Torba Yasası ile umutlanan taşeron işçinin kadro başta olmak üzere birçok talebinin yanıt bulamaması hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı üzerinden çalıştırılan ve sayıları yüz binlerle ifade edilen işçilerin tasarıda beklediği ‘kadro’ müjdesi kursaklarda kaldı.

Türkiye genelinde 1 milyon 310 bin taşeron işçinin merakla beklediği torba yasası umutları karşılayamadı. Başta yüz binlerce işçinin kadro talebini bir dahaki bahara bırakan yasa, içeriğinde ‘Eşit işe eşit ücret uygulamaları’ hakkında net bilgiler vermemesi, ‘maaş düzenlemesi’ hakkındaki belirsizlikle tepki çekti.

Yasayı değerlendiren Kamu Şirket Personelleri Derneği (KAŞİP) Genel Başkanı Hakan Aydın açıklamasında “Hiç kimse bu işçileri görmemezlikten gelemez. Hayatın her alanında gördüğümüz, iş yükünün lokomotifi olan taşeron işçiler hayal kırıklığı yaşamıştır” dedi.

Kıdem tazminatında mahkemeye gitmeye gerek kalmadı

Açıklamasında ilk olarak kıdem tazminatı ile ilgili adımın bir nebze de olsa işçiyi rahatlattığını dile getiren Genel Başkan Aydın, “Yasa ile ilgili ayrıntılara baktığımız zaman kıdem tazminatı fonu ile çalışan işçilerin tazminatları her ay hesaplarına yatırılacak. Bu vesileyle mahkeme yollarına gitmeye gerek kalmayacak. Çalışma bölge müdürlükleri aracılığıyla da işten atılan işçi müracaat sonucu geçmiş kıdem tazminatlarını kısa süre de alabilecek. Bu işlem hakem heyeti tarafından yapılacak.

En fazla 10 bin TL olan alacaklar için mahkemeye gitmeye gerek kalmayacak” diye konuştu.

Sendika olması halinde farkı devlet ödeyecek

Açıklamasının ilerleyen cümlelerinde taşeron işçinin sürekliliğini sağlamak üzere sözleşmelerin en az üç yıllık olmasının da olumlu bir gelişme olduğunun altını çizen Genel Başkan Aydın, işçinin sendikalı olması halinde ise aradaki farkın devlet tarafından ödeneceğini söyledi.

Aydın, “Yasayı değerlendirerek örnek vermek istersek örneğin bir hastanedeki asıl iş olan sağlık hizmetlerinin ya da belediyelerde asıl iş olan temizlik işlerinin de, taşeron işçilerine yaptırılmasının önünde bir engel kalmayacak. Böylece, örneğin hastanelerde asıl iş kapsamındaki sağlık hizmetleri ve belediyelerdeki asıl iş kapsamındaki belediye hizmetleri de hiçbir tartışmaya olanak tanımadan taşeron eliyle yaptırılabilecek” dedi.

Kadro beklentisinde hüsran

Uzun bir dönemden bu yana taşeron işçinin en başta haklı olarak kadro beklentisi içerisine gerdiğini de sözlerine ekleyen Aydın, “Kadro bizim için olmazsa olmaz idi. Diğer tüm iyileştirmelere rağmen kadro taleplerinin olumsuz karşılanması ve bu konudaki belirsizlik tüm taşeron işçi camiasını yasa boğmuştur. Ayrıca yasaya göre özelleştirme mağduru olarak bilinen 23 bin 4-C’li ve karayollarında çalışanlara kadro verilmiyor” diye ifade etti.

Yıllık izin ve mesai kavramları

Aydın konuşmasının ilerleyen bölümlerinde ise yıllık izin, sendika üyeliği ve mesaj alanlarındaki düzenlemeyi de hatırlattı. Aydın, “4857 sayılı iş hukukuna göre 1 yıl ile 5 yıl arası çalışanlara 14 gün, 5 yıl ile 15 yıl arası çalışmış olanlara 20 gün, 15 yıl ve üzeri çalışanlara 26 gün yıllık izin hakkı vardır ve bu haklar kullanılacak.

Eski sendikalar yasası olan 6356 sayılı sendikalar yasası ise toparlandı. Buna göre özel sektörde de taşeron işçilerde de en az 30 işçi çalıştıran iş yerlerinde sendikaya üye olunabilecek ve toplu iş sözleşmesi için mücadele edebilecek.

Mesai ise haftalık 45, aylık 180 saat olacak. Fazla çalışanlar farkını alacak. Bayram ve resmi tatil günleri çalışanlar farklarını alacaklar”

Muvazaa davalılarına kadro yok

Açıklamasında son olarak taşeron sisteminde yeni düzenleme ile muvazaa yolunun kapatılmayacağını da belirten KAŞİP Başkanı Aydın açıklamasını şu hususları hatırlatarak sürdürdü: “Asıl işi yapanların kadroya alınması insani vicdani ve hukuki olacaktır. Taşeron çalışma hayatında zor tehlikeli ve ağır işler çok can yakmıştır.

Bu alanlar genellikle maden, metal ve karayolları gibi işlerdir. Buralarda çalışan işçilere hakları verilmelidir. Türkiye taşeron kamburundan kurtarılmalıdır. Çalışma hayatında ki sosyal, ekonomik, hukuksal ve psikolojik sorunlar, katılımcı ve üretken çözümler ile uygulanarak hayata geçirmelidir. Lakin buna rağmen kadro yok.”