Title of a News Article

Bakan Çelik kimi eleştirdi?

.

Bakan Çelik kimi eleştirdi?
banner206
 Gıda Tarım ve Hayvanclık Bakanı Faruk Çelik, partisinin il Başkanlığınca düzenlenen genişletilmiş il divan toplantısına katılarak önemli mesajlar verdi. Şanlıurfa Milletvekilleri Kasım Gülpınar dışında ki diğer Milletvekili arkadaşları ile bu sabah özel bir uçakla Şanlıurfa'ya gelen Bakan Çelik, kendisini karşılayan kalablık topluluk ile birlikte DSİ'de düzenlenen il danışma meclisine geçti. 
İl Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, BŞB Nihat Çiftçi ile Milletvekillerinin konuşmasının ardından kürsüye gelen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik, Urfa ile ilgili önemli mesajlar verdi. Konuşmasına Şanlıurfa’ya gelmekten duyduğu büyük mutluluğu ifade ederek başlayan Çelik,” Şanlıurfa’da bir kötü gidişata dur dediniz. Onun için sizin ayağınıza gelmek, sizin köyünüze gelmek, mahallesine gelmek, sizlerin derdinizle dertlenmek hepimizin başta milletvekillerin boynunun borcudur” dedi.

  BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİ ELEŞTİRDİ

  Birleşmiş Milletleri eleştiren Bakan Çelik,” Dünya ve Türkiye gündeminin çok yoğun olduğu bir dönemde bu danışma meclisi toplantısını yapıyoruz. Biliyorsunuz 2008 yılında dünyada büyük bir küresel ekonomik kriz vardı. Bu ekonomik krizler bitmeden dünya siyasi krizlerle karşı karşıya kalmaya başladı ve hep diyorduk ki bu 20. Yüzyıl nasıl bir vahşet yüzyılı. Dünyada milyonlarca insan yok edildi. Milyarlarca insanın onuru ayaklar altına alındı. İnşallah 21. Yüzyıl güzel olacak diye yola çıktık ama 21. Yüzyılda yaşanan insanlık dramlarını öyle tahmin ediyorum ki sizler de üzüntüyle, ibretle izliyorsunuz. Yanı başımızda, Suriye’de bir zalim 400 bin insanın hayatını kaybetmesine sebep oldu. Halen de sebep olmaya devam ediyor. Akdeniz dünyanın en büyük mezarlığı haline geldi. Siz orasını bir deniz olarak görmeyin artık. Bebelerin, annelerin, yaşlıların, babaların gömüldüğü bir mezarlık haline geldi. İçler acısı bir durum. Bilgi çağı dediler. Bilgi çağı teröristler çağı haline getirdiler. Paris’te patlayan, Ankara’da patlayan, Brüksel’de patlayan bombalardan masum binlerce insanın hayatını kaybettiğini hep birlikte üzüntüyle görüyor ve izliyoruz. Unutmayalım dünya diken üstünde. Sorunlar çok büyük. Sorumsuz davranmaya hakkımız yok. Bu şerefli milletin, bu ay yıldızlı bayrağın altında yaşayanlar sorumlu davranmak zorundadırlar. İyi düşünmek durumundadırlar. Bu sorunlar yaşanıyor, bizler uluslar arası güçler bu sorunlar ortadan kalksın diye ortaya konmuş olan cemiyetler birlikte ne yapıyorlar diye bakıyorsunuz. 1920’de Birinci Dünya Savaşı bittikten sonra dünyada huzur olsun, barış olsun diye Cemiyeti Akvam diye bir birlik kuruldu. Niye, dünyada savaşlar olmasın diye ama 1945 yılına geldiğimizde İkinci Dünya Savaşı olunca bu Cemiyeti Akvam kapatıldı. Bunun yerine Birleşmiş Milletleri kurdular. Birleşmiş Milletler ne yapacaktı, huzuru sağlayacaktı, eşitliği sağlayacaktı, haksızlıkları ortadan kaldıracaktı, insanlar arasındaki dayanışmayı teşvik edecekti. Böyle mi oldu, böyle olmadı. Şimdi 1950’den sonra saysanız ne kadar oldu diye, ne kadar insan katledildi diye. Bosna’yı hatırlarsınız. İran – Irak savaşını hatırlarsınız. Milyonlarca insanın nasıl katledildiğini göreceksiniz. Birleşmiş Milletler bir şey yapıyor. Yalnızca istatistiki olarak bunları tutuyor. Vallahi buradan söylüyorum, bizim TÜİK Birleşmiş Milletlerden daha iyi hesap tutar. Size ihtiyaç yok bu konuda. Eğer kuruluş amaçlarına uygun bir şekilde hareket etmiş olsalardı saymayla değil sorunları çözmeyle meşgul olurlardı ama ne yazıkki insan hatayı değil çıkar politikalarının peşinde koştular. Üç milyon insan bu ülkeye sığınmış. Batının haline bakın. Sayıyla mülteci alırız, şu kadar para veririz diyorlar. Ah zavallılar, insanlıktan nasibini almayanlar. Ütülü pantolon giymek, kravat takmak, kuaförde süslü püslü olmak medeniyet değil ki, medeniyet yürekte. Tabi ondan sonra bir yiğit çıkıyor, diyor ki “Dünyada 193 ülke var. Bunun 188 tanesinin bir kıymeti yok. Beşi ne derse o oluyor” diyor. “Ey dünya mazlumları, sizlere sesleniyorum. Dünya beşten büyüktür”    diyor” şeklinde konuştu.

  Terör örgütüne de yüklenen Çelik, “Şu renkte görünmeleri, bu renkte görünmeleri bir şey ifade etmiyor. Neticesinde ortak hedef çerçevesinde Türkiye’nin karşısında duruyorlar.  Çekin elinizi bu bölgeden. Çekin, bizim yapacağımız çok iş var. Bırakın gençlere iş bulalım. Bırakın aşımızı, soframızdaki ekmeğimizi büyütelim. Engel olmayın Türküne Kürdüne, bu hizmetleri sunalım. Niye işinize gelmiyor. Kimin makamlığını yapıyorsunuz. Size ben nasıl kürt diyebilirim, size nasıl Arap, nasıl Türk diyebilirim. Siz ancak olsanız bu memleketin öteden beri düşmanı olanları kapkara bir maşasısınız. Başka bir şey değilsiniz” dedi.

  Bakan Çelik Şanlıurfa’ya İstiklal Madalyasının verileceğini de söyledi. Madalyanın 11 Nisan’da Şanlıurfa’da olacağını dile getiren Çelik, ayrıca Şanlıurfa için bir de şehir hastanesi yapacaklarını belirtti.

TEDAŞ İLE TOPLANTI
İl divan toplantısının ardından Bakan Çelik Şanlıurfa Milletvekilleri Halil İbrahim Yıldız, Halil Özcan, Mahmut Kaçar, Mehmet Akyürek, Kemalettin Yılmaztekin, Ahmet Fakıbaba,M.Ali cevheri ve Vali İzzetin Küçük ile birlikte Tedaş yetkilileri ile bir toplantı yaptı. 

Güncelleme Tarihi: 27 Mart 2016, 15:30
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner195