AK Parti Şanlıurfa Milletvekili ve Mersin Bölge Milletvekili Mahmut Kaçar, 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonlarının tamamen bir yargı darbesi olduğunu öne sürerek, “Hükümetle ilgili bir probleminiz varsa bunun hesaplaşma yeri sandıktır. Manşetler atarak, yargı içerisindeki yapılanmaları kullanarak bu tür operasyonlarla iktidarın el değiştireceğini bekleyenler varsa çok ciddi bir yanılgı içerisindeler” dedi.

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar, Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan ve Kahramanmaraş Milletvekili Sıtkı Güvenç, seçim çalışmaları kapsamında Mersin’e geldi. Aynı zamanda Mersin’in Bölge Milletvekili olan Kaçar, Erdoğan ve Güvenç ile birlikte AK Parti Mersin İl Başkanlığı’nın Suphi Öner Öğretmenevi’nde düzenlediği toplantıda Mersin basınıyla bir araya geldi. Mersin İl Başkanı Mekin Merter Salt’ın ev sahipliği yaptığı toplantıya, Mersin Milletvekilleri Çiğdem Münevver Ökten, Nebi Bozkurt ve Ahmet Tevfik Uzun ile AK Parti Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Mustafa Sever’in yanı sıra 4 merkez ilçenin belediye başkan adayları da katıldı.

Şanlıurfa Milletvekili Kaçar, toplantıda yaptığı konuşmada, bölge milletvekilleri olarak Mersin’deki çalışmalara katkı vermek üzere 3 gün boyunca saha çalışması yapacaklarını bildirdi. Yerel seçimlerin, son bir yılda yaşananlara bakıldığında Türkiye’nin genel gidişatı açısından son derece önemli ve belirleyici bir seçim haline dönüştüğünü dile getiren Kaçar, Türkiye’nin son 12 yıldır önemli bir siyasi ve ekonomik istikrarı yakaladığını ve ilk defa ciddi anlamda ekonomik büyümeyi yaşadığını söyledi. Türkiye’nin, AK Parti iktidarı öncesinde yaklaşık 17 ayda bir hükümetlerin değiştiği, koalisyon hükümetleriyle çok uzun kayıp yıllar yaşadığını belirten Kaçar, 12 yıllık AK Parti iktidarının, ekonominin büyümesi, işsizlik oranının azalması ve temel sorunların aşılmasında son derece önemli aşamalar kat ettiğini ifade etti. Kaçar, Gezi Parkı olaylarının başladığı 2013 Mayıs ayına kadar borçlanma faizini yüzde 60-70’lerden yüzde 4,6’ya düşürdüklerini ve 12 yılda toplam borçlanmadan 670 milyar lira kazandıklarını kaydetti.

“GEZİ PARKI EYLEMLERİ TERÖRİZE EDİLDİ”

Türkiye’nin bu gidişatından rahatsız olanların ve ekonomik anlamda Türkiye’ye diz çöktüremeyenlerin, hükümetin uzaklaştırılmasına yönelik çok değişik operasyonlar içerisine girdiklerine dikkat çeken Kaçar, “Çünkü halkın özgür iradesiyle seçilen hükümeti sandık yoluyla yenemeyeceğini gören bazı güçlerin başta Sayın Başbakanımızın şahsında AK Parti Hükümetini gerek yargı darbeleriyle gerekse de değişik ekonomik operasyonlarla iktidardan uzaklaştırmaya yönelik Türkiye son 1 yılda olağanüstü bazı süreçler yaşadı. Gezi Parkı olaylarında iyi niyetli vatandaşlarımız kullanarak, bu ve benzeri eylemler birileri tarafından sokakların terörize edilmesi, iktidarın sokak eliyle el değiştirmesi noktasında maalesef bir araca dönüştürülmüştür. Ve bu ülkede yüzde 4,6 olan faizler bir anda yüzde 10’un üzerine çıkmış ve milyarlarca dolar yeni bütçeye yük gelmiştir” diye konuştu.

“OPERASYONLAR AK PARTİ’Yİ İKTİDARDAN UZAKLAŞTIRMA GİRİŞİMLERİDİR”

17 Aralık ve 25 Aralık operasyonlarına da değinen Kaçar, “17 Aralık ve 25 Aralık operasyonları tamamen bir yargı darbesidir ve seçim öncesi oluşturulacak olan yolsuzluk algısı üzerinden 30 Mart seçimlerini etkilemek, ardından da Sayın Başbakanımızın şahsında AK Parti’yi iktidardan uzaklaştırma girişimleridir” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin eski Türkiye olmadığına vurgu yapan Kaçar, 12 yıl öncenin alışkanlıklarıyla bu ülkede iktidarı değiştirme hevesinde olanlara milletin 2007 ve 2011 seçimleri ile referandumda gereken mesajı verdiğini belirterek, şöyle devam etti: “Eğer bu ülkede iktidar olmak, seçimlerde başarılı olmak istiyorsanız bunun yolu değişik yargı darbeleri, algı operasyonlarıyla veya sokakları terörize ederek değil, milletin karşısında projeler üretmek ve milletin desteğini almaya yönelik olarak atılması gereken adımları atmaktır. Hükümetle ilgili bir probleminiz varsa bunun hesaplaşma yeri sandıktır. Bu işin adresi millettir ve 30 Mart seçimleridir. Bunun dışında manşetler atarak, bazı ekonomik operasyonlar yaparak, yargı içerisindeki yapılanmaları kullanarak eğer bu ülkede bu tür operasyonlarla iktidarın el değiştireceğini bekleyenler varsa bunların çok ciddi bir yanılgı içerisinde olduklarını, milletin kendi iradesine sahip çıkacağını bilinmesini istiyorum.”

“ADAYLARIMIZA GÜVENİYORUZ”

AK Parti’nin Mersin’de gerçekleştirdiği ve gerçekleştireceği yatırımlara da değinen Kaçar, bin 250 yataklı bölge hastanesi, 17. Akdeniz Oyunları, Akdeniz Sahil Yolu, Çukurova Bölgesel Havalimanı projelerini anlattı. Karaman-Mersin arası yüksek hızlı tren ihalesinin de 2-3 ay içinde gerçekleştirileceği bilgisini veren Kaçar, Mersin’de gerçekleşen projelerin toplamının 11 milyar lira olduğunu, hayata geçecek projelerle bu rakamın 20 milyar liraya yaklaşacağını söyledi. 30 Mart seçimlerinin Mersin’in AK belediyecilikle tanışacağı çok önemli bir tarih olacağını savunan Kaçar, “Adaylarımıza güveniyoruz. 30 Mart, eski tip siyaset alışkanlıklarının artık bir daha geri dönmeyeceği bir tarih olacaktır” diyerek, Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sever’e destek istedi.

“ŞER OLARAK GÖRÜLEN HADİSE HAYRA DÖNÜŞMÜŞTÜR”

Soruları da yanıtlayan Kaçar, ‘paralel yapı’ ile ilgili bir soru üzerine şunları söyledi: “Türkiye’de son dönemlerde paralel yapı olarak adlandırdığımız devlet içerisinde gruplaşmalar yapmak suretiyle hükümeti devirmeye, siyaseti yönlendirmeye yönelik yapılan ve 17 Aralık itibariyle yargı darbesi olarak önümüze çıkan bu oluşumlar gerek Sayın Başbakanımızın gerek hükümetimizin bu konudaki kararlı tutumu ve mücadelesi, milletimizin de bu konudaki duyarlılığı ve hassasiyeti neticesinde şer olarak görülen bir hadise hayra dönüşmüştür. Paralel yapının milletin özgür iradisiyle seçilen hükümeti devre dışı bırakmaya yönelik yaklaşımları, milletimizde iradesine sahip çıkma noktasındaki duyarlılığı ciddi anlamda arttırmış ve AK Parti’nin 30 Mart’taki seçim sonuçlarına da ciddi anlamda oy artışı olarak yansımasına önemli vesile olacaktır. Çünkü halkımız kendi oyuyla gelen bir iktidarın yalnız kendi oyuyla değiştirileceğini noktasında iradesine sahip çıkma konusunda önemli bir duruş ortaya koymuştur.”

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyelilerle ilgili bir soru üzerine de Kaçar, Suriyelilerin Türk vatandaşlığına alınmalarının kesinlikle söz konusu olmadığını, bunun gerek Türk hukuku gerek uluslararası hukuk açısından mümkün olmadığını belirterek, “Dolayısıyla Suriyelilerin seçimde oy kullanmaları söz konusu değildir. Bu, tamamen yerel seçimleri manipüle etmeye yöneliktir” dedi.