Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkanı olarak önemli işlere imza atan Mehmet Kaya, “En büyük hayalim Lisanslı Pamuk Deposu ve Hububat Lisanslı Depo Projelerini Şanlıurfa’ya kazandırmaktı.  Bunları şuanda Avrupa Birliği’nin destekleriyle Şanlıurfa’da yapıyoruz, inşallah 2016 yılında bu depolar hizmete girecek. Bu projeleri Şanlıurfa’ya kazandırdığımız için çok mutluyum” dedi.

RÖPORTAJ:UĞUR BUDAK

Bu haftaki röportajımızın konuğu iki dönemdir Şanlıurfa’da Ticaret Borsası Başkanlığını yürüten Mehmet Kaya oldu. Şanlıurfa Ticaret Borsasına deyim yerindeyse 5 yıldızlı otel gibi bir hizmet binası kazandıran ve çalışkan kimliğiyle bilinen Mehmet Kaya, aynı zamanda Şanlıurfa’da 100 bin tonluk Hububat Lisanslı Depo Projesi ve Lisanslı Pamuk Deposu Projesini hayata geçirecek isim oldu.

Avrupa Birliği destekliyor 

Şanlıurfa Ticaret Borsasının başvuruyla Pamuk Lisanslı Depo Projesi için Avrupa Birliği’nden 7 milyon 147 bin Avro hibe desteği alınarak Organize Sanayi Bölgesinde yapımına başlandı. Ayrıca Hububat Lisanslı Depo için de yine AB’den 9 milyon 500 Bin Avro'luk hibe desteği alınarak Akçakale yolu üzerinde inşaatına start verildi. Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya, hayalleri arasında bu projelerin olduğunu belirterek, “Bu projeleri Şanlıurfa’ya kazandırdığım için çok mutluyum. İnşallah bir aksilik olmazsa bu projelerimiz önümüzdeki yıl hizmete girecek” dedi.

“Cazibeli sulama projeleri bitirilsin”

Şanlıurfa’da çiftçilerin sıkıntılarına da vurgu yapan Kaya, “Özellikle Şanlıurfa’da elektrik problemi var. Bir tarafta adam tarlasını elektrikle suluyor bir tarafta ise cazibeli sulama yapılıyor, bu bir haksızlıktır. Cazibeli sulama olmadığı zaman elektrik parası ödeyerek çiftçilik yapmanın hiçbir anlamı yok. Temennimiz tüm ilçelerde cazibeli sulama projelerinin biran önce bitirilmesidir” diye ifade etti.

İşte Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya ile gerçekleştirdiğimiz röportaj;

Başkanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Şanlıurfa’da doğdum, Şanlıurfa’da büyüdüm. Ticaretle uğraşıyorum, hububat işiyle iştigal ediyorum, silolarım var. Şanlıurfa Ticaret Borsasının yönetim kurulu başkanıyım. Çeşitli dönemlerde Meclis Başkanlığı da yaptım.

Borsa Başkanlığının yanında Karacadağ Kalkınma Ajansı ve Şanlıurfaspor’da da yönetici olduğunuzu biliyoruz. Bu görevleri birlikte yürütmek sizin için zor olmuyor mu?

Görev almak gerçekten güzel bir şey. Fakat ben zaman zaman işime yetişemiyorum, kardeşim bakıyor. Bunun dışında doğru dürüst çocuklarımla ilgilenemiyorum. Üyelerimizin bana karşı teveccühü bana daha da şevk veriyor, bu görevlere isteyerek geliyoruz. Biz bu görevlere gelirken Urfalılara şunu diyoruz: Bizi seçin, biz hizmet yapmak istiyoruz. Bundan dolayı insanların teveccühüyle bu göreve geliyoruz, seçildiğimizden dolayı onlara layık olmak için ben işimden de, ailemden de fedakârlık etmek zorundayım. Çünkü bu sözü Şanlıurfalılara, üyelerimize verdik. Bir işi de severek yapmak lazım eğer böyle yapmazsan başarıya ulaşamazsın. Yaptığımız hizmetlerden dolayı mutlu oluyorum. Diğer görevleri de layık gördükleri ve inandıkları için verdiler. Bundan dolayı ben daha fazla hizmet edebilmek için bütün gücümle kendi varlığımla çalışmaya çalışıyorum. Karacadağ Kalkınma Ajansının dışında Ege Lisanslı Depoculuk Yönetim Kurulu Üyesiyim, Uluslararası Nakliyeciler Derneğinin yönetim kurulu üyesiyim, Odalar ve Borsalar Birliğinde konsey üyeliğim var. Bu görevlerimin hepsinde gücüm yettiği kadar faydalı olmaya çalışıyorum, faydalı olduğuma da inanıyorum.

Başkanım sizin döneminizde Ticaret Borsası güzel bir hizmet binasına kavuştu ve 5 yıldızlı bir oda da oldunuz. Bundan sonra borsa olarak neler yapmayı planlıyorsunuz?

Şimdi bazı insanlardan bizim hizmet binamızla ilgili ‘saray’ yakıştırmaları da yapıyorlar, bu saray Mehmet Kaya’nın değil, bu Şanlıurfalılarındır. Mesele Cumhurbaşkanımız için de saray saray yaptı diyorlardı ama orası Cumhurbaşkanımızın kendisinin malı değildir, orayı ülkeye yaptı. Şanlıurfa’nın gelecek projelerini kaldıracak hem Şanlıurfa’nın vizyonunu kaldırabilecek daha güzel binasını yapmak isterdim ama şimdilik bunu yapabildim. Benim için bu binadan daha önemli olan lisanslı depolardır. Şanlıurfa Borsası olarak yıllarca çalışsak da bizim bu projelere bütçemiz yetmezdi. Bunu Avrupa Birliği projeleriyle yapıyoruz.

Bu projeler ne aşamasında?

Bu projelerle 4 yıldır uğraşıyorduk, bu projelerin sonucuna vardık. Avrupa Birliği tarafından ihaleleri yapıldı, şuanda yüzde50’ye vardık. Pamuk Lisanslı Depolarının inşaatı devam ediyor, Hububat Deposunun da yer teslimi yapıldı, o da devam ediyor.

Bu projeler ne zaman tamamlanacak ve bunların üreticilere ne gibi bir katkısı olacak?

Bir yıl içerisinde hepsi biter diye düşünüyorum. Biz Şanlıurfa olarak tarım şehriyiz diyoruz. Gerçekten en çok tarım potansiyeline sahip illerden biriyiz. Şanlıurfa tarihiyle, kültürüyle de çok önemli bir potansiyele sahiptir. Borsa olarak tarımla ilgili üzerimize düşeni bizim yapmamız lazım, Ticaret Odasına düşeni Ticaret Odasının yapması lazım, turizmle ilgili projeleri belediyelerimiz yapmalı. Bu ildeki potansiyeli kullanmamız gerekiyor. Bu lisanslı depolarımız hem sanayiye hem de tüccarlarımıza ekonomik olarak büyük katkı sağlayacak. Bu projelerden çiftçimiz faydalanacak. Çiftçimiz sigortalı gibi ürününü depoya koyabiliyor, depodan alacağı makbuzla bankadan kredi kullanabiliyor. Sanayicimizde aynı şekilde faydalanabiliyor.

Hububat anlamında çiftçilerin sıkıntıları var mı?

Her zaman her türlü sektörde sıkıntılar olur. Çiftçilerin mazot ve gübre fiyatlarından yana sıkıntılar var. Özellikle Şanlıurfa’da elektrik problemi var. Bir tarafta adam tarlasını elektrikle suluyor bir tarafta ise cazibeli sulama yapılıyor, bu bir haksızlıktır. Cazibeli sulama olmadığı zaman elektrik parası ödeyerek çiftçilik yapmanın hiçbir anlamı yok. Temennimiz tüm ilçelerde cazibeli sulama projelerinin biran önce bitirilmesidir.

1 Kasım seçimlerini geride bıraktık, ortaya çıkan sonuçlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

7 Haziran’dan sonra ülke içerisindeki istikrarsızlığı, olumsuzlukları gördük. Tüm ülkede bir karamsarlık vardı. 1 Kasım seçimlerinde bir partinin tek başına iktidara gelmesinden dolayı ülkemiz ekonomi anlamda bir rahatlığa kavuştu. İnşallah bu hükümet de istikrarı bir şekilde devam eder ve ülke ekonomisi yeniden kalkınır.

Başkanım sivil toplum kuruluşlarının son iki dönemdir özellikle seçim zamanlarında etkili olduğunu görüyoruz. Bu birliktelik seçimlerden sonra da devam eder mi?

Bu birlikteliğin devam edip etmeyeceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz ama benim temennim; Bizim sivil toplum kuruluşları olarak benliği unutmamız lazım. Birlik ve beraberlik içerisinde Şanlıurfa’nın her türlü konusunda tüm gücümüzle, tüm bilgi ve becerimizle ‘ben’ değil ‘biz’ diyeceğiz. Biz doğruyu yaparsak her zaman etkin oluruz ama biz bunları yapamazsak bir etkinliğimiz de kalmaz.

Kurulacak olan yeni hükümetten beklentileriniz ne olacak?

Bizim yeni kurulacak hükümetten beklentilerimiz çok. Bizdeki tarih, bizdeki bu eski tarihi yapılar, eski sokaklar hiçbir yerde yok. Bizim hem turizm açısından hem de tarım açısından beklentilerimiz çok büyük. Öncelikle GAP’ta cazibeli sulama projelerinin biran önce bitirilmesi gerekiyor. En büyük beklentimiz de inşallah hükümet tek başına istikrarlı bir şekilde bu elektrik problemlerine de biran önce el atar, bunları da çözer. Şanlıurfa olarak çok büyük potansiyele sahibiz, hükümetten de beklentilerimiz çok. Tabi Şanlıurfa’ya sağlık ve yol anlamında iyi hizmetler yapıldı, bu hizmetlerin devamını bekliyoruz. Bizim güçlü bir bakanımız (Faruk Çelik) var, güzel vekillerimiz var. Biz STK olarak, Urfalı olarak vekillerimizle, Bakanımızla bu potansiyelimizi kullanma bazında hangi taleple Ankara’ya gidersek her türlü istediğimizi alabiliriz, Ankara’dan hiçbir zaman boş döneceğimizi düşünmüyorum.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Şanlıurfa gerçekten güzel bir şehir, bizim hep birlikte el ele vererek, Şanlıurfa’mıza çok büyük katkılar sağlayacağımıza inanıyorum. Biz birlik olursak her şeyi başaracağımıza inanıyorum.

Başkanım, röportajımız için zamanınızı ayırdığınızdan dolayı teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim.