Title of a News Article

MHP’li Güneş’in hedefi büyük

 MHP’li Güneş’in hedefi büyük
banner206

Milliyetçi Hareket Partisi Şanlıurfa İl Başkanı Mahmut Güneş, Şanlıurfa’da insanların artık MHP’ye olumlu baktığını belirterek, “Şanlıurfa’da 1 veya 2 vekil değil, 4 vekil Meclise göndermeyi hedefliyoruz” dedi.

RÖPORTAJ: UĞUR BUDAK
Bu haftaki röportajımızın konuğu MHP İl Başkanı Ziraat Mühendisi Mahmut Güneş oldu. Geçen hafta milletvekili aday adayı olacağı için görevini bırakan İbrahim Özyavuz’dan koltuğu alan MHP İl Başkanı Mahmut Güneş, Haziran ayında yapılacak seçimlerde partisinin hedefini açıkladı. Röportajımızda çiftçilerin sorunlarına da anlatan Güneş, çiftçilerin girdisinin çok olduğunu vurgulayarak, “Bu girdilerin Devlet tarafından süspanse edilmesi lazım” diye ifade etti.

 

İşte Güneş ile gerçekleştirdiğimiz o röportaj;

Öncelikle kendinizi tanıtabilir misiniz?

1972 doğumluyum. Evliyim, 4çocuğum var. 8 yıl yatılı bölge okulunda okudum. Liseyi İstanbul Şeren Lisesi’nde okudum. Üniversiteye de 1993 yılında Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesinde başladım, burayı da 1997 yılında tamamladım. O yıldan sonra tarım üzerine kendi özel şirketimi kurdum.

 

20 Yıldır tarımla uğraşıyorsunuz. Tarımın içinden gelen biri olarak siyasete girdiniz. MHP İl Başkanı oldunuz, MHP İl Başkanlığı süreciniz nasıl başladı?

1999, 2002, 2007 ve 2011 seçimlerinde biz bir fiil sahada çalıştık. Tabiri caizse daha önce kamera arkasında çalışıyorduk. MHP’de son günlerdeki gelişmelerdendolayı biz de bu işe soyunalım, taşın altına elimizi koyalım dedik, bir başlangıç yaptık.

 

MHP İl Başkanlığı teklifi asıl gelişti, nasıl oldu?

MHP İl Başkanı İbrahim Özyavuz milletvekilliğine karar verince teşkilat biran toplandı ve bu işi bize getirdiler, teklif ettiler. Sahadaki çalışmalarımızı da görünce baya ısrar üzerine bizde bu işe soyunalım dedik.

 

Genel seçimler yaklaşıyor. MHP İl Başkanı olarak geride bıraktığınız bir haftalık sürede neler yaptınız, bundan sonra da neler yapmayı planlıyorsunuz?

Şuanda genellikle teşkilat ziyaretleri, vatandaşın ziyareti şeklinde devam ediyor, bürokrasiye de ziyaretler yapıyoruz. İnsanların bize olumlu tepkisinin olduğunu gözlemliyoruz. Teşkilat olarak yapacağımız çalışmalarla bunu sandığa yansıtabilirsek aslında bizim 1 veya 2 milletvekili değil de birçok milletvekili TBMM’ye gönderecek potansiyele sahibiz.

 

İlçe kongreleriniz tamamlandı mı, kadın kolları ve gençlik kolları teşkilatlarınızda da kongreler tapıldı mı?

Biz geçen hafta il kongresini bitirdik. Daha önce bütün ilçelerin kongreleri tamamlanmıştı. MHP, ilk defa Şanlıurfa’nın tüm ilçelerinde kongrelerle ilçe başkanlarını seçti. Daha önce yapılayan bir şeydi. Kongre süreci tamamen bitti. Kadın kollarımız, gençlik kollarımız da faal durumdalar. Ülkü Ocakları da bu işin içerisinde.

 

MHP’nin önümüzdeki seçimlerdeki hedefi ne olacak?

Daha önceki yönetimlerde yer almış arkadaşlarla şuanda yönetime giren arkadaşların bir kaynaştırılması lazım. Bilindiği gibi MHP’de küskün insanlarımız çoktu, bir şekilde partiden uzaklaşmış, partinin çalışmalarına dahil olmamış insanlar var. MHP yönetiminde yer almayan insanları, Danışma Kuruşu şeklinde kendi bünyemize alacağız, onları önemsediğimizi göstereceğiz. Onlarla beraber seçim stratejisini başlatacağız. Yine hedefimiz 1 veya 2 milletvekili değil, 4 milletvekili çıkarmak.

 

Şanlıurfa’da MHP denince; akla Harran ve Akçakale geliyor. Ova’nın dışına çıkabilecek misiniz?

Bu teşkilatlardan kaynaklanıyor. Bu çalışmalar İbrahim Özyavuz döneminde belli bir mesafe almış ama daha öncesinde çalışma yok. Biraz önce bahsettiğim gibi daha önce 13 ilçede hiç kongre yapılmamış hep atamayla gelmişler, yönetim böyle oluşturulmuş. Ancak bizim zamanımızda tüm ilçelerde kongreler yapıldı, yönetime giren isimler toplumda karşılığı olan insanlardır. Bunun için biz Akçakale ve Harran’ın yanı sıra diğer ilçelerde ve merkezde potansiyelimizi yükselteceğiz. Ayrıca var olan potansiyeli de harekete geçireceğiz.


 

Çiftçinin en büyük sorunu DEDAŞ olarak görünüyor. Bunun haricinde çiftçilerin ne sorunları var?

DEDAŞ’ın yanında çiftçinin girdisi çok. Devlet çiftçiyi destekliyor ama bu desteklemeler yeterli değil. Çiftçinin ayağa kalkması için çiftçinin girdilerinin düşürülmesi lazım. Daha doğrusu girdilerin Devlet tarafından süspanse edilmesi lazım. Gübre, mazot, tarım aletleri, damlama sistemleri, sulama sistemleri konusunda devletin desteklemelerinin artması lazım. Örneğin;Çiftçi 3-4 kilo pamuk satıyor ama 1Litre mazot alamıyor veya 2 kilo pamuk satıyor 1 kilo gübre alamıyor. Çiftçi aslında büyük bir sıkıntı yaşıyor. Sulamada zaten zirai dilde vahşi sulama sistemi gidiliyor. Özellikle Ova’da daha önce yapılan projelerde ileri teknoloji kullanılmamış, yağmurlama sitemleri kullanılmamış, damla sistemleri kullanılmamış. Elektrik konusuna gelince de Devlet bunu isterse çözer. Düşünün sanki Devlet ile DEDAŞ bunu ortaklaşa yapıyor. Örnek olarak; Devlet özel bir şirketin tahsildarlığını yapabilir mi? Yapamaz. Ama şuanda DEDAŞ için yapıyor; Çiftçilerin desteklemelerine bloke koyuyor. Bu konuda elektrik girdilerinin de düşürülmesi gerekiyor. Çünkü çiftçi elektrik faturasını da yatıramıyor. Ödenebilir bir fatura çıkmıyor. Çiftçinin 100 dönüm arazisi var buna 50 veya 100 Bin TL’lik elektrik faturası çıkarılıyor. Zaten çiftçinin bu kadar geliri yok ki. DEDAŞ, bunu dönüm bazında veya trafo bazında hesaplaması lazım.

 

Suriye’de 4 yılı aşkın bir süredir savaş yaşanıyor. Suriye’nin gidişatını nasıl buluyorsunuz? Ayrıca Türkiye’de bulunan Suriyeli mülteciler geri döner mi?

Oradaki insanlarla bir şekilde bağımız var ama Suriye çok rahatken bu şekle döndü. Normalde bizim Cumhuriyet tarihimize bakıldığı zaman 100 yıllık bir geçmişimiz var ancak halen bazı şeyleri demokrasi adına, özgürlükler adına oturtmamışız. Fakat biz Beşar’a neyi dayattık; 2-3 Aylık zamanda demokrasi adına bazı şeyleri yerine getireceksin, şu şartları getireceksin, halka özgürlük getireceksin dedik. Normalde bunlara peyder pey bir planlama yapılmış olsaydı Suriye belki şimdi bu duruma gelmeyecekti. Şuandaki Suriye mi iyi, eski Suriye mi iyi. Şimdi bütün terör örgütlerinin cirit attığı, bazı grupların orada odaklandığı, kimin kimi öldürdüğü belli olmayan bir muamma hale geldi Suriye. Türkiye’deki Suriyelilerin de gideceği görünmüyor. Ülkemizde bulunan Suriyelileri bizim yaşantımıza entegre edecek çalışmalar yapılması lazım. Suriye’den gelen insanları eğiterek, bu toplumun yaşantısına entegre ederek bir yerlere gelinebilirdi ama bunu da yapmadık. Şuanda başı boşluk, şov üzerinde gidiliyor. İstanbul’dan yardımlar geliyor, bunlar da AK Parti’nin amblemleri kullanılarak dağıtılıyor. 

Güncelleme Tarihi: 02 Şubat 2015, 10:17
YORUM EKLE
YORUMLAR
Ismail bayar
Ismail bayar - 9 yıl Önce

Slm ülkedeki bende urfaliyim ama Almanyada yaşıyorum benimde tarımla sorunum var yardim olma imkanınız olabilirmi saygilar yazarsaniz sevinirim

SIRADAKİ HABER

banner195