Şanlıurfa il Jandarma eski Komutanı emekli Albay Emin Dursun, İstiklal Marşı'nın kabulünün 101. Yıl dönümünde müthiş bir yazı paylaştı.

Albay Dursun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy'u övgüyle söz etti.

İşte Dursun 'un istiklal Marşı'nın kabulünün 101.yıl dönümüyle ilgili paylaşımı.

“ALLAH BU MİLLETE BİR DAHA İSTİKLÂL MARŞI YAZDIRMASIN.” 

Dedelerimizin destanlar yazdığı ölüm kalım mücadelesinde, her bir harfi Mehmet Âkif'in yüreğinden fışkıran iman zerrecikleri olan İstiklâl Marşı'mızın kabulünün 101. yıldönümü...

TBMM, 12 Mart 1921’de Mustafa Kemal'in başkanlığındaki meclis oturumunda, Hamdullah Suphi Bey tarafından Meclis kürsüsünde okunan Mehmet Âkif'in şiirini milletvekillerinin büyük heyacanlarıyla ulusal marş kabul etmiştir.

İstiklâl marşı için düzenlenen 500 altın ödüllü yarışmanın sonunda Eğitim Bakanlığı 724 şiir içinde İstiklâl Marşı olabilecek bir eser bulamamıştı. 

Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey bu marşı Mehmet Akif’in yazabileceğini Çanakkale’de yazılanlardan çok iyi biliyordu; bu nedenle, Âkif’i bir mektupla şiir yazmaya davet etti.

Hamdullah Suphi Bey'in kendisine yazdığı 5 Şubat 1921 tarihli davet mektubundan sonra, 500 altın ödülü almamak şartıyla şiir yazma kararını veren Mehmet Âkif Ankara'daki Taceddin Dergâhı'nda şiiri kaleme aldı.

Şiiri, 48 saat gibi kısa bir sürede tamamlayarak Meclis'e gönderdi. 

Peygamberimizin Hira Mağarası’ndaki “Korkma” nidasıyla başlayan, 571 hece (peygamberimizin doğum tarihi), 1453 harften (İstanbul’un fethi) oluşan, 41 satır, 10 kıta, muhteşem ötesi bir eser...

Genci, yaşlısı, kadını, erkeği tüm milletçe Kurtuluş Savaşı’nı kazanacağımıza olan inancımızın ilanıydı adeta...

İstiklâl Marşımız...

Her kelimesi, şehit kanıyla yoğurulmuş,

milletimizin bağımsızlığına düşkünlüğünü, vatana, Hakk’a bağlılığını tüm dünyaya haykıran bir destan...

Kahraman milletimizin, her seferinde tarihin sayfalarına altın harflerle yazdığı destanlardan...

Milletimizin ayağa kalkışını, Millî Mücadele’nin ruhunu ve kararlılığını yansıtan bağımsızlığımızın en önemli simgelerinden...

Aziz Milletimizin gönül dünyasının, yüce hasletlerinin, cesaret, kahramanlık, azim, inanç, kararlılık ve iradesinin tarihe not düşülmüş hâli...

Kutsal değerlerimize göz dikenlere karşı gösterilen büyük kahramanlıkların veciz ifadesi...

Zaman sınırı olmayan, yani dünü anlatırken bugüne de yarına da ilham olan, yazıldığı günden bugüne ve yarınlara uzanan yol göstericiliği bitmeyecek, güç verecek bir rehber...

Kısaca, nesilden nesile devam edecek, tarihe kazınan müthiş bir şaheserdir.

En zor anlarda milletimize umut olmayı başarabilen Mehmet Âkif Ersoy, İstiklâl Marşı için “o şiir, milletin o günkü heyecanının ifadesidir. Bin bir facialar karşısında bunalan ruhların, ıstıraplar içinde kurtuluş dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır.”

“O şiir tekrar yazılamaz, onu ben de yazamam.

Onu yazabilmek için o zamanları görmek, o zamanları yaşamak gerekir.

O şiir artık benim değil ulusundur...

ALLAH tekrar bu ulusa İstiklâl Marşı yazdırmasın...”diyordu...

Bu vesileyle, inandığı gibi yaşayan, yaşadığı gibi yazan, devletin verdiği maddî ödülü kabul etmeyen, ticarete alet olmasın diye marşı kitabına bile almayan Mehmet Akif Ersoy’u minnet, şükran ve rahmetle anıyorum.

Bu marşın yazılmasına ilham olan şehitlerimizi gazilerimizi, dualarını eksik etmeyen milletimizi minnet, saygı ve yürekten selamlıyorum...