Türkiye,  belki de tarihinin en önemli genel seçimlerinden birine adım adım yaklaşıyor. 2002, 2007 ve son olarak 2011 genel seçimlerinden farklı ama heyecansız bir seçime gidiyoruz.

Bu seçimin diğerlerinden farkı şu: 2002 genel seçimleri büyük  Siyasi ve ekonomik krizi yenme adına önemliydi ve Halk sessiz bir devrim gerçekleştirdi.

2007 genel seçimleri askerî muhtıra ve darbe girişimlerini önlemek , İstikrar adına oy kullanılan ve Ak Partiye güveniyoruz seçimi olmuştu. 2011 genel seçimleri ise Türkiye’nin artık ekonomide bir sıçrama yapması için ,yeni anayasa yapılması ve Cumhurbaşkanı Halkın seçmesi için önem kazanan bir seçim olmuştu.( Ancak Anayasa rafa kaldırıldı)

7 Haziran 2015 genel seçimleri ise diğerlerinden daha farklı. Başta Başkanlık sistemi , HDP'nin Barajı sorunu, çözüm süreci,  yeni bir ekonomik ve toplumsal krizi önleme, mücadelesinin seçimi olacak.

Türkiye’nin kendi iç barışını sağlama yolunda mutlaka sivil yeni bir anayasa yapması zorunlu olduğu sürekli dile getiriliyor.  Türkiye artık kendisini yenilemeli ve değişime gitmelidir. Yamalı bohça haline gelen 1982 Darbe Anayasası ile Türkiye artık yönetilemiyor. Bunu tüm Liderler çok iyi bildiği halde bugüne kadar her hangi bir adım atılmış değil.  Artık  köhnemiş parlamenter sistemle de Türkiye'nin kronik sorunlarının üstesinden gelmesinin mümkün değil.

Kim ne derse desin Türkiye bölgesinin kilit ülkesidir ve bölgesinde lider olmak zorundadır. Dört tarafı ateş çemberi olan Türkiye'nin mutlaka  sistem değişikliğine gitmesi gerekiyor. Bunu başarmak istiyorsa, bu ancak kendi bahçe temizliğini yapmakla başarılabilir. Bunun için Amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Türkiye, bölgesinin makus talihini değiştirme iradesi ortaya koyabilecekse, bu her şeyden önce, sivil bir yeni anayasa ile kendi iç barışını tesis etmekle ve kendisine ayak bağı olan parlamenter sistemin yerine Başkanlık sistemine geçmekle mümkün olabilir. 

13 Yıldır İktidarda bulunan AK Partinin 7 Haziran seçimleri öncesi seçmene en büyük vaadinin Başkanlık sistemi olduğunu ancak toplumun büyük bir kitlesinin bu sistemi benimsendiğini sanmıyorum. Zaten AK Parti dışında ki tüm partiler eski Parlamenter sistemin devamını istiyorlar.  

Gelelim seçimin Şanlıurfa cephesine...

7 Haziran seçimleri öncesi Şanlıurfa'da seçim havası hiç yok. Bunun nedenlerini daha önce aktarmıştım. Seçim öncesi partilerin adayları sahada gezilerini sürdürürken, seçmen ise kararını vermiş durumda. Şunu açıkça ifade etmekta yarar görüyorum. Urfalı seçmen, Urfa medyasının oluşturmak istediği algı operasyonuna hiç aldırış etmiyor. Çünkü bir kısım Medyanın toplumda ki karşılığı yok denecek kadar az...

Şanlıurfa merkez ve diğer 10 ilçeyi gezdim. Her ilçenin seçmeni farklı düşüncede. Merkez ve tüm ilçelere bakıldığında beklentilerin uzağında bir tablo ortaya çıkmayacaktır. Daha çok sahada olan iki parti var. AK Parti ve HDP. Bu iki partinin oy dağılımlarının 2014 yerel seçimlerinden farklı  olacağı düşüncesindeyim. MHP ve CHP'nin ise Urfa genelinde kullanılacak olan Oy oranının % 10'nu aşmalarını ise zor görüyorum. HDP Merkez ve Arap kökenli ilçelerde önde görünüyor.

Bugüne kadar oldukça seviyeli bir seçim çalışması yürüten tüm siyasi parti adaylarına başarılar dilerim.