İngiliz bilim adamı Darwin’in “Evrim Teorisi”, hiçbir antropolojik temellere dayanmamasına rağmen bilim çevrelerince bir varsayım olarak kabul edilmiş ve tüm kuramlar bunun üzerine kurulmuştur.

Oysa bilim, doğruluğu kanıtlanmayan hiçbir şeyi kabul etmez. Semavi dinlere göre insan ırkının ilk insan olan Adem ve onun eşi Havva’dan türediğine inanılmasına rağmen bilim bunu kesinlikle dikkate almaz.

Tüm bilimsel kanıtlara, araştırmalara, binlerce yıl öncesinden kalmış insan fosillerine rağmen bilim çevrelerinin Evrim Teorisi saplantısından kurtulamaması, tüm dünya biliminin de bu sapkınlıkla sürüklenmesi kabul edilemez ilahsız bir sapıklıktan başka bir şey değildir.

Bu sapıklık öyle bir derindir ki, bu varsayıma göre insan ve diğer tüm memeliler yaklaşık 150 milyon yıl önce yaşamış bir hayvan olan sivri fareden evrimleşmiştir. Buna göre memeliler, kuşlar, sürüngenler ve balıkların ortak atası 600 milyon yıl önce yaşamış su solucanlarıdır. Tüm bu hayvan ve bitkiler ise yaklaşık 3 milyar yıl önce yaşamış bakterilerden türemiştir. Teoriye göre evrim, canlıların ortak atadan değişerek türeme sürecidir.

­­­Resmen ahmakça sapık bir saplantı.

Bu sapıklık, dünya eğitim sisteminin tamamında da varlığını koruyor. Bu düşüncenin bir sapıklık olduğunu kabul etseniz bile, dünya çapında kabul gören bilim çevreleriyle işbirliği yapıyor, diploma istiyorsanız siz de bu sapıklığın devamına katkı sunacak çalışmalar yapmak zorundasınız.

Bilim uğruna sürdürülen bu sapıklık öyle bir boyutta ki, 2015 yılında Etiyopya’da, Amerikalı bilim adamlarının yürüttüğü kazı çalışmalarında bulunan insan fosillerinin 3,5 veya 3,8 milyon yıl öncesine ait olduğu testlerle anlaşılmış olmasına rağmen, bulunan fosillerin yaban domuzu, maymun veya diğer hayvan fosillerinden keskin bir biçimde ayırt edilir olmasına rağmen haberin medyaya servis edilmesinde ısrarla maymun fotoğraflarının birlikte verilmesi bu sapkınlığa bağlılığın ne derece ileri olduğunu gösteriyor. Oysa evrim, homo sapiensin 150-200 bin yıl önce evrimleştiğini, 50 bin yıl önce modern düşünceye, akıl seviyesine ulaştığını kabul ediyordu.

Bir yalanın içinde, yalanın temeline bağlı kalmak kaydıyla gerçeğe ulaşma çabası kadar saçma bir tutum da olamaz. İnsan denen homo sapiensin 150-200 bin yıl önce evrimleştiğini savunmaya devam ederken , 3,8 milyon yıl öncesine ait homo sapiens fosili bulunduğunu maymun fotoğraflarıyla servis etmek ne büyük çaresizlik.

Gelin de insanı, Allah’ın eşref-i mahlukat sıfatıyla en güzel biçimde yarattığını kabul edin derseniz kim kabul edecek, kim reddedecek? Mantık kabul edecek, materyalizm reddetmeye devam edecektir.

Çünkü, materyalizmin temel dayanağı evrenin bir yaratıcısının olduğunu inkardır.

Bu inkar sayesinde materyalizm varlığını devam ettirmektedir.

 İnsanlığın tarihini değiştiren arkeolojik keşiflerden olan Göbeklitepe’yi de bu bilim çerçevesinde anlamaya çalışmak, somut deliller aramak, materyalizm uğruna sapık bir bilimsel tutum izlemek insanlığı hatadan öteye götürmeyecektir. Doğu ve batı kaynaklarının tümünde dünyanın tamamını kuşatan bir tufan olduğu kabul edilen Nuh tufanından 5-6 bin yıl önce inşa edilmiş olan Göbeklitepe, sırlarıyla birlikte gömülmüştür.

Yaratılışı, Nuh tufanını ve Göbeklitepe gibi arkeolojik bulguları ilahi çerçevede anlamak neyi gerektirir biliyor musunuz? İnsanlığın bundan yaklaşık 12 bin yıl önce tek babanın çocuklarından yeniden türediğini, doğuluların, batılıların, kuzeylilerin ve güneylilerin hepsinin aynı babanın kanını taşıdığını, dolaysıyla ırk, soy, renk, dil diye bir ayrımın saçma olduğu gerçeği ortaya çıkacaktır. Özellikle Nuh tufanının canlı izleri ve yazılı belgeleri dururken, üstelik bu olayın kutsal kitaplarda da benzer şekillerde yer alıyor olması, insanları etnik savaşlarla yok etmeyi amaçlayan materyalist düşüncenin korkulu rüyasıdır.

İstedikleri kadar kendilerine Homo Sapiens deyip, babalarının maymun olduğunu söyleseler de, inançlı insanlar Allah’ın yaratıcılığından şüphe etmeyecek, Adem’in soyunun devamı olduğunu kabul etmeye devam edeceklerdir.

Bilim uğruna babasını maymun olarak kabul edenlere saygı duymak gerekir. Evet, siz düşünen hayvansınız. Bir de ne olduğunu bilmeyenleri düşünceye sevketmek lazım. Homo Sapiens misiniz, eşref-i mahlukat mı?