Title of a News Article

Diriliş

Sonbahar… hazan ayı. Yaprakların sarardığı ve yavaş yavaş havadan yere ruhsuz bir şekilde döküldüğü zamandır.
Yapraklarını döken, çıplak kalan ruhsuz ve cansız dallar kışı bekler. Kış mevsiminin sert soğuğunu ve buz gibi yağışını titreye titreye bekler.
Kimi dallar bu sert soğuklara karşı pes edip bir daha yeşermeyecek duruma düşer, kırılır, paramparça olur. Kimi dallar da her yağan kar tanelerine karşı ve fırtınalara karşı dimdik, sapasağlam durur.
Onlar ki verdiği mücadeleden galip geleceklerini ve onlara verilen canların tekrar tekrar kendilerine verileceğini idrak ederler.
Bir kuru daldır deyip geçmeyin.Dal doğuşu, büyümeyi, hayatı ve ölümü bildiği gibi yeniden dirilmeyi çoktan öğrenmiştir.

Soğuk şubatlardan sonra diriliş emareleri başlar baharın yumuşak havasının dokunuşuyla.

Tomurcuklar patlamaya başlar küçük küçük taneleriyle. Her biri bir filizlenmeden sonra birer yeni dal ve birer yeni yeşil yapraklara dönmenin heyecanıyla doğadaki canlı ve cansız varlıklara buradayım der.
Yemyeşil ve diri biçimiyle merhaba der hayata. Kaldığı yerden üretmeye, ikram etmeye devam eder kuşlara, böceklere, insanlara her nevi nimetleriyle.

Öyle ya. Her mahlûkun bir doğuşu olduğu gibi ölümü de vardır elbette. Kendisine ayrılan zaman doldukça göçüp gider. Bu göç sadece bir yerden bir yere geçmenin ifadesidir.
Yok, olmanın değil.
Biz insanoğlu için de geçerli değil mi bu kural? Doğar, büyür, yaşar. Ardından zamanı gelince ölür.

Ölmek sözcüğü belki bu durumu tam net ifade edemez. Hatta ağır olur, zira insan ölmez sadece tebdil-i mekân yapar. Suudiler vefat eden biri için “beddel dünyetü” derler. Yani dünyasını değiştirdiler. Çok doğru bir lafz. Dünyayı değiştirmek… yeni bir hayat ve sonsuz bir mekân.
Nimetlerin bol olduğu ve her türlü lezzetin tadıldığı nezih ortam. Tabi bu ortamdaki güzellikler burada atılacak tohumların kalitesine bağlı. Meyvesini yiyeceğimiz fidanlar için atılan tohumların kalitesi ve filizlenen fidanların bakımı da önemli.

Kasım ayındayız ve yaprakların döküldüğü, dalların cansız ve çırılçıplak olduğu bir dilimdeyiz, ama ardından gelen baharı sabırla beklemek en doğru bence.
YORUM EKLE

banner195