Title of a News Article

SİYASET/ SEYİSLİK

                              Politik sahada siyaset kelimesini her gün duymaktayız. Çeşitli söylemler, sayfalarca yazılan yazılar, arenalarda bireylerin birbirlerine atışarak söyledikleri kelimeler, her biri ‘‘siyaset’’ kelimesiyle sonlanmaktadır. Peki kelime olarak telaffuz edilen bu ‘‘siyaset’’ kelimesi mana olarak terim olarak neye karşılık gelmektedir?. Siyaset; “bir nesneyi düzgün veya daha iyi hale getirmesi için özenle gözetip korumak; hayvanı ehlileştirmek, atı terbiye etmek”  anlamı taşımaktadır.

                            Siyaset kelime anlamı doğrultusunda geçmişten günümüze fiilen kullanılmaktadır. Peki bu kelime dillere yapışık kalmaktan öteye geçiyor mu? Evet geçiyor. Tarihin her sahasında bireyler hem olayları yönlendirmek adına hem de olaylar karşısında kendini koruma altına almak adına bu ilmi kullanmak zorunda kalmışlardır.

21.yy içerisinde ise siyaset yaşamın merkezinde yer almış olması gayet normal bir hale dönüşmüştür. Oysa ki eski devirlerde bu ilmi sadece gerekli mercilerdeki bireylerin kendi aralarında kullanıldığı bilinmektedir. Gelmiş olduğumuz bu devirde bu terimi her kesimin dilinde dolandığı gibi her bireyinde kendi çapında kullanmaya yeltenmektedir. Babanın oğula, annenin kızına dahi bu ilmi kullanarak bir şeyler yaptırmaya veyahut  amacı ve gayesi doğrultusunda yönlendirmeye bu ilim sayesinde eriştiği gözlenmektedir. Peki her devirde var olan lakin içirisinde bulunduğumuz devirde zorunlu hal alan bu ilim, neden bu devirin oyuncağı konumda bunu hiç anlamış değilim. Kimsenin de anladığını sanmıyorum. Ama yorum yapacak veya kafa yoracak olursak. Siyaset arenası dediğimiz fiilen varlık gösteren Partiler veya STK bu ilmin yönetim merkezleri konumunda olduğunu aşikardır. Siyaset lafsının ‘‘Demokrasi’’ ile vücut bulduğunu kabul sayacak olursak ‘‘Demokrasi’’ ile ‘‘Siyaseti’’ aynı sahada içerisinde görmemiz kolaylaşıcaktır. Lakin siyaseti yönlendiren ve yöneten Parti mensupları ve temsilcileri bu ilmi ne denli ahlaki ilkelere ve normlara göre kullanıyor işte orası tam bir fiyasko.

Siyasetçileri kimliksel yapısını yakasına takmış olduğu rozetle taçlandırmayı ihmal etmeyen günümüzün siyah ceketlileri olarak atıf edersek abartmış olamayız sanırım. Zihin dünyalarına da acaba ahlak-maneviyat rozeti takmışlar mı? Gerçi gözlemlendiğimiz kadar ahlak rozeti bir çoğunda yok denecek kadar az olduğu kanaatindeyim. Siyaset/ Siyasetçi yani ''siyaset işçisi'' oysa ki toplumun her ferdinin birer savunucusu birer öncüsü birer sözcüsü konumundadır. Lakin içerisinde bulunduğumuz çağda siyasetçi bireyin üzerinden geçinen, birey üzerinden kendi hakkına mensup olan her nevi unsurdan kendine pay çıkaran kişiye dönüşmüştür. Seyislik ilkesini tabi ki hakkıyla yerine getirmelidir ona sözüm yok. Ama yönlendirirken olaylar karşısında birnevi çözüm sağlarken, bizatihi kendi nefsini ve neslini düşünen siyaset işçileri topluma ve temsil ettikleri bireye ihanet içerisinde olduğunun farkında degiller.  Bunun farkında olmadıkları sürece toplumda itibar görmeyeceklerdir. 

Diğer bir husus ise siyasetçinin toplumun gücünü ve toplumdaki karşılığının bizatihi varlığını kendi gücü sayması en bencil durumlardan bir tanesidir. Siyasetçi kendisine verilen yetkiyi yine kendisine yetkiyi veren kişiye olanaklar çerçevesinde kullanması gerektiğini bilmelidir. Dün çıktığı mahalle bahçesinden sırf siyasi konumu nedeniyle o bahçeyi beğenmeyip bahçe sahiplerine ahlak dışı siyasi tavırlar serğileyen  her siyaset işçisi var olduğu yeri unuttuğunun resmidir. Peki siyasetçi hiç mi seyislik yapmayacak hiç mi yön vermek adına yeri geldiğinde tavrını ortaya koymayacak? El-cevap: Siyaset işçisi zaman ve mekan içerisinde toplum ve birey çıkarı için mevcut koşullarda elinden geleni yapmakla mükellef olduğu kadar bunlardan zaman zaman kaçmakla da mükelleftir. Her olay ve durum karşısında dik durması insan fıtratına zaten aykırıdır. Yer ve koşula göre gücünün yetmediği yerden uzaklaşmak veyahut mevcut durumu geçiştirmek zorundadır. Bu nedenle siyasetçi bir kartal edasıyla süzulduğu gibi bir aslan edasıyla da dik durmayı bilmelidir. Lakin seyisliğe aday olan her birey bu ilmi hem mektebinden hem alayından iyi ögrenmelidir.

1 “SİYASET”, TDV İslâm Ansiklopedisi (Erişim 08 Aralık 2022). 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Funda ünlü
Funda ünlü - 1 yıl Önce

Süpersiniz ramazan bey

banner195