Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12-15 Şubat'ta Körfez ülkelerinden Bahreyn, Suudi Arabistan ve Katar'a resmi ziyarette bulunacak. Erdoğan ile birlikte AkParti DIŞ ilişkiler Genel Başkan Yardımcısı Şanlıurfa Milletvekili Doç.dr. Halil Özcan’da yer alıyor.

Bugün İstanbul’dan hareket eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4 gün sürecek olan Körfez ülkelerini kapsayan ziyaretinin ilk ayağı Bahreyn'de Kral Hamad bin İsa Al Halife ile bir araya gelecek, ayrıca üst düzey Bahreynli yetkilileri kabul edecek. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Körfez ülkelerine giderek FETÖ’nün gerçek yüzünü anlatan Ak Parti DIŞ ilişkiler Genel Başkan yardımcısı Şanlıurfa Milletvekili Halil Özcan, Erdoğan ile yapacakları gezinin detaylarını paylaştı. Özcan, Urfastar Gazetesine yaptığı açıklamada şunları söyledi. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile   birlikte ilk olarak Bahreyn’e geçeceğiz,  iki ülke arasında çeşitli alanlarda iş birliği anlaşmalarının imzalanması da öngörüyoruz. Yarın ise  Suudi Arabistan'a geçeceğiz. Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ile birlikte sayın  Erdoğan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Naif ve Veliaht Vekili Muhammed bin Selman'ı kabul edecekler. Burada iki ülke arasında yeni anlaşmalara imza atılacak .

Öte yandan Suudi Arabistan'dan Katar'a gidecek Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile görüşecek. Ziyaretler sırasında yapılacak temaslarda, ikili ilişkilerin tüm yönleriyle ele alınması, bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulması öngörülüyor.Söz konusu ziyaretler, gerek ikili gerekse Körfez İşbirliği Konseyi ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi çok taraflı düzeyde, Bahreyn, Suudi Arabistan ve Katar ile iş birliğinin derinleştirilmesine katkı sağlayacak.
Ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı'nda açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, anayasa değişikliği referandumuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

 "16 Nisan 15 Temmuz'un cevabı olacaktır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, anayasa referandumuna ilişkin anket sonuçlarının sorulması üzerine ise şunları söyledi: "Şu anda tabii sağlıklı bir anket döneminde değiliz. Bazı anketler gelmiyor dersem yalan olur. Tabii ki anketler de geliyor ama asıl anketlerin bize akışı araziye çıkış ile birlikte yoğunlaşacaktır. Şu anda ben halkımızın henüz Cumhurbaşkanlığı sistemini tam olarak anlama konumuna geldiğine ihtimal vermiyorum çünkü bunu halkımıza iyice anlatmamız lazım. Şu anda bir taraftan bizler, şahsım, başbakanımız, ilgili bakan arkadaşlarımız televizyonlarda, meydanlarda bunu anlatmaya başladılar. Yazılı broşürler falan halka ulaştırılmaya çalışılıyor. Ben halkımızın hassasiyete inanıyorum ama Mersin ve Aksaray'da gördüğüm daha araziye inilmemesine rağmen halkın bir çoğu kapmış. 'Tabii ki evet' diyor. Bu noktaya gelmiş vaziyette, çünkü sıkıntıları halkımız da neler olduğunu, işin ucunun nereye vardığını iyi biliyor. Bir tarafta bu ülkeyi bölmeye çalışan bir terör örgütü var, bölücü terör örgütü ile beraber hareket edenler var. Bölücü terör örgütü ‘hayır’ diyor. Bizim değerler silsilemiz içerisinde kişi sevdikleri ile birlikte haşrolunacaktır. Şu anda kandilde olanlarla birlikte hareket edenler, onların uzantıları ile birlikte hareket edenler hepsi birden 'hayır' diyor. Benim milletim o Kandil'dekilerle beraber, benim 248 şehidimi şehadete gönderenlerle beraber, 2 bin 193 gazimizi gazi yapan ve devletimiz uçakları ile tankları ile topları ile öldürenler ile beraber hareket etmeyecektir. Onlara da 16 Nisan’da inanıyorum ki 'evet' demek suretiyle gereken cevabı verecektir. 16 Nisan aynı zamanda 15 Temmuz'un bir cevabı olacaktır. 15 Temmuz’a önemli bir çıkış olacaktır. 'Hayır' diyenlerin konumu aslında 15 Temmuz’un bir yerde de yanında yer almaktır"