Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti İl Başkanları Toplantısı'nda partililere seslendi. İşte o konuşmadan satır başları...

Devlet ahlakının gereği olarak soğukkanlı bir tavır sergiledik ve kamu düzeninin olmadığı yerde çözüm süreci hayata geçirilemez dedik. Sosyal ve siyasal perspektifte 3 önemli reformu hayata geçirdik. 6-7 Ekim olayları bağlamında değil sadece. Özgürlükleri derinleştirmek için köklü adımlar attık Meclis'e sevk ettik. Bir çok bürokratik işlem kolaylaştırıldı. Vatandaşlarımızın devletle olan ilişkilerinde en kısa yoldan hizmet götürme tedbirlerini aldık. Daha koordineli güvenlik yapılanması için jandarmamızın mülki görevler bağlamında İçişleri Bakanlığı'mıza bağlanması konusunda önemli adımlar attık.

Buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Şanlıurfa'da bu toplantıyı yaparken de bütün vatandaşlara şu çağrıda bulunuyoruz. Çözüm sürecini kararlılıkla sürdüreceğiz. Türkiye'nin her yerinde kamu düzenini almaya kararlıyız. Bu olayları tırmandıranlar sözde ve söylemde çözüm süreci vurgusu yapmakla birlikte şiddeti teşvik edenler şu mesajı iletmek istediler. Biz belli alanlarda belli yerlerde bir tek siyasi görüşe izin veririz ve onun dışındakiler farklı siyasi görüşler buralarda barınamazlar onun için parti binalarımıza saldırdılar. Patnos'da bir kaç gün önce kongremizde vurguladığım gibi buradan da hem selamlarımı iletiyorum hemde şunun bilinmesini istiyorum Türkiye'nin her yerinde siyaset yapmaya bayrağımızı dalgalandırmaya kararlıyız ve bundan da hiçbir şekilde taviz vermeyeceğiz.

ÇÖZÜM SÜRECİNİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ

Hacı Bektaşı Veli'ye ziyaretimden sonra Tunceli'de yaptığım temaslarla Türkiye'de alevi vatandaşlarımızla ilgili çok kapsamlı bir çalışma içerisine girdik. Mesajların esasları açıktı. Biz iki ilkeyi savunmaya devam edeceğiz. Bu topraklardaki kardeşliği sürdüreceğiz. Şanlıurfa Tunceli'den Hacı Bektaş'tan ayrılamaz. Bu tarihi birlikteliği bu topraklarda egemen kılacağız. Bununla birlikte eşit vatandaşlık haklarını da egemen kılacağız. Birilerinin tek parti zihniyetini savunacağını biliyorduk özellikle CHP'nin. Ama MHP'de o kuyruğa girdi. Birileri milleti adam etmeye çalışırken biz millete hizmet eden devlet anlayışını savunduk savunmaya devam edeceğiz. Yeni Türkiye'nin felsefesi budur. Birileri kendisinden farklı düşünen herkese farklı geçmişe sahip herkese düşman körüklerken biz bütün düşmanlıklar karşısında muhabbetin sözcüsü olaya devam edeceğiz.

Çatı aday diye Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir araya geldiler hala birliktelikleri sürüyor nasıl tek parti dönemini savunarak. Biz yepyeni bir devlet inşaa etme yolunda devam edeceğiz. Herkes bizi takip ediyor iktidar boşluğu oluşturmadığımız gibi daha da kuvvetli ve güçlü geleceğe hazırlandığımızı görüyor herkes. Herkes Kılıçdaroğlu'nu da görüyor bizi de görüyor bizim kudretimizi de görüyor. Kendini tatmin edebilmek için CHP'nin iktidar olamayacağına inananlar partiyi terketsin diyor. Kendisinin de inandığını zannetmiyorum. CHP'nin iktidara gelebileceğine inanan kimse çıkar mı anket yapılsa? Böyle bir zuhür olsa herkes Allah bizi muhafaza etsin der. Kendi geçmişiyle yüzleşemeyen Kılıçdaroğlu şimdi bize meydan okumaya kalkıyor. Tunceli'de Dersim'de kucaklaştık kardeşlerimizle. Hepsine teşekkür ediyorum.

KILIÇDAROĞLU'NUN GAZETE KAYNAKLI DEVLET ANLAYIŞI VAR

Sayın Kılıçdaroğlu Tunceli'ye gitmişken bari bu özelliği alıp gelseydi. Muhabbet dilini alıp gelseydi. Böyle taziye günlerinden hemen sonra bile açık ve son derece çirkin bir şekilde siyaset yapmaya devam ediyor. MİT Müsteşarlığımız nezdinde ithamlarda bulunmaya devam ediyor. Belge gösterin diyoruz gazetelere bakın diyor. Kılıçdaroğlu'nun devleti iyi bilirim demesi de gazetelere dayanıyor demek ki. Bir itham da bulunuyorsunuz onun da kanıtlamak durumundaysınız. Çatı adayını kim belirlediyse şimdi de MİT'e dönük çalışma yapıyorlar. MİT Müşteşarımızı hesaba çekemeyenler şimdi anlaşılan o paralel çete Kılıçdaroğlu'na yeni bir malzeme vererek MİT'e saldırtmaya çalışıyorlar. Bunun arkasında başkası da bunun arkasında MİT'in çok köklü yeniden yapılanma ile dış istihbaratta kazandığı itibarı kıskanan dış çevreler de var.

SEN ÖNCE PARTİNLE, KENDİNLE YÜZLEŞ

Kılıçdaroğlu eline verilen bazı notları düşünmeden okurken bütün bunları düşünmek zorunda. Ciddi bir delil varsa ortaya koyar. Kurumlarımızı korunaksız bırakmayız bunu söyleyeyim ayrıca. Dersim'le yüzleşmekten kaçındı hiç bir kendisi açık birşey söyleyemedi Genel Başkan yardımcısı yarım yamalak birşeyler söyledi parti ikiye bölündü. Kendisi çıkıp ne Tunceli'de ne de başka bir toplantıda bir tavır belirleyemedi. 1994'te DYP SHP yani bugünkü CHP'nin anası veya ikiz kardeşi diyeyim yayınlanan genelgeler var. Gıda ambargosu uygulayan genelgeler var. Bunları senin partin çıkardı bunlarla yüzleş. Bize ithamda bulunmadan önce kendi partinle yüzleş. MHP ile yüzleş çatı adayını birlikte belirlediniz. Şimdi ikisi de AK Parti'yi hedef ediniyorlar. Biz gerektiğinde hepsine karşı hak bildiğimiz yolda mücadele etmeye gerekli gayreti göstermeye de kararlıyız.

BİZ ORTADOĞU'DA HER ZAMAN BARIŞ DİYECEĞİZ

Bütün Suriyeliler ve Iraklılar bizim kardeşimizdir. Anadolu toprakları onların anayurdu olarak her zaman açıktır. Sayın Barzani ile görüşmeler yaptık. TSK'nın orada Irak Ordusu'nun parçası olan peşmergeye eğitim verdiği alanları gezdik. TSK'nın dost ve kardeş ülkenin istikrarı için gösterdiği çabalar göz kamaştırdı. Askeri katkılarımız devam edecek. Irak ile temas halinde bölgesel tehditlere karşıda birlikte çalışmaya kararlıyız. Duhok'taki AFAD'ın adı saygıyla anılan yardım teşkilatı AFAD'ın kurduğu kampları ziyaret ettim. Kim zalimse kimliğine bakmadan karşı çıkarız. Kim mazlumsa kimliğine bakmadan bağrımıza basarız. Biz deriz ki her Nemrut'a bir İbrahim, her Firavun'a bir Musa gerek. Türkiye'ye dönmemi sağlayan bir olgudan bahsetmek isterim. Erbil'de sokağa çıktığımızda görüşme yaptığımızda Cuma Namazı için camiye gittiğimizde her dilde kardeşlerimiz bize saldırdılar. İşte görmek istediğimiz Irak, Ortadoğu, Suriye tablosu bu. Birileri daha fazla kan akması için örgütleri kullanabilirler. Onlara karşı biz her zaman kararlılık ve inatla barış kardeşlik dostluk ve yeni bir medeniyetin uyanışı diyeceeğiz.

TÜRKİYE MAZLUM ÜLKELERİN DE SESİ OLACAK

Orada yapılan istişarelerde bir ülke Meksika dışında sektörel yapısal dönüşüm programını hazırlayıp gelen tek ülke Türkiye idi. Bütün atılacak adımlar konusunda da Türkiye'nin görüşlerini kendilerine aktardık. Türkiye dünyanın ekonomisini belirleyen 20 ülkenin dönem başkanlığını devralacak. Türkiye G-20 Dönem Başkanı olarak dünyanın en gelişmiş ülkeleri ile en az gelişmiş ülkelerini bir araya getirecek diğer ismiyle mazlum ülkelerin de sözcüsü yine Türkiye olacak. Hem ülkemizi geliştirmeye d evam edeceğiz hem de 2023 adımlarını kararlı çekilde admayı sürdüreceğiz. 2016'da da başka bir zirveye ev sahipliği yapacağız. İlk kez yapılacak olan 'İnsani Zirve' ilk kez Türkiye'de yapılacak. Düşününüz dünya ekonomisinin geleceği Türkiye'de tartışılacak insanlığın geleceği de 2016'da yine Türkiye'de tartışılacak. Önümüzdeki dönemde bu demokratikleşme hamleleri ve aktif tutumumuzu sürdürerek yolumuza devam edeceğiz.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuşması sona erdi. Toplantının bundan sonraki bölümü basına kapalı olarak devam edecek.