Şanlıurfa Barosu Yönetim Kurulu ve üyeleri, TBMM Adalet Komisyonu tarafından kabul edilen 'Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne tepki göstermek amacıyla cübbelerini giyerek, 1 saatlik oturma eylemi gerçekleştirdi.

AK Parti ve MHP’nin İstanbul, Ankara ve İzmir’de birden fazla baro kurulmasının önünü açan yasa teklifi bu hafta TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek. Çoklu baro ve seçim sisteminde değişikliğe yol açacak olan bu düzenlemeye karşı olan Şanlıurfa Baro Başkanı Av. Abdullah Öncel, yönetim kurulu üyeleri ve baroya üye avukatlar Şanlıurfa Adliye Binası önünde oturma eylemi gerçekleştirdi.

POLİS İZİN VERMEDİ

Avukatların, adliye bahçesi içerisinde yapmayı planladığı oturma eylemine  polis izin vermedi. Adliye giriş kapısını bariyerlerle kapatan polisler, adliye bahçesine bu eylemin yapılmasına izin vermeyeceklerini belirtti. Bunun üzerine Baro Başkanı Abdullah Öncel ve beraberindekileri, Adliye binası önünde oturma eylemi yapmaya başladı. ‘Savunma Susturulamaz’ yazılı tişörtler giyen ve üzerlerinde cübbeleri bulunan avukatlar, polislerin aldığı yoğun güvenlik önlemleri altında 1 saatlik oturma eylemi yaptı.

ÖNCEL: TÜRKİYE’DEKİ 132 BİN AVUKAT BU DÜZENLEMEYİ İSTEMİYOR

Oturma eylem öncesinde açıklamada bulunan Öncel, 80 baro ve Türkiye’deki 132 bin avukatın bu düzenlemeyi istemediğini iddia ederek, şu ifadeleri kullandı;

“Avukatlar biliyorlar ki; Bu yasa geldiği zaman barolar parçalanacak. Yargının siyalaşmaması için biz bu yasaya karşı çıkıyoruz. Bu yasa, avukatlar arasındaki dayanışmayı ortadan kaldıracaktır. Herkesin kendi barosuna kayıtlı meslektaşı ile dayanışma sağlayabileceği rekabetçi bir ortama yol açacaktır.

“BAROLARIN BÖLÜNMESİ SAVUNMAYI AZALTACAKTIR”

Bu açıdan çoklu baro sistemi avukatların sistemi faaliyetlerini kolaylaştırmayı bugün olduğundan daha zor hale getirecektir. Baroların bölünmesi savunmayı azaltacaktır. Bu yasa, avukatlık mesleğine zarar verecektir. Belki de, yargılama makamları avukatların bulunduğu baroya göre karar verecektir.  Yani yargılama, avukatın üye olduğu baroya göre yapılacaktır. Böylesi bir durumda toplumdaki adalet duygusunu zayıflayacak, toplumun yargılama makamlarına güven duymamalarına neden olacaktır.

Urfa’daki bin 400 avukattan rica ediyorum; Kendimiz için, çocuklarımız için, hukuk öğrencileri için bu yasanın onaylanmaması için mücadele etmeliyiz, biz direneceğiz.”

“BU SİSTEMİN TÜM YANLIŞLARINI PARTİLERE ANLATTIK”

Biz bu yasaya karşı Ankara’ya yürümüştük. Bizi orada aç bıraktılar, çevremizi şuanda olduğu gibi barikatlarla kapattılar. Kişisel ihtiyaçlarımızın karşılanmasına müsaade etmediler. Tam 27 saat bizi abluka altına aldılar, 27 saatin sonunda 200 metre yürümemize müsaade ettiler, Ankara’ya girmemize müsaade ettiler. Manipülasyon yapıyorlar, kamuoyuna yalan bilgi veriyorlar. Bizim görüşmelerden kaçtığımızı söylüyorlar, böyle bir şey yok. Biz 1 Haziran’dan sonra Adalet Bakanı ile 3 saatlik bir görüşme yaptık, çoklu baro sisteminin yanlışlarını dile getirdik. Daha sonra AKP, CHP ve tüm siyasi partilerin tamamıyla görüşmelerimizi yaptık Çoklu baronun büyük tehlike içerdiğini ifade ettik. Bizi dinlemediler. Yasayı, teklifi Meclis’e getirdiler. 132 Bin avukatın çoklu baroya, seçim sisteminin yapılmasına, delege yapısının değişikliğine karşı itirazları bildirmek üzere Meclise girmek istedik, bizi Meclisin içine almadılar. Şuanda adliyeye almadıkları gibi.  Bizi 3 gün boyunca banklarda yatırdılar, bizi sandalyelerde yatırdılar ama 300 günde yatırsalar bu mesleğin onuru ve haysiyeti, saygınlığı için direnmeye devam edeceğiz.”