Title of a News Article

Vekil Kaçar'dan çarpıcı açıklama

Vekil Kaçar'dan çarpıcı açıklama
banner206

 AK Parti Şanlıurfa Milletvekili ve Milletvekili Adayı Mahmut Kaçar, Şanlıurfa’da yapımı devam eden hastanelerin hizmete girmesiyle birlikte Şanlıurfa’nın önümüzdeki 30 yıllık sağlık probleminin çözüleceğini söyledi. 

RÖPORTAJ: REŞAT UZUN
Bu haftaki röportajımızın konuğu AK Parti Şanlıurfa Milletvekili ve 9. Sıra milletvekili adayı Mahmut Kaçar oldu.  Sağlık Sen Genel Başkanlığı ve Memur Sen Genel Sekreterliği görevlerinde bulunduktan sonra AK Parti Şanlıurfa Milletvekili olarak TBMM’ye giden Mahmut Kaçar, röportajımızda önemli mesajlar verdi.

Hayatından bahsederek röportajımıza başlayan ve sivil toplum örgütlerinde görev yaptığı dönemleri anlatan Kaçar, AK Parti iktidarının Şanlıurfa’da yaptığı yatırımları dile getirdi. Şanlıurfa’da özellikle sağlık alanında ciddi yatırımlar yapıldığını belirten Kaçar, Şanlıurfa’da yapımı devam eden hastanelerin hizmete girmesiyle birlikte Şanlıurfa’nın önümüzdeki 30 yıllık sağlık probleminin çözüleceğini söyledi.

 

İşte o röportaj:

Sizi tanıyabilir miyiz?

1975 yılında Şanlıurfa merkez doğumluyum. İlkokulu şuanda Bağlarbaşı Mahallesi sınırlarında bulunan Şehitlik İlkokulu’nda, ortaokulu Urfa İmam Hatip Lisesi’nde, liseyi de Sarayönü’nde bulunan Atatürk Sağlık Lisesinde okudum. Üniversite eğitimimi Harran Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümünde bitirdim. Kısacası ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite hayatımın tümü Şanlıurfa’da geçti. 1993 yılında memuriyet hayatıma başladım. 1993 ile 2002 yılları arasında değişik sağlık kuruluşlarında memur olarak çalıştıktan sonra 2003 yılında Çevre Mühendisi olarak ve ardından da Sağlık İl Müdür Yardımcısı olarak görev yaptım. Sivil toplum hayatına gelince de, 1996 yılında Memur Sen’e bağlı Sağlık Sen’in Türkiye’deki ilk kurucu şube başkanı olarak sendikal yaşamıma başladım. Daha önceleri de lise ve üniversite yıllarında Milli Gençlik Vakfı üniversite başkanlığı ve lise başkanlıkları görevinde bulundum. 1996-2002 yılları arası Sağlık Sen Urfa Şube Başkanlığı, 2002-2008 yılları arası Sağlık Sen Genel Başkan yardımcılığı, 2008-2011 yıllarında ise Sağlık Sen Genel Başkanlığı görevinde bulundum. Sağlık Sen Genel Başkanlığı görevinde bulunduğum dönemde aynı zamanda Memur Sen Genel Sekreterliği görevini yaptım. Şuan itibariyle Memur Sen, Türkiye’de 800 Bini aşkın üyesiyle Sağlık Sen de 250 Bini aşkın üyesiyle Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüdür. 2011 Seçimlerinde Şanlıurfa’dan 24. Dönem milletvekili adayı oldum ve daha sonra da milletvekili seçilerek 4 yıl Urfamıza hizmet etme şansım oldu. Bu 4 yıllık milletvekilliği süresi boyunca aynı zamanda teşkilat başkan yardımcılığı görevini de yürüttüm ve halen devam ediyor. Ayrıca da bölgemiz için son derece önemli bir problem olan Mevsimlik Tarım İşçileri Araştırma Komisyonu Başkanı olarak görev yaptım.

 

Memur Sen Genel Sekreterliği ve Sağlık Sen Genel Başkanlığı dönemi içerisinde hiçbir şekilde sizin isminiz siyasetle anılmazken, 2011 seçimlerinde listeler açıklandığında sizin adaylığınız söz konusu oldu. Siyasete girişiniz nasıl oldu?

Sağlık Sen Genel Başkanlığı görevimi yürütürken siyasetle ilgili öngörümüz yoktu. Vekil adayı olma sürecimiz o dönemde Türkiye’deki kamu çalışanları adına TBMM’de temsili noktasında dönemin başbakanı ile aday adaylık süreci öncesinde yapmış olduğumuz görüşmede milletvekili aday adaylık müracaatında bulundum.

 

Sağlığın içerisinde olmanızdan dolayı Şanlıurfa’daki sağlık yatırımları da sizden sorulu oldu. Bu 4 yıllık süre içerisinde Urfa’da ciddi sağlık yatırımları oldu. Bu yatırımlarda n bahsedebilir misiniz?

Urfa’nın bütün problemleriyle ilgili mutlaka çabamız olmuştur ama sağlık alanı bizim tabiri caizse şuurumuzdan beri içerisinde olduğumuz bir alan olması münasebetiyle biraz daha ilgimizi çeken ve biraz daha bu alandaki yatırımları takip ettiğimiz bir alan oldu. Tabi Şanlıurfa sağlık altyapısı itibariyle çok ciddi alanda yatırım yapılması gereken bir ildi. 2002 ile 2011 yılları arasında her ne kadar  başta Siverek ve Viranşehir olmak üzere iki büyük ilçemizde çok iki tane önemli hastane yatırımı olmuş olsa bile özellikle Urfa merkez ile ilgili ciddi anlamda bir alt yapı problemimiz vardı. Şanlıurfa’nın geneli ile ilgili bir sağlık planlaması çalışmasına girdik. Şanlıurfa’nın önümüzdeki 20-30 yılını da planlayarak hem Şanlıurfaların bütün sağlık ihtiyaçlarını en modern hastanelerde Urfa’da gidermek hem de Şanlıurfa’ya yapacağımız ek yatırımlarla Şanlıurfa’yı bütün bölgenin sağlıkta cazibe merkezi haline dönüştürülmesi ile ilgili planlamalarımız oldu. Bu bağlamda da başta Şanlıurfa merkez olmak üzere bütün ilçelerimizde çok uzun vadeli ihtiyaçları giderecek çalışmalara başladık. Şanlıurfa merkezde bizim Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi problemimiz var. Bununla ilgili ilk yaptığımız iş kadın doğum alanında ve çocuk doğumu oranı itibariyle nüfusun en fazla yoğun olduğu ilçemiz Eyyübiye ilçemiz ve Harran ile Akçakale hattı. Eyyübiye’de bir hastane planlaması içerisine girdik. ‘4 Yılda 400’ proje sözümüz çerçevesinde Eyyübiye’ye bir hastane sözümüz vardı. Burada 800 yataklı bir hastane yapıyoruz. Bunun yarışı kadın doğum ve çocuk hastanesi, yarısı devlet hastanesi olacak. Bununla da yetinmedik ve yine Eyyübiye Kampusu içerisinde bir ağız diş sağlığı hastanesini planladık. Geçen yıl temelini attığımız hastane şuanda tamamlanmak üzere. Allah izin verirse Mayıs ayı içerisinde ağız ve diş hastanesini açacağız. Bu yıl içerisinde de 800 yataklı Eyyübiye Devlet Hastanemizin inşaatını tamamlamış olacağız. Yine merkezle ilgili ikinci bir diş ve ağız hastanesiyle ilgili planlamamız oldu. Geçen yıl Karaköprü’de temelini attığımız ağız ve diş hastalıkları hastanesi şuanda tamamen bitmiş durumda. Önümüzdeki günlerde inşallah Karaköprü’deki hastanemizin açılışını yapacağız. Yine Şanlıurfa’da uzun yıllardır kangren haline dönüşmüş 600 yataklı Harran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin tamamlanmasıyla ilgili problem vardı. Son 2 yıl içerisinde burada yapılan çok ciddi yatırımlarla şuanda bu hastanenin de inşaatı tamamlanmak üzere. İnşallah çok kısa sürede bu hastaneyi de hizmete açmış olacağız. Yani Şanlıurfa’nın uzun yıllardır beklediği bütün yatırımlar 1-2 ay itibariyle tamamlanıyor. 1-2 Ay itibariyle Şanlıurfa sağlık altyapısıyla Türkiye’nin en güçlü ilerinden birisi haline dönüşecek. Şanlıurfa’nın bölgede sağlıktaki merkez üssü olmasıyla ilgili de bizim 1700 yataklı şehir hastanesi projemiz var. Aslında bizim Eyyübiye’de yaptığımız hastaneyle, üniversitede yaptığımız hastaneyle, ilçelerde yaptığımız hastanelerle Şanlıurfa’nın önümüzdeki 20-30 yıllık sağlık alanındaki problemi çözülecek. 1700 yataklı hastanemizde de kardiyoloji, kalp damar hastalıkları, onkoloji, fizik tedaviyle ilgili hastanemiz olacak. Bu Şanlıurfa’dan ve diğer illerden Ankara ve İstanbul’a giden hasta sevklerinin bundan sonra Şanlıurfa’ya gelmesi ile ilgili bir yatırımdır. Bununla ilgili GAP Vadisi içerisinde yer tahsisi yapıldı, projesi de tamamlandı. Ön yeterlilik ihalesi yapıldı şuanda nihai ihale süreci devam ediyor. İnşallah mayıs ayının son haftasına doğru ihale sürecini tamamlayıp bu hastanenin de temelini atacağız. Diğer yandan Birecik’te 150 yataklı hastanemizin inşaatı devam ediyor, Hilvan’da 50 yataklı hastanemizin inşaatı devam ediyor, Suruç’ta 150 yataklı hastanemizin yapımı için 5 Mayıs’a ihale tarihi aldık. Şuanda sağlıkla ilgili bizim hayata geçiremediğimiz tek proje Ceylanpınar Devlet Hastanesidir. Bu aslında geçen yıldan ihalesi yapılacak bir projeydi ama tam ihale aşamasındayken arsada bir vatandaşımızın açtığı dava neticesinde mahkemenin durma kararı vermesi üzerine bu hastanenin ihalesi gerçekleştirilemedi. Orada TOKİ’ye ait bir alanda hastane için yer tahsisi yapıldı. İnşallah orası da hızlı bir şekilde projelendirilip ardından da ihale sürecini başlatmış olacağız.

 

2011 Seçimlerinde ‘4 yılda 400’ proje sözüyle yola çıktınız. Şanlıurfa’da bu ilk etapta hayal gibi göründü ama geçtiğimiz günlerde Bakan Faruk Çelik’in katılımıyla bu 400 projenin tanıtımı yapıldı. 400 Projenin hayata geçirilmesi konusunda neler yapıldı?

Özetle şunu söyleyebilirim; 400 projenin üzerinde gerçekleştirmeler oldu. Şuanda Şanlıurfa’da Türkiye’nin en büyük müzesi yapıldı ve tamamlandı. Şuanda Şanlıurfa’nın dört bir yanı bölünmüş yol. 7-8 yıl önce buradan Mardin’e gittiğinizde, Diyarbakır’a gittiğinizde, Antep’e gittiğinizde tek şeritle gidiyordunuz ama bugün Urfa’dan bu yollar bölünmüş yol haline geldi. Urfa’da 4-5 yıl önce çevre yolu yoktu ama şuanda çevre yolları var. Çevvik Kuvveti-Evren Sanayisine bağlayacak olan çevre yolunun da bitirilmesi için bu ay ihale tarihi alacağız. Abide Kavşağı, valiliğin yıkılması, 11 Nisan’ın yıkılması bunlar Urfa için hayal projelerdi.  Şimdi valilik yıkıldı ve yerine meydan yapıldı. 11 Nisan stadyumdu şimdi orası Urfa’nın en büyük meydanı olma yolunda temeli atıldı, Cumhuriyet Meydanı, Samsat Meydanı gibi ciddi projelere imza atıldı. Ayrıca Cumhuriyet döneminde yapılan okulun daha fazlasını yaptık.

 

Bakan Faruk Çelik Şanlıurfa için nasıl bir kazançtı?

Faruk Bey, Şanlıurfa için, Türkiye için çok önemli bir değer. Şanlıurfa’daki 2011 öncesi siyasi dağınıklığının giderilmesine, Şanlıurfa’nın ihtilaflarına değil birlik ve beraberliğiyle yol almasını göstermesi açısından tarihi bir süreç yaşamasının en büyük aktörüdür. 4 Yıldır Urfa vekilleriyle, siyasi aktörleriyle bir ve beraber hareket eden, ortak akılla hareket eden, memleketin menfaatleri geldiği zaman geri kalan her şeyin teferruata döndüğü çok önemli bir süreç yaşandı. Bu süreçte Urfa’ya hizmet olarak geldi. Ben bu vesileyle Faruk Bey’e bir milletvekili arkadaşı olarak, bir Urfalı olarak çok teşekkür ediyorum, milletvekili arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Şanlıurfa’da siyasetin bir ve beraber hareket edilmesi, ortak akılla hareket edilmesi noktasında yeni bir kültür oluştu. Artık listede olmayan veya listede kendisine yer bulamayanların küskünlük yerine, parti kültürü ve dava anlayışı içerisinde ben yerine biz anlayışı içerisinde hareket etme kültürü oluştu. Tanıtım toplantımızda listede olmayan bütün arkadaşlarımız oradaydı, kürsüye çıktılar; “Milletvekili olup olmamak önemli değil, önemli olan bu davanın bir neferi olmak, Urfalıların ve partimin emrindeyim” dediler. Ben bu vesileyle hem Faruk Bey’e ve tüm milletvekili arkadaşlarıma özellikle listede olmayıpta bu onurlu duruşu gösteren arkadaşlara teşekkür ediyorum.

 

Aday adaylığı sürecinde Şanlıurfa’da bir kesim, ‘Urfalı Bakan istiyoruz’ algısı yaratmaya çalıştılar. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Anadolu’daki illerde bu ve buna benzer talepler doğal ve normaldir ama Şanlıurfa’nın geneli 4 yıl içerisinde geldiği nokta itibariyle 2011’de mutlaka Urfalı olsun çoğunlukta olduğu bir tabandan bugün önemli olan Urfa’ya hizmet eden birileri olsun noktasına gelmiş olmamızda önemli bir zincir gelişimidir. Faruk Bey’in başarısı önemli olan hizmet etsin yaklaşımını ön plana çıkardı. Ama Urfalı bir bakan talep etmeleri, bu toprakların çocuğunu talep etmeleri de gayet doğal bir refleks. Faruk Bey, üç dönem kuralından dolayı bu dönem aday olamıyor. Faruk Bey’in bu üç döneme ilgili kuralı olmamış olsaydı belki de diyecektik ki; Faruk Bey devam etsin. Nurettin Nebati Bey yeni dönem için 1. Sıra adayımız. Kendisi de Urfalı, Urfa’da doğmuş, Urfa’da büyümüş, kendisini yetiştirmiş, parti tecrübesi olan, AK Parti Genel Başka yardımcısı olarak genel merkezimize hizmet eden bir Urfalı abimiz.

 

Listeler açıklandığında, listelerle ilgili düşünceniz ne oldu; Sıralamanız sizi bir hayal kırıklığına uğrattı mı?

Aday adaylığı sürecinde her türlü değerlendirmeler yapılabilir. Liste ilan edildiği andan itibaren gerek şahsım ve gerekse de bütün aday adayları artık geçmişe dönük yorumlamaların geride kaldığı, kimin listede olup olmadığına bakmaksızın listede olanların da sırasına bakmaksızın herkesin bu partinin başarısı için ter dökme noktasında sorumluluk hissettiğini bir süreç başlamıştır. Çünkü hepimiz çok iyi biliyoruz ki mesele AK Parti’nin iktidar olup olmama meselesi değildir, mesele Mahmut’un, Ali’nin, Ayşe’nin milletvekili olup olmama meselesi değil; mesele artık AK Parti’nin kaderiyle Türkiye’nin kaderi, Türkiye’nin kaderiyle bütün İslam aleminin kaderidir. Bugün Türkiye’nin istikrarı, Türkiye’nin huzuru ve çocuklarımıza yaşanılabilir bir Türkiye bırakmak adına AK Parti’nin bu ülkede siyasi istikrarının devam etmesi gerekiyor. Bunun için hepimiz partimizin başarısı için ter akıtmaya devam edeceğiz.

 

Seçim öncesi AK Parti’nin Şanlıurfa’daki oy oranını nasıl düşünüyorsunuz? Ayrıca en yakın rakibiniz HDP, HDP’nin Türkiye’deki barajla ilgili düşünceniz nedir?

Şanlıurfa, partimiz kurulduğundan itibaren partimize sahip çıkan bir memleket. Çünkü Şanlıurfalılar, feraset sahibi insanlar, erdemli insanlar. Urfalılar nihai kararını verirken kişisel yaklaşımlar yerine şehrin ve ülkenin menfaatlerini ön planda tutuyorlar. Onun için Şanlıurfa gerçekten taşıyla, toprağıyla, insanıyla mübarek bir şehir. Şanlıurfa şuna bakıyor; 12 yılda bu memlekette çok önemli işler yapıldı. 12 yıl önce bu memlekette bırakın hastanede muayene olmayı bir cenazeniz olduğu zaman bile cenazenizin rehin tutulduğu bir ülkeden bugün ekonomik anlamda, istikrarı yakalamış, az önce saydığımız bütün yatırımları yapmış herşeyden önce bölgenin ateş çemberine döndüğü bir yerde huzur içerisinde ve istikrarla büyüyen bir Türkiye’nin vatandaşı olduğu bütün Şanlıurfa farkında. Bunun için Şanlıurfa büyümeden, istikrardan yana bugüne kadar tercihini yaptığı gibi bundan sonra da tercihini AK Parti’den yana kullanacaklarından en küçük endişem yok. Problemlerimiz olabilir, çözülmemiş olan sıkıntılarımız var, bunlarla ilgili şikâyetlerini dile getiriyorlar ve bunda da haklılar. Nihai olarak bu sorunların çözecek olan merciinin de AK Parti olduğunun bilincindeler. HDP’nin barajı aşıp aşmaması HDP’yi birinci dereceden ilgilendiriyor. HDP, Türkiye Partisi olma iddiasıyla barajı aşmayla ilgili dil kullanıyor ama televizyonların karşısında kullandığı dille sahadaki dil birbirinden çok farkı. Bugün 6-7 Ekim olayları ile Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere Türkiye’nin birçok şehrini ateş çemberine dönüştüren, şiddet sarmalın dönüştüren kendisi dışında başka düşüncelere hayat hakkı tanımayan, seçmenin özgür iradesine baskı kurma yöntemlerini teşvik eden bir yaklaşımdan Türkiye Partisi çıkmaz.

 

Seçimler öncesi Urfalılara son olarak neler söylemek istersiniz?

AK Parti, Türkiye’nin ve Şanlıurfa’nın gerek kalkınması gerek huzuru ve gerekse temel talebinin karşılanması noktasında 13 yıldır samimi bir şekilde mücadele eden bir siyasi kadro. Milletimizin iradesinin tecellisi noktasında bütün derin güçlerle mücadele ede ede bize verilen emaneti sahip çıkma noktasında her türlü riski alan ve mücadele eden bir siyasi kadro, şuanda bölgemizin ateş çemberine döndüğü bir ortamda Türkiye’yi huzurun, barışın ve istikrarın merkezi haline getiren bir kadro. Ben Şanlıurfalıların bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye’nin istikrarına ve Şanlıurfa’nın huzuruna sahip çıkacaklarına yürekten inanıyorum. İzde bu 12 yıllık tecrübemizle AK Parti iktidarı olarak yeni dönemde de Şanlıurfa’nın bugüne kadar sorunlarını çözme noktasında yapmış olduğumuz çalışmalara yeni dönemde de onların desteği ile, onların hayır dualarıyla inşallah tekrardan Anayasayı değiştirecek çoğunluğu elde ederek onlara hizmet edeceğiz.

 

Güncelleme Tarihi: 24 Nisan 2015, 09:54
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner195