yapmaya çalışan mekanizmalar var, görmek lazım. Eğer bunlarda bir sıkıntı varsa, hastalık varsa hepsi vücutta hasta olacaktır, bu derece önemlidir. Öyle bir sivil toplum kuruluşu olacak ki içinde yaşadığı toplumda mevcut olan bir takım arızalar, hastalıklar, toplumumuzu, gençliğimizi tehdit eden hastalıklar varsa buna karşı hemen tedbir alacak, gerekeni yapacak. En azından toplumumuzu, geleceğimizin gençlerini bu hastalıklardan kurtaracaktır. Her şeyi devletten bekleyemeyiz. Çünkü devletin sunduğu hizmetler standart, belli ayarda ama toplumun içinde yaşayan insanlar olarak sizlerin bire bir doğru teşhis koyma noktasında biz devlet görevlileri ile istişareler ve katkılar bizim için olmazsa olmazdır. Eğer bu olmazsa sağlıklı, gelişebilir bir büyüme olmaz, ilerde bu vücut tekrar hastalıklarla karşı karşıya gelir. Bu yüzden yapacağımız çalışmaları istişareli, koordineli bir şekilde yapmalıyız” dedi.

Türkiye’nin ihtiyacı olan genç nüfusun da Şanlıurfa’da olduğunu belirten Tuna, “Burada gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirip ülkemizin neresinde hangi alanda ihtiyaç varsa oralara kazandırmak istiyoruz. Bunları yaptığımız takdirde ülkemiz çok ileri noktaya gelecektir” diye ifade etti .

Erdoğan: STK’lar güçlendi

Bilal Erdoğan ise, bir ülkede sivil toplum örgütleri güçlüyse aslında o ülkenin gelişmişliğinin de bir göstergesi olduğunu ifade ederek, “Çünkü bu demektir ki; kamu hizmetinin de ötesinde bu ülkede halkın ihtiyaçlarını karşılayan, halkın gönüllü esasına dayandığı kurumlar ve kuruluşlar var. Türkiye’de geçtiğimiz 14 yılda AK Parti iktidarı ile birlikte sivil toplumun güçlendiğini, ülkemizde refahın artışıyla birlikte, kalkınmanın devamıyla birlikte sivil toplumun da üzerine düşen alanlarda daha büyük misyoner yüklendiğini görmekteyiz. Ancak bu yeterli mi? Değil. Bizim sivil toplum kuruluşları arasındaki dayanışmanın, beraber çalışma gücünün geliştirilmesine ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.