Aslında bizi insan yapan hatta kişiliğimize ve bize değer katan bir bağ değil mi?
Son yıllarda hayatın hızına kendimizi o kadar kaptırdık ki bazı temel insani duygular sanki gündelik telaşın içinde eriyip gitti kayboldu daha doğrusu. Veya bize öyle hissettirdi! Bunların başında ise hiç şüphesiz o kelime geliyor vefa. Vefa; sadece bir kelime değil! Bir duruş, bir sorumluluk ve en önemlisi bizi birbirimize bağlayan o görünmez, ama en güçlü zincir. Yani dik duruştur bana göre tabiri caiz ise, adam satmamak her zaman arkasında durmaktır. Şimdi okuyucularımız kime göre neye göre diyebilir. Bu onların en doğal hakkı.
Peki vefa nedir? En yalın haliyle baktığımızda verilen sözde durmak iyiliği unutmamak, dostluğu ve sevgiyi yaşatmaktır, değil mi? Oysa vefa günümüzde dünyada, her şeyin tüketilebilir olduğu ilişkilerin bile "işime yarıyor" veya “vefa ziyareti yapayım” prensibi üzerine kurulduğu bir düzende veya dönemde.
İhtiyacımızın bittiği anda yani kalmadığı anda bir çırpıda gözden çıkarıldığı, zor gününde yanında olanın kolay günlerde unutulduğu bu döngüde bizi giderek yalnızlaştırıyor. Daha da, yanlışlaştıracak bu gidişle!
“Vefa” bir çıkar ilişkisi değildir aslında…
Vefayı sadece birine karşılık bekleyerek yapılan bir jest olarak görmek, onun değerini anlamamaktır aslında. Gerçek vefa, menfaatin bittiği yerde başlar. İyi gününde yanında isen kötü güdümünde de yanında olmaktır vefa! Başarıya ulaştığınızda yanınızda olanlar kadar, dibe vurduğunuzda elini uzatanları hatırlayabilmektir vefa. Vefa, size bir iyilik yapıldığında, o iyiliğin karşılığını maddi bir borç gibi değil, manevi bir miras gibi taşıyıp korumaktır. Onu her zaman en önde görmektir aslında. Vefa, bir kişinin karakterinin sağlamlığını gösteren en net beyaz kağıdıdır. Vefalı insan, yalnızca dününe sahip çıkmakla kalmaz, aynı zamanda geleceğe güvenle bakmamızı sağlayan istikrarı da temsil eder. Yanı dün dündür bugün bugündür diye değil, dünde vardım bugün de varım, yarında yanında olacağım demektir. Aslında kaybettiğimizde anlarız
vefanın eksikliğini. Birbirimize olan inancımızı yitirdiğimizde, zorluklarla tek başımıza mücadele etmek zorunda kaldığımızda anlarız. Oysa ki bir toplumun gücü, bireylerinin birbirine olan sadakatinde vefa köklerinde gizlidir insanın.
Unutmayın! Hayat aslında bir döngüden ibaret. Bugün başkasına gösterdiğimiz vefa, yarın bize gösterilecek. Vefa, sadece büyük dramatik anlarda ortaya çıkan bir kahramanlık değil günlük hayatın küçük nezaketlerinde. Bir telefonla hatır sormakta, bir teşekkürü esirgememekte gizlidir. Hadi bugün, bir durup düşünelim hayatımızda bize destek olan, yol gösteren, en zor anımızda yanımızda duran kaç kişiyi unuttuk? Bir vefa borcumuz olduğunu hissettiğimizde, bunu küçük bir hareketle de olsa yerine getirelim.
Çünkü vefa, bize insan olduğumuzu hatırlatan, kalbimizi ısıtan ve ne kadar hızlı dönerse dönsün, bu dünyanın hala güzel bir yer olduğunu fısıldayan o kadim duygudur. Vefa, ruhumuzun aynasıdır. Onu temiz tutmamız gerekiyor. Velhasılı kelam! Vefa ağır bir yüktür aslında kaldıra bilene vesselam…