Title of a News Article

Nihayet Harran'da kazılar başladı..

HARRAN ÖRENYERİ’NDE 2014 YILI KAZI ÇALIŞMALARI BAŞLADI

Nihayet Harran'da kazılar başladı..
banner206

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Harran Üniversitesi sahipliğinde Harran Örenyeri’nde,   Harran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm başkanı Prof. Dr. Mehmet ÖNAL ve kazı ekibiyle 14 Ağustos 2014 tarihinde kazı çalışmalarına başlanıldı. Yrd. Doç.Dr. Yusuf ALBAYRAK’ın kazı başkan yardımcısı, Arş.Gör. Süheyla İrem Mutlu’nun açma sorumlusu, Metin ÇETİNER’in Bakanlık Temsilcisi olarak görev aldığı anılan kazı çalışmaları iki öğretim üyesi, 3 arkeolog, bir sanat tarihçi, 1 restoratör, 22 işçi ve arkeoloji öğrencileriyle devam etmektedir. 2 ay sürmesi planlanan kazı çalışmalarının kaynağı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır. Harran Üniversitesi, Harran Kaymakamlığı ve Harran Belediye Başkanlığı da bu çalışmalara destek sağlamaktadır.

 

Temizlik ve karelaj çalışmaları sonrasında kazı çalışmaları Harran Ulu Cami’nin doğu duvarı paralelinde başlanılmış olup, jeofizik çalışmasının tamamlanmasının ardından Höyük’de de sürdürülecektir. Ulu Cami’nin doğusunda yapılan kazı çalışmalarında geçen yıl kısmen kazılan A ve B yapılarının meydana çıkarılması amaçlanmaktadır. Bu çalışma neticesinde işlevleri belirlenecek olan bu yapıların Ulu Camii ile ilişkisi de saptanacaktır. Ulu Cami’nin güney duvarı boyunca yapılacak kazı çalışmalarında meydana çıkarılacak duvar ve mimari parçalar ile Cami’nin restorasyona katkı da sağlanacaktır.

 

 

HARRAN’IN ÖNEMİ

            Harran’ın önemi anıtsal yapıları ve bilim adamlarıyla öne çıkmaktadır. Bunlar aşağıda başlıklar halinde sıralanmıştır:

a) Ay Tanrısı Sin Tapınağı.

Harran’da Sin tapınağının olması tarih çağları boyunca bu kentin kutsal olarak görülmesini sağlamıştır. Krallıklar arasında yapılan savaşlarda Harran’ın Ay Tanrısı Sin şahit tutulmuştur. Bölgeye gelen krallar, imparatorlar mutlaka bu tapınağı ziyaret etmiştir.

Yeni Babil karalı Nabonid’in annesinin rahibesi olduğu bu tapınak anılan kral tarafından onartılmıştır. Bu kralın diktiği kabartmalı ve yazılı stel Şanlıurfa Müzesi teşhirindedir.

 

b) Harran Okulları (Ulu Camii’nin yakınında olduğu tahmin ediliyor):

Hellenistik mirasın matamatik ve  astronomi konuları dini inançları gereği Harranlı Paganlar tarafından bilinmekteydi.

 

M.S. 529 I. Justinianus’un pagan görüşleri savunduğu gerekçesiyle Atina Okulunu’nu kapatmış, bu okulun alimlerinden Simplicius Harran’a gelmiş ve  Harran Okulu’nu kurmuştur.

 

Emevi Halifesi Ömer b. Abdülaziz tarafından İskenderiye okulu tıp bölümü Harran’a getirilmiştir (M.S. 717-720).  Abbasi hükümdarı Harun Reşit zamanda Harran Okulu’nun etkinliği arttırmıştır. İbn Şeddat, Harran’da 4 medresenin varlığından bahsetmektedir.

 

c) Ulu Cami:

Cennet ve Cuma  Cami adlarıyla anılan Harran Ulu Cami, Anadolu’nun ilk en büyük cami, Anadolu’nun en zengin taş süslemeli cami ile şadirvanlı, revaklı en büyük avlulu cami unvanına sahiptir. M.S.260’da Mogollar tarafından yakılıp yıkılmıştır.

                              

d) İçkale

İçkale (kale-saray) 3 katlı 150 odalıdır.

 

e) Harranlı Bilim adamları: 137 adet Harran’lı bilim insanının varlığı tespit edilmiştir. Bunların çoğu, Bağdat, Rakka ve Halep’de eğitim görmüş ve ders vermiştir. Astronom-filozof, çevirmen Sabit bin Kura, astronom el-Battani; Cabir bin Hayyan; din bilgini Şeyh-ül İslam İbni Teymiyye;  hadisçi  el-Ruhavi; tıp, felsefe, matamatikçi İbrahim bin Zahrun; hadis, fıkıh, tevsir, tarih alanlarında Yezid el Harrani, Hiram el-Harrani.

f) Surlar:

Elips şeklinde 1350x1000m. ebadındadır. Yaklaşık 4km. uzunluğundaki sur, 8m. yüksekliğinde ve 1.50m. genişliğindedir. Görülebilen sur kalıntıları Orta Çağ’a aittir. Surlar molozla doldurulmuş olup, zayıf kireçtaşı ile kaplıdır. Üzerinde 6 kapı yer alır.

g) Konik Kubbeli Evler:

              Harran’ın yazın 45 dereceye ulaşan sıcağından korunmak için arı kovanı biçiminde konik kubbeli ev mimarisi oluşmuştur. Yontma taş döneminden beri bu bölgede bu ev tipi tercih edilmiştir. Bu evler, yazları serin, kışları ise ılık bir mekan oluşturmaktadır.                   

           h) Höyük:

Yaklaşık 400m. çapında olan höyük, 25m. yüksekliğindedir.  Prehistorik Çağlardan Eyyubiler dönemine kadar yerleşim görmüştür.

                       

 

                  

 

 

 

Güncelleme Tarihi: 25 Ağustos 2014, 16:44
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner195