Title of a News Article

Urfa, Erdoğan'ı sinirlendirdi

Urfa, Erdoğan'ı sinirlendirdi
banner206

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim sonrasında Şanlıurfa’nın bazı ilçelerinde çıkan olayları değerlendirdi.  Erdoğan, “Şanlıurfa’da olan olaylar, silah tehditleri. Bunlar akıl almaz işler. Böyle seçim olur mu?” diye tepki gösterdi.

Başbakan Erdoğan, Azerbaycan ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Yerel seçimlerin ardından ilk yurt dışı ziyaretini Azerbaycan’a yaptığını belirten Erdoğan, bu ziyaretin hem sembolik olarak, hem de uluslararası ilişkiler açısından büyük önem arz ettiğini kaydetti. Başbakan Erdoğan, 30 Mart seçimleriyle Türkiye’nin istikrar ve huzurdan yana bir tercih kullandığını belirterek, “Milletimiz hükümetimize çok çok güçlü bir güvenoyu vermiştir ve bu güvenoyu tartışılmazdır. Bir yerel seçim olmasına rağmen aziz milletimiz gerek oy oranları, gerek büyükşehir, il ilçe, belde belediye başkanlıkları gerekse belediye meclis üyeliklerinde partimizi hem tekrar birinciliğe taşıdı, hem de rekor seviyede destek verdi. Elbette sandıktan çok sayıda mesaj çıktı. Ancak bunlardan en önemlilerinden biri dış politikamıza olan destektir. Türkiye’nin barışçı diyalogdan yana, hakkı ve hukuku savunan dış politikası milletimizden bir kez daha tam not almıştır. İlk resmi ziyaretimizi Azerbaycan’a yaparak biz de dış politikamızdaki öncelikleri tekraren vurgulamış oluyoruz. Kardeş Azerbaycan’a gerçekleştirdiğimiz bu ziyaretle bölgesel ve küresel barışa, dayanışmaya, kardeşlik ve dostluğa verdiğimiz önemi tüm dünyaya tekrar gösteriyoruz. Şunu herkesin bilmesini isterim ki 30 Mart seçimlerinde sadece partimiz, sadede Türkiye değil, esasen bütün bölgemiz kazanmış, barış ve dayanışma kazanmıştır. Türkiye tarihinden ve kültüründen aldığı güçle içeride ve dışarda demokrasi ve hukuku, temel insan hak ve özgürlüklerini en güçlü şekilde savunmaya devam edecektir. Azerbaycan ziyaretimiz de bölge sembolik vurguya binaen gerçekleşmektedir” diye konuştu.

“İkili ilişkilerimize gölge düşürenlerle mesafeliyim”
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, Anadolu Ajansı’nın seçim çalışmasıyla ilgili eleştirilerin hatırlatılması üzerine şunları söyledi: “Anadolu Ajansı’nın yayın politikasını hazmedemeyenler veyahut bu seçimlerde üstlendiği görevi hazmedemeyenler kendi rekabet alanının daralmasından rahatsız olanlardır. Bu birinci derecede paralel yapının rahatsızlığıdır. Çünkü rekabet alanında daha önce bir iki ajans aktifti. Anadolu Ajansı da buraya girince bu defa bunların rekabet alanı daraldı. Bildiğim kadarıyla yüzde 60 civarında bu noktada kendilerinden alım yapıldı. Fakat Bayburt’a Anadolu Ajansı mensubunun Bayburt’ta darp edilmesi ve kendisinin üzerine gidilmesi, ajansı hedef gösteren bu açıklamalar, bu kampanyalar orada ajansın elamanının da darp edilmesinin yanında daha ileri derecede bir neticeye de varabilirdi. Medya Anadolu Ajansı’nın mensubunu savunmuyor. Ama bir başka medya mensubu olmuş olsaydı herhalde o zaman hepsi savunurdu. Bakıyorsunuz ana muhalefetin genel müdürü veya diğerleri şöyle diyor: ajansın genel müdürü partimizin genel müdürüne gelmiş. Buna ancak hayda denir. Bütün ajansların genel müdürleri, yöneticileri bizim genel merkezimize gelebilirler. Diğer ajansların genel müdürleri ve yöneticileri genel merkezimize geldiğinde bir rahatsızlık olmuyor da Anadolu Ajansı’nın genel müdürü geldiğinde neden rahatsızlık oluyor. Biz her ajansın, her medyanın mensuplarıyla bugüne kadar görüştük. Ama bu süreç içerisinde ikili ilişkilerimize gölge düşürenler olmuştur. Bu gölge düşürenlerle bu noktada mesafeliyim. Bunlar ahlaki olmayan yollara başvurdukları içindir. Eğer bir ahlak çerçevesi içerisinde bunu yürütmüş olsaydılar benim yaklaşım tarzım kucaklayıcı olurdu. Ajansların çoğu bu konuda iflas etmişlerdir. Sağlıklı ve kısa sürede netice verme gibi bir çalışma içerisinde girmemişlerdir. Bazı ajanslar siyasi partilerin oralardaki sandık kurulu üyesi gibi bir çalışma üstlenince bu defa asli görevlerini unutmuşlardır.”

Ergenekon davasının gerekçeli kararı
Bir soru üzerine Ergenekon davasının gerekçeli kararını incelemediğini söyleyen Erdoğan, “16 bin sayfa. Bunu nerede inceleyeyim. Adeta bir ansiklopedi. Şu anda ilgili arkadaşlarım bunun üzerinde çalışma yapıyorlar. Bu çalışmadan sonra gerek merhum Ecevit, gerek se bizim dönemle alakalı neler var, neler yok bunları görme ve değerlendirme fırsatını bulacağız. Ama şu anda böyle bir şeyin fırsatını bulabilmiş değilim. Dün tek fırsat buldum Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü gidip inceledim” dedi.

“Böyle seçim olur mu?”
Erdoğan, seçimlerin ardından yaşanan tartışmaların sorulması üzerine de Erzurumlu Teyo Pehlivan’ın hikayesini anımsattı. “Yenilmeye doymazmış. Bunların durumu böyle” diyen Erdoğan, şunları söyledi: “İstanbul’da yaklaşık 700 bin oy farkı var. Ankara’da 30 bini aşkın oy farkı var. Hadi samimi olarak, dürüst olarak itirazlarınızı yapabilirsiniz. Fakat bu eylemler niye? Ahlaki olmayan ifadelerle, molotof, havai fişeklerle niye? Gelirsiniz müracaatınızı yaparsınız. Bizim denediğimiz yol budur. Sen de bunu dene, ondan sonra da çıkacak karara saygı duy. Şanlıurfa’da olan olaylar, silah tehditleri. Bunlar akıl almaz işler. Böyle seçim olur mu? Bunlar hayatlarında girdikleri yerde aldıkları birkaç belediyeyi kaybediyorlarsa buna tahammül edemiyor, tekrar bunu silahlarla geri almaya çalışıyor. Samimi ve dürüst olacaksın. Burada netice ortaya çıkmış. İtirazını parti olarak yaparsın, itiraz neticesinde sayımlarda yanlış varsa herkes buna uyar. AK Parti olarak bizim böyle bir durumla karşılaştığımızda hiçbir AK Partilinin bu yola başvurduğunu gördünüz mü? Önce tahammülü öğreneceksiniz. Bunlar da bu tahammül yok. Ortada yüzde 46 oy almış bir parti var. Diğer tarafta ikinci sıradaki partinin oy oranı yüzde 28 ve hala kalkıp ‘biz yenilmedik, şurayı, burayı kazandık’ gibi kendilerini takdim etmenin anlamı yok” diye konuştu.

“Köprünün her iki tarafı 198 metreye ulaşmış vaziyette”
Üçüncü köprüdeki çalışmaların son durumuyla ilgili de bilgi veren Başbakan Erdoğan, “Üçüncü boğaz köprüsüyle alakalı kulelerin uzunluğu 320 metre. Şu anda her iki taraf 198 metreye ulaşmış vaziyette ve dün onu gezdik, dolaştık. En duygulu olduğum an sadece kulelerin çıkması değil, bir taraftan kuleler yükselirken, diğer taraftan tüm bağlantı yolları şu anda bin civarında iş makinesi burada çalışıyor, 5 bini aşkın işçi burada bir çalışmanın içinde. İnşallah hedef önümüzdeki yılın sonuna varmadan üçüncü köprüyü açabilmek. Yerinde bunu görerek takibimizi yapmış olduk” ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan, Egemen Bağış’ın Kuran’daki ayetlerle dalga geçtiği yönünde çıkan ses kayıtlarının sorulması üzerine ise, “Böyle bir şeyin olmadığını kendisinin böyle bir şeyi söylemesinin mümkün olamayacağını zaten kendisi çok açıkça ortaya koydu. Biz arkadaşımızı bu tür uydurma, montaj, dublaj olaylarını yapanlardan daha iyi tanıyoruz. Egemen Bey’in böyle bir şeyi söylemediğini kendisi ifade ettiği gibi, biz de kendisine inanıyoruz. Böyle bir şeyi yapanla zaten bizim yürümemiz hiçbir zaman mümkün değildir. Ama arkadaşımız bu açıklamayı kendisi sert olarak yapmış durumda. Onun için daha fazla bir şey söylemeye gerek yok ama iftira atanlar her zaman bunları yaparlar. Benim için de Cuma namazını kılmadığımı söylüyorlar. Biz cuma namazını nerede, hangi şartlarda kılacağımızı onlardan iyi biliriz. Artık hiçbir şeyden dem vuramadılar, her türlü iftirayı attılar, şimdi de başbakan Cuma namazını kılmıyor… Bunlar sahtekar, bunlar müfteri. Bunlarda takiye, iftira, her şey var. Bence yer değiştirin, hiç durmayın oralarda. Bu müfterilerin arasında durmak doğru değil. Tayyip Erdoğan’ın Cuma namazı kılıp kılmadığı meseleyle ilgili de ‘utanmıyor musunuz bu iftiraları atmaya’ diye söyleyebiliyorsanız memnun olurum” dedi.

“Erken seçim asla”
Başbakan Erdoğan bir soru üzerine cumhurbaşkanlığı seçimleriyle, genel seçimlerin birleştirilmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Erdoğan, “Fakat erken seçim noktasında bizim partimizin ilke kararı vardır. Biz Türkiye’de normalleşmeden yana olduk. İstikrar nerededir, buradadır. Cumhuriyet tarihinden bize kadar çok partili dönemde 16 ayda bir seçim olmuştur. 16 ayda bir seçim olan bir ülkede istikrar olur mu? Bu ülkeye yatırımcı gelmez. 17 aralık yapıldı bu istikrarı bozmak için. 25 Aralık, Gezi olayları bunun için. Niye bizi yıkamadılar? İçten ve dıştan tek sebebi Türkiye’de istikrar var, güven var. Seçimin neticeleri açıklanmaya başladı piyasalar hemen olumlu tepki vermeye başladı. Borsa 70’in üzerine çıktı. Erken seçim asla. Bu bizim ilke kararımızdır. Biz işimize bakalım ve yatırımcımız da ‘2015 Haziranına kadar bu ülkede seçim yok cumhurbaşkanlığı seçimi zaten bu olayla alakalı değil, dolayısıyla çalışmalarımıza devam edelim’ diyecek” şeklinde konuştu.
“Ana muhalefetten istifa bekliyor musunuz?” şeklindeki bir soruya ise Erdoğan, “Muhalefetten istifa bizim sorunumuz değil, muhalefetin kendi sorunu” yanıtını verdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Çözüm süreci bundan sonra nasıl devam edecek? İmralı’nın bu görüşmelerin yasal zemine bağlanması konusunda talepleri var. Bundan sonra süreç nasıl ilerleyecek?” şeklindeki soruya da yanıt verdi. “Biz çözüm süreciyle ilgili cumhuriyet tarihinde atılmamış adımları 12 senede attık” diyen Erdoğan, “Bitmedi, sürekli güncellenir bu. Fakat İmralı’yla ilgili yasal zemine oturtulması çok ciddi bir yanlıştır. Bu sadece İmralı’yı değil, tüm cezaevlerini ilgilendiren bir konudur. Dolayısıyla tüm cezaevleriyle ilgili uygulama da mevcuttur. Savcılığın, bakanlığın yetkileri bellidir ve bu yetkiler çerçevesinde adımlar atılır. Şu ana kadar gösterilen anlayış bu istikamettedir. Başka herhangi bir atacağımız adım yoktur” açıklamasında bulundu.

Güncelleme Tarihi: 04 Nisan 2014, 12:57
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner195