Pakdemirli ile konuştuk

Tarım Bakanı Pakdemirli Milliyet ile sera gezdi: Sebze ve meyvede fazlamız var.

Koronavirüs ile mücadelede tarımdaki üretim çok önemli. Çiftçiye bu nedenle sürekli destek projeleri açıklanıyor. Marketlerde de tarım ürünleri konusunda bir sıkıntı yaşanmıyor. Bu konuları Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli ile bakanlığına bağlı bir serada konuştuk

Gıdada bir arz sıkıntısı olmadığını, vatandaşların marketlerden günlük ihtiyaçları kadar ürün almasını isteyen Pakdemirli, “Ne kadar çok kurallara uyarsak o kadar çabuk düze çıkacağız” dedi

2 gün sokağa çıkma yasağı ilan edildi insanlar kıtlık varmış, bir daha sokağa çıkamayacakmış gibi marketlere hücum etti. Cuma gecesi yaşananları herkes gördü. 

Koronavirüs salgınının Çin’den ayak seslerinin gelmesinin ardından Türkiye hazırlığını yaptı. Bu hazırlıklardan biri de insanların gıdalara rahat ulaşması. Bu süreci Tarım Bakanlığı iyi yürüttü. Marketlerde boş raflar görmedik.

Koronavirüs ile mücadelede tarımdaki üretim de çok önemli. Çiftçiye bu nedenle sürekli destek projeleri açıklanıyor. Marketlerde de tarım ürünleri konusunda bir sıkıntı yaşanmıyor. Bu konuları Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli ile bakanlığına bağlı küçük bir serada konuştuk.

Salgın günlerinde gıda arzında bir sıkıntı olmadığını belirten Pakdemirli, “Ne hububatta eksiğimiz var ne bakliyatta eksiğimiz var. Ne ette ne sütte ne sebzede ne meyvede eksiğimiz var. Sebze ve meyvede fazlalığımız var. 2 ay sonra hasadımız var. Geçen seneki kadar buğday, arpa kabaca üretim bekliyoruz. Vatandaşlarımız günlük ihtiyaçları kadar ürün alsınlar. Sosyal izolasyona riayet etsinler. Çünkü bu hepimiz için bir tecrit. Ne kadar çok kurallara uyarsak o kadar çabuk düze çıkacağız” dedi

Bakan Pakdemirli, gıda sıkıntısının olup olmamasından çiftçilere yönelik projelere, fırsatçılarla mücadeleden su sıkıntısı olup olmadığına, mevsimlik işçilerden marketlerin durumuna kadar birçok konuyu Milliyet’e şöyle değerlendirdi:

GEÇEN SENEKİ KADAR BUĞDAY, ARPA ÜRETİMİ

Salgın günlerinde gıda arzında bir sıkıntı var mı?

Böyle bir zamanda gıda arzında Türkiye hem gıda çeşitliliği hem de gıda üretimi açısından çok ciddi önemli bir ülke. Ama gene de her zaman müteyakkız halindeyiz. İçinde bulunduğumuz durumun ben yakın zamanda geçeceğine inanıyorum. Ama eğer uzun sürecek olursa da bununla ilgili tüm hazırlıkları yapmak gerekiyor. Dünyada herkes kabul ediyor ki gıda arzında bir fazlalık var zaten. Bir sıkıntı yok. Ama sıkıntı şu. Ülkeler kendilerini koruma altına alırsa ve ihracatlarını birer birer engellemeye başlarsa, Rusya olsun, Kazakistan olsun, Sırbistan olsun. Sırbistan ayçiçeği ihracatını kapattı. Birçok ülke eğer bunları yapmaya başlarsa bazı ürünlerde bazı eksiklikler hissedilebilir. O dönemde işte bizim de tam anlamıyla bu eksiklikleri hiç yaşatmadan ya da minimal oranda yaşatmak maksadıyla biz gıda arz güvenliğimizi daha da artırma yönünde tüm tedbirlerimizi alıyoruz, almaya da devam edeceğiz. Şükür 2 ay sonra hasadımız var zaten. Bununla ilgili bir eksiğimiz de yok. Yağışlar başta biraz düşük gitmekle beraber sonradan toparladı. Yani biz geçen seneki kadar buğday, arpa kabaca üretim bekliyoruz.                 

İhracat durumu nasıl?

Bu anlamda Türkiye’de gıda arz hızıyla alakalı herhangi bir şey yok. Ne hububatta eksiğimiz var ne bakliyatta eksiğimiz var. Ne ette ne sütte ne sebzede ne meyvede eksiğimiz var. Biz herkesin kapıları kapattığı bu dönemde bu ürünleri, Türkiye önemli bir ihracatçı, buradaki ihracatımızın düşmemesi için tedbirleri de almamız gerekiyor. Burada sürdürülebilirlikle ilgili gıda arzını da kırmamamız gerekiyor. Bu işin sürdürülebilirliğini ve devamlılığını sağlamamız lazım. Özellikle birçok konuda da ihracatın devamlılığı konusunda da gayretlerimiz sürecek. Şu an sebze meyvede bir bolluk var. Balıkta bir bolluk var. Avrupa’nın eskisi gibi bir balık talebi yok. Çünkü herkes evine kapanmış durumda ve otel, kafe, restoran sektörü orada da zayıfladı. İster istemez elimizde fazla ürün var. İşte balık ile ilgili geçen hafta sonu bir kampanya yaptık. Sektörden böyle bir talep geldi. Zincir mağazalarla konuştu genel müdürlüğümüz. Bir kampanya yapıldı. Çok ucuz fiyatlarla vatandaşa balık verildi. Koyun etinde şu an ciddi bir arz fazlası var. Çünkü restoranlar kapandı. Onun tüketimi genelde o tarafta. Orada da biz diyoruz ki kovid varken balık yiyin koyun eti yiyin ki hem sağlıklı kalın hem de Türkiye’nin arz fazlalıklarına yardım etmiş olun.

THY TARIM ÜRÜNLERİNİ TAŞIYABİLİR

Sebze ve meyve üretimimiz ne durumda?

Sebzede de meyvede de fazlalığımız var. Kırılan lojistik zincirden dolayı da Türkiye’nin kirazını değerlendirme, yaz geliyor çileği olsun diğer ürünler olsun, bunları değerlendirme için THY’yi kullanma ne kadar mümkün ona bakılıyor. Çünkü biliyorsunuz daha pahalı bir yol. Ama kargo şirketlerini de bu vesile ile devreye sokmak ve bir şekilde bu üretilmiş olan gıdanın da en iyi şekilde öncelikle yurt içinde ama fazlasının da yurt dışında değerlendirmek üzere gereğinin yapılması için çalışıyoruz.

Tarım Bakanı Pakdemirli Milliyet ile sera gezdi: Sebze ve meyvede fazlamız var

ÜRETİCİYİ KORUYACAĞIZ, TÜKETİCİYİ KOLLAYACAĞIZ

Fırsatçılar bitti mi denetimler nasıl gidiyor?

Fırsatçılara başta fırsat vermemek lazım. Fırsat verildiğinde de üzerine gitmemiz lazım. Başta Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Ticaret Bakanlığımızla beraber olmak üzere, bunların üzerine gidiyoruz. Çünkü bizim Bakanlığımızın fiyatla ilgili aslında denetim yetkisi yok. Denetim yetkimiz gıda, gıdanın hijyeni ve gıda üretim yerlerinin düzgün şekilde olmasını kapsıyor. Ama tabii ki fiyatı da bizim sorumluluğumuzda görüyoruz ve her zaman şunu söylüyoruz: Üreticiyi koruyacağız, tüketiciyi kollayacağız. Yani fiyat açısından da mutlaka tüketiciyi de kollar bir vaziyette olmamız lazım. Üretici için sürdürülebilir bir fiyat politikası, tüketici için ise tüketilebilir bir fiyat politikası ile bu işi götürüyor olmamız lazım. Bu işin ana merkezi ve ana odağı üretim. Üretim bol olursa fiyatlar sürdürülebilir oluyor. Ama gerektiğinde ithalat kapılarının açılması gerektiğinde kapanması gerektiğinde ihracat kapılarının sonuna kadar açılması gerektiğinde de kapanması ama ana odak üretimi artırarak bu işi mutlaka yönetiyor olmamız gerekiyor.

SU SIKINTIMIZ GÖZÜKMÜYOR

Su sıkıntısı var mı?

Şu anda barajlarla alakalı Türkiye’de bir yüzde 5 kadar geçen yıla kadar gerideyiz. Bazı yerlerde daha fazla bazı yerlerde daha az. Ama şuan itibariyle su sıkıntımız gözükmüyor. Önemli bir sıkıntımız var gözükmüyor. Suyu tabii ki her zaman iktisatlı kullanmamız lazım. Ama hijyene de çok ihtiyacımız olduğu günlerde de eğer hijyenle ilgili kullanım yapıyorsak bu konuda da iktisat yapın diye de bir ısrarımız yok.

HİBE TOHUM DESTEĞİ GENİŞLETİLEBİLİR

21 ile verdiğiniz hibe tohum desteği büyük destek aldı, çiftçilere destekte genişletme olacak mı?

21 ilde açıklamış olduğumuz yüzde 75 hibe ve özellikle hala ekime müsait olan alanların tam anlamıyla değerlendirilmesi konusunda bir aksiyon aldık. Bunu aslında tam da anlatamamışız, 81 ilden talep geldi, biz de istiyoruz diye. Biz de onlara yalnız yazlık ekime müsait illerde ekim için böyle bir proje yaptık dedik. Şimdi arkadaşlar genişletebilir miyiz diye çalışıyorlar.

Tarım Bakanı Pakdemirli Milliyet ile sera gezdi: Sebze ve meyvede fazlamız var

HİÇBİR ÜRÜN YERDE KALMAZ

Mevsimlik tarım işçilerine yönelik bir çalışmanız var mı?

Sokağa çıkmanın bu denli zor olduğu, şehirlerarası seyahatlerin kısıtlamaya girdiği bu günlerde tarım iş gücümüzün mobilitesi, gerek çiftçilerimizin gerekse mevsimlik tarım işçilerimizin mobilitesi son derece önemliydi. Bununla ilgili gerekli bütün düzenlemeler İçişleri Bakanlığımız tarafından yapıldı. Biz de bunlara katkı koyduk. Taleplerimizi ilettik. Sahadaki problemlerimizi ilettik. Her gün bakan seviyesinde mutlaka bu konuları da görüşüyoruz, tartışıyoruz. Problem olan iller varsa onları da Sayın Bakana iletiyoruz. Şu an itibariyle tarım işgücünün mobilizasyonunda ve tarlaya ulaşmasında bir problem yok. Altını kalın çizgilerle çizerek söyleyelim, çiftçimiz tarlasına gitsin, üretimini yapsın. Tarlasına ulaşsın. Alın terini koysun. İnşallah bizden destek, onlardan çalışmak, bereket Allah’tan. Hiçbir ürünleri yerde kalmaz. Gerekirse biz gireriz, müdahale ederiz. Hiç bir sıkıntı olmayacak. Bu ürünlerin hepsi satılacak. Şu an dünyadaki en değerli şey gıda. O yüzden çiftçimiz, besicimiz, üreticimiz hiç bir zaman olmadığı kadar daha motivasyonlu bir şekilde üretimlerine devam etsinler.

HERKES GÜNLÜK İHTİYACI KADAR ALSIN

Vatandaşa salgın günleriyle ilgili uyarılarınız ne olacak?

Bir defa gıda arz güvenliği ile alakalı bir sıkıntımız yok. Herkes günlük ihtiyacını görecek kadar satın alsın. Marketlerde biz hakikaten çok hazırlıklıydık. Bir İtalya ve Çin örneğini çok önceden gördük ve marketlerle, perakende zincirleriyle toplantılar yaptık. Sanayicilerle, STK’larla toplantılar yaptık. Ve dedik ki ‘stok seviyelerinizi artırın, çünkü bir dalga gelecek’. Hatta bize o dönem dediler ki ‘hayrola bir şey mi var?’ Biz de dedik ki bir şey yok. Sadece bir vaka olacağını düşünüyoruz ilerde. Şu anda bir vaka yok. Onlar da hazırlıklıydılar ve hazırlık yapmaya çok hevesliydiler. Özellikle perakende bu konuda iyi bir sınav verdi. Bazı ürünler hariç özellikle gıda dışı ürünlerde, maskede ufak tefek problemler oldu ama onun dışında raflarda boş kalan sürekli boş kalan bir ürünümüz olmadı. Tamamen boşalan dükkanlarımız olmadı. Türk milletinin bir pratikliği var. Lojistik bir şeye çevirdi. İstanbul’da ortalamada 200 kamyonluk bir lojistik çeviren perakende zincir bir günde 800 kamyona çıktı. Bunu da yönetebildiler. Burada gıdanın varlığından çok lojistik zincirin devamını sağlayabilmek önemliydi. Bununla ilgili gerekli tedbirler alındı ve gereği yapıldı. Bugün artık o ilk başta koronavirüs salgınının çıktığı ilk günlere göre oluşan bir talep de yok marketlerimizde. O günlerde 2,5 misli talepleri yönetmek zorunda kaldılar. Şu an itibariyle böyle bir talep durumu yok.

KURALLARA UYALIM DÜZE ÇABUK ÇIKALIM

Bir ara marketlere hücum vardı...

Vatandaşlarımız günlük ihtiyaçları kadar ürün alsınlar biz onlar için buradayız, çalışıyoruz. Gıdada enflasyon olmamasına dikkat edeceğiz. İhtiyaçları kadar ürünleri satın alsınlar. Sosyal izolasyona riayet etsinler. Çünkü bu hepimiz için bir tecrit. Bir taraftan da ekonominin yürümesi gerekiyor. Ne kadar çabuk bu musibetten kurtulursak kurallara uyarsak ne kadar çabuk bu hastalığın yayılması durursa biz de o kadar çabuk düze çıkacağız. Tekrar güzel günler, iyi günler bizi bekliyor...